İslam İş Birliği Teşkilatı Gazze için ne yapabilir İhsan Aktaş

İsrail, Gazze’yi işgal sürecinde her bir krizle karşılaştığı zaman elini yükselterek işgali bir adım ileri götürdü. Bugün ise attığı son adım Gazze’nin bütünüyle işgali. Birleşmiş Milletler, Gazze’de kıtlık ilan etti. Bugün dünyada homurdanma daha fazla fakat İsrail’in ne yapacağı vahşetin bir ilerisi kaldı ne de işgal edeceği bir ülke kaldı. Lübnan, İran, Yemen, Suriye her bir ülkeye ayrı ayrı saldırdı. Aslında İsrail gücünü dünyanın gözüne sokuyor. Ortaokul son sınıf, lise birinci sınıf yıllarında

İsrail, Gazze’yi işgal sürecinde her bir krizle karşılaştığı zaman elini yükselterek işgali bir adım ileri götürdü. Bugün ise attığı son adım Gazze’nin bütünüyle işgali.

Birleşmiş Milletler, Gazze’de kıtlık ilan etti. Bugün dünyada homurdanma daha fazla fakat İsrail’in ne yapacağı vahşetin bir ilerisi kaldı ne de işgal edeceği bir ülke kaldı. Lübnan, İran, Yemen, Suriye her bir ülkeye ayrı ayrı saldırdı. Aslında İsrail gücünü dünyanın gözüne sokuyor.

Ortaokul son sınıf, lise birinci sınıf yıllarında Refah Partisi ile tanışmıştım. Rahmetli Erbakan hocamızın Millî Görüş misyonu ve İslamcılık gençliğimizin misyonu olmuştu. Her Millî Görüşçü gibi ben de Siyonizm nedir, dünya hâkimiyetini nasıl teşekkül ettirdi, finans, medya, yönetim ve ticaret tekellerini ondan öğrendim. ABD, İngiltere, Fransa, özellikle Almanya’nın nasıl Siyonizme bağlı kuvvetler olduğunu anlatırdı.

Refah Partisi fikriyatı âlemşümul bir fikirdi; bugünkü Büyük Türkiye’nin temellerini atan ana fikirdi. Siyonizm konusunda zaman zaman kendi kendimize sorardık, rahmetli Erbakan hocamızın Siyonizm anlatısı biraz abartılı mı diye.

Gazze savaşı başladığında çıplak gerçek ortaya çıktı. Bir düşünün; bir vampir topluluğu, kâinatta işlenecek en büyük vahşeti işleyecek. Batılı devletler İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra insan hakları, bireysel haklar, kadın hakları üzerine bir düzen inşa ederken Siyonizm’in artık ne olduğunu anlatmaya hacet yoktur. Dost, düşman, doğu, batı, kuzey, güney bu sistemin kölesi olanlar hariç dünyada kurulan bu kibirli, azgın, üstenci, zalim insan ırkının dışında sapık, tahrif edilmiş din kaynaklı düşünceleri ile kendilerinin dışında herkesi AMELEK olarak gören ve onların çocuklarını, kadınlarını, erkeklerini ve bütün hayvanlarını öldürmeyi DEAŞ kafalı Siyonistler için farz hükmünde gören zihniyeti anlamış oldu.

İslam İş Birliği Teşkilatı dönem başkanlığı Türkiye’de iken birinci Trump döneminde ABD Kudüs’ü başkent ilan etti. Bu hamle karşısında dönem başkanı olan Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nu toplantıya çağırdı. Toplantıda devlet olma kabiliyeti olmayan birkaç devlet ABD ve İsrail hariç Trump ve Netanyahu’yu yokluğa mahkûm etmişti.

Bu örneği şunun için verdim: Bugün İslam İş Birliği Teşkilatı tekrar toplandığında, yapacağı çok şey olduğuna inanıyorum.

1- En radikal olanı en başta zikredelim. İlk toplantıda İsrail’e karşı ambargo kararı alınabilir mi? Havadan, denizden muhtemeldir ki deniz ambargosu Yemenli fakir fukaraya emanet edilecek; bütün devletler hava trafiğini, kara trafiğini İsrail’e kapatmak ve savaş bitene kadar bu tutumu devam ettirmek üzerine bir mutabakat çıkarabilir. Suudi Arabistan Kralı, Kral Abdülaziz gibi petrol ambargosu koymak en etkili bir yöntem olur. Fakat bugün Kral Abdülaziz yok.

2- Öncelikli olarak sürecin lobi faaliyetlerini koordine etmek için en az 50 milyar dolarlık bir fon oluşturulmalı ve İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudilerin yaptığı gibi bu işi bir tahakküme dönüştürmeden sürekli insanlığa bu soykırımı anlatmalı.

3- Siyasette, sivil toplumda, kongre üyesinden İngiltere parlamentosundan, İrlanda, İspanya, İskandinav ülkesi cesaretli politikacılardan, şarkıcı, manken, sanatçı kim varsa Filistin’in yanında, vicdanın yanında, adaletin yanında duranlar desteklenmeli.

4- İş Birliği Teşkilatı, Filistin destekçisi ki dünyanın yarısını oluşturan ve protestolarla dünya medyasında yer bulan insanlarla büyük bir toplantı düzenleyebilir ki dünyanın yarısının kalbi bu toplantıda atar.

5- Bölge ülkeleri ve etkili Müslüman devletlerin dışişleri bakanları ile yapılan toplantılar en etkili girişimdi. Bu girişim üye ülkelerin tamamını kapsayacak şekilde genişletilmeli ve İsrail’e anladığı dilden bir cevap vermek için çaba gösterilmeli.

6- Teşkilat dünyada etkin olan El Cezire, TRT World ve birçok kanalı ortak amaç doğrultusunda bir araya getirerek yüksek perdeden soykırıma karşı meydan okumalar yapmalıdır.

7- Avrupa’da, Amerika’da, İskandinav ülkelerinde olduğu gibi sokaklar hiç boş bırakılmamalı; bu protestolar teşkilat çabasıyla dünya medyasında aktarılmalı.

Sonuç olarak bütün dünya şunu gördü ki işgal altında olan sadece Gazze değil; bütün devletler ve bütün dünya. Bu üstenci Yahudi tahakkümünden kurtulmak için ortak çaba çok kıymet kazandı.

Bir şey daha var ki İsrail güçten anlar; Siyonistler kimin bıçağına boğazını sürter, bela nereden gelir bilinmez. Görelim Mevla neyler.