İsrailli iki insan hakları örgütü: Dünya, İsrail’in işlediği suçları durdurmalı Agos
Agos sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem ve İsrail İnsan Hakları İçin Hekimler (PHRI) yayınladıkları raporlarda İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığını verilerle ortaya koydu. İki örgüt de uluslararası aktörleri, soykırımı durdurmaya çağırdı.
İsrail’deki iki insan hakları örgütü, İsrail’in Gazze’de devam eden aç bırakma politikasına karşı raporlarını yayınladı.
İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem ve İsrail İnsan Hakları İçin Hekimler (PHRI) ise İsrail'in Gazze'de farklı alanlarda uyguladığı şiddeti araştıran iki rapor yayınladı. Her iki örgüt de İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçladı ve İsraillilere ve uluslararası topluma, uluslararası hukuk kapsamındaki tüm yasal araçları kullanarak bu soykırımı durdurmak için derhal harekete geçmeleri çağrısında bulundu.
İsrail'in işlediği suç durdurulmalıİsrailli insan hakları örgütü B’Tselem’in yeni raporunda İsrail’in Gazze'deki politikaları ile üst düzey İsrailli siyasetçiler ve askeri yetkililerin açıklamalarını incelendiğini belirterek, “Açıklamalar bizi şu açık ve net sonuca götürüyor: İsrail, Gazze'deki Filistin toplumunu kasıtlı olarak yok etmek amacıyla koordine edilmiş bir eylem yürütüyor.”
Rapor, İsrail’in Gazze’deki Filistin toplumunu yok etmeye yönelik kasıtlı politikasını ortaya koyan istatistikler, kişisel tanıklıklar ve belgeleri içeriyor. Ayrıca, siyasi ve askeri liderlerin ve İsrail kamuoyundaki yaygın soykırım kışkırtmalarını da gözler önüne seriyor. B’Tselem, İsrail’in şu anda Gazze’de yürüttüğü yok etme ve imha örüntüsünü Batı Şeria’da da –daha küçük ölçekte de olsa– tekrar ettiğini ve soykırımın Gazze’nin ötesine yayılma riski bulunduğunu belirtiyor.
B’Tselem İcra Direktörü Yuli Novak, “Bir toplumun soykırım işlediğini fark etmek hiçbir şeye benzemez. Bu, bizim için son derece acı bir andır” diyerek, şunları ekledi: “Ancak burada yaşayan ve gerçeği her gün gözlemleyen İsrailliler ve Filistinliler olarak, olabildiğince açık şekilde gerçeği söyleme yükümlülüğümüz var: İsrail, Filistinlilere karşı soykırım işliyor.”
Novak’ın açıklaması şöyle devam etti: “On yıllarca süren ayrışma ve Filistinlilerin insanlıktan çıkarılmasının ardından, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın öncülüğündeki saldırının dehşeti, İsraillilerde derin bir varoluşsal korku yarattı. Aşırı sağcı, ırkçı hükümet ise bu korkuyu, yıkım ve sürgünü ilerletmek için kullanıyor. Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e kadar tüm Filistinlilerin yaşamları değersiz sayılıyor. Aç bırakıyor, öldürüyor, yerinden ediyor ve durum giderek kötüleşiyor. Dünya, İsrail’in işlediği suçları durdurmalıdır.”
İsrail İnsan Hakları İçin Hekimler’in (PHRI) yayımladığı rapor ise Gazze’de süren askeri saldırının hukuki ve tıbbi boyutlarını detaylı şekilde analiz ediyor ve bu saldırının, İsrail’in taraf olduğu Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kapsamındaki soykırım kriterlerini karşıladığını belirtiyor. Örgüt ayrıca, sağlık ve insani yardım kuruluşlarının bu insani felakete karşı acilen harekete geçmeye ve küresel dayanışma göstermeye çağırıyor.
Raporda “Deliller, Gazze’nin sağlık sistemi ve nüfusun hayatta kalması için gerekli sistemlerin kasıtlı ve sistematik olarak yok edildiğini gösteriyor” denilerek, şöyle devam ediliyor: "Bunlar savaşta yaşanan rastlantısal zararlar değil, Filistin halkını bir grup olarak hedef alan kasıtlı bir politikadır ve hastanelere doğrudan saldırıları, tıbbi yardımların ve tahliyelerin engellenmesini, sağlık çalışanlarının öldürülmesi ve tutuklanmasını içeriyor.”
PHRI İcra Diröktörü Dr. Guy Shalev, “İsrail, Gazze’nin sağlık sistemini bilerek yok ediyor,” diyerek şöyle devam etti: “Yaşamın kutsallığına inanan insanlar olarak, gerçeği söylemekle yükümlüyüz: Bu bir soykırımdır ve buna karşı mücadele etmeliyiz. 22 aydır hastaneler birer birer hedef alınıyor, hastalar hayati tedavilere erişemiyor, yardımlar engelleniyor. Bu açık ve devam eden bir yıkım modelidir. Tıbbi meslek mensupları olarak, ve imkânsız koşullarda hayat kurtarmaya çalışan Gazzeli meslektaşlarımız adına, gerçeği kabullenmek ve onları korumak için elimizden geleni yapmak zorundayız.”
Her iki örgüt de uluslararası toplumu, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ya aktif destek vererek ya da sessiz kalarak ortak olmakla sert biçimde eleştirdi. Dünya liderlerine, Filistinlilere karşı işlenen soykırımı durdurmak için uluslararası hukukun sunduğu tüm yolları kullanmaları çağrısında bulundu.
Gazze açlıktan ölüyor
İsrail'in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan ablukası altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.
Başta çocuklar olmak üzere, Gazze'de açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler İsrail'in "açlığı ve susuzluğu silah olarak" kullandığını belirtiyor. Son verilere göre, Gazze'de 150'ye yakın kişi açlıktan öldü.
Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze'nin yüzde 88'ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.
Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze'de İsrail saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.
Temel malzemelerden yoksun bir şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.
İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırları ve barındığı sivil noktaları bombalıyor.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 59 bin 921 Filistinli hayatını kaybetti, 145 bin 233 kişi yaralandı.


