Jeffrey Epstein İsrail’e mi çalışıyordu? Abdullah Muradoğlu
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Yahudi-Amerikalı finansçı Jeffrey Epstein ve yakın arkadaşı Ghislaine Maxwell hakkında 1990’lı yıllardan başlayarak, reşit olmayan kız çocuklarını fuhuşa sevketmek suçlarından ABD’de dava açılmıştı. Epstein 2019’da tutuklanmış, ancak çok kısa bir süre sonra hücresinde ölü olarak bulunmuştu. Ghislaine Maxwell ise 2022’de 20 yıl ağır hapse mahkum edilmişti.
Epstein ve Maxwell’in ABD’nin etkili siyasetçileri ve en zengin kişileriyle ilişkileri bu skandalın “bilinmeyenleri” arasında yer alıyor. Sıkı Trumpçılarsa “Epstein Davası”yla ilgili belgelerin Biden Yönetimi tarafından ört bas edildiğini savunuyorlardı. Bu yılın başlarında Trump’ın Adalet Bakan Pam Bondi ise sıkı İsrail yanlısı Mark Levin’in sunduğu bir programda belgelerin yayınlanacağı sözü vermişti. Bondi, ”Epstein belgeleri”nin neden saklandığını araştıracaklarını vurgulayarak, “Kimin sakladığını bulacağım ve artık bizim için çalışmayacaklar” demişti.
İddialara göre “Epistein-Maxwell çetesi” aracı oldukları fuhuş ticaretinde geniş bir müşteri ağına sahipti. Adalet Bakanı Bondi Şubat ayında da “Fox News” sunucusu John Roberts’ın Adalet Bakanlığı’nın Jeffrey Epstein’ın müşterilerinin listesini yayınlayıp yayınlamayacağını sorması üzerine “Şu anda incelemek üzere masamın üzerinde duruyor” diye cevap vermişti.
Trump ile yollarını ayıran Elon Musk’ın sahibi olduğu “X”te Trump’ın da Epstein dosyalarında olduğunu söylemesiyle birlikte işin rengi hızla değişmişti. Bu arada Adalet Bakanlığı ve FBI tarafından hazırlanan iki sayfalık bir nottaysa Epstein’in bir müşteri listesinin olduğuna ve müşterilerine şantaj yaptığına dair kanıt bulunmadığı savunuluyordu. Notta Epstein’ın intihar ettiği de belirtiliyordu. Ancak bu not sıkı Trumpçı kanattan bile birçok kimseyi tatmin etmedi.
Trump ise sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda bu notları inandırıcı bulmayan destekçilerini Demokratlar’ın tuzağına düşmekle suçladı. Trump Biden döneminde Epstein dosyalarına kendisiyle ilgili bazı eklemeler yapılmış olabileceği imasında da bulunuyor.
Epstein’in İsrail’le ilişkileri de tartışmaların odak noktalarından biri. Mağdur kızlardan birinin ifadesine göre Epstein “İsrail ajanı” olmakla övünüyordu. Şimdiyse Mark Levin başta gelmek üzere İsrail yanlısı birçok isimse “Epstein Dosyası”nın peşine düşen Cumhuriyetçileri hedef alıyorlar. Sıkı İsrail yanlısı isimlerin birden bire ağız değiştirmeleri ilginç bir gelişme tabii.
ABD’nin İsrail için savaş yapmasına muhalefetiyle öne çıkan ünlü muhafazâkâr yorumcu Tucker Carlson ise 11 Temmuz’da genç muhafazâkârlara hitap eden bir etkinlikte Epstein’in İsrail gizli servisi için çalıştığından kimsenin şüphesi olmadığını söylüyordu. Epstein ile yabancı bir hükümet arasındaki bağlantıların kamuoyu önünde incelenmesi konusundaki yaygın isteksizliği eleştiren Carlson, İsrail’in incelemeden muaf tutulmaması gerektiğini savunuyordu. Epstein’in şaibeli servetinin kaynağını da sorgulayan Carslon şöyle diyordu:
“Bu kadar para nereden geldi? Ve hiç kimse bunu çözemedi çünkü hiç kimse bunu denemedi. Dahası, bu adamın yabancı bir hükümetle doğrudan bağlantıları olduğu izleyen herkes için son derece açık. Şimdi, kimsenin bu yabancı hükümetin İsrail olduğunu söylemesine izin verilmiyor çünkü bunun kötü bir şey olduğunu düşünmemiz için bir şekilde korkutulduk. Bunu söylemekte yanlış bir şey yok. Bunu söylemenin nefret uyandırıcı bir yanı yok. Bunu söylemenin anti-Semitik bir yanı yok. Bunu söylemenin İsrail karşıtı bir yanı bile yok.”
Epstein’ın İsrail için çalışıp çalışmadığının İsrail hükümetine de sorulduğunu söyleyen Carlson, “Onların cevabı, ‘Size söylemeyeceğiz’ oldu. Bence bizim cevabımız da şu olmalı: Hayır, hayır, hayır. Size para gönderdiğimiz sürece, eğer topraklarımızda suç işliyorsanız, bunu bilmeye mutlak hakkımız var. Bunu yaptınız mı, yapmadınız mı?” şeklinde konuşuyordu.
Bu arada bir hatırlatma yapmak gerekiyor. Ghislaine Maxwell Yahudi kökenli İngiliz medya baronu Robert Maxwell’in kızı. Robert Maxwell Kasım 1991’de Kanarya adaları açıklarında “Lady Ghislaine” isimli lüks yatındayken sırra kadem basmıştı. Cesedi balıkçılar tarafından bulunan Maxwell’in kalp krizi yahut kazara denize düşerek ölmüş olabileceği söylenmişti.
Bir diğer iddiaysa Maxwell’in İsrail’le ilgili kişisel sırlarını ortaya dökebileceği gerekçesiyle Mossad tarafından öldürülmüş olabileceğiydi. Maxwell adeta bir devlet töreniyle Kudüs’teki Zeytindağı’nda bir mezara defnedilmişti. Epstein gibi Maxwell de sırlarıyla birlikte gitmişti.


