Kalbiniz sıcaktan yorulmasın: Yaz aylarında dikkat etmeniz gerekenler

Kalbinizi yazın sıcağından korumanın yolu, bilinçli yaşam alışkanlıklarından geçiyor. Doğru beslenme, sıvı alımı ve ilaç takibi ile yazı daha sağlıklı geçirmeniz mümkün.

Eksiksiz bir plaj çantasında neler olmalı?

Tatilden önce "keşke bilseydim" diyeceğiniz bilgiler

YAZ SICAKLARI KALP SAĞLIĞINI NASIL ETKİLİYOR?

Yaz aylarında çoğumuzu zorlayan sıcaklık ve nem, özellikle kalp hastaları ve ileri yaştaki bireyler için ciddi sağlık riskleri oluşturuyor. Bilimsel araştırmalar, 65 yaş üzerindeki kişilerde hava sıcaklığının 20 santigrat derecenin üzerine çıktığında her 1 derecelik artışın ölüm riskini yüzde 2 oranında artırdığını ortaya koyuyor. Sıcaklık arttıkça vücut kendini soğutmak için daha fazla çalışıyor, bu da kalbin üzerine fazladan yük bindiriyor.

SICAKTA KALP DAHA FAZLA ÇALIŞIR

Vücut, 36-37 derece arasındaki ideal sıcaklığı korumaya çalışır. Sıcaklık yükseldiğinde damarlar genişler, terleme artar ve vücut ısısını dengelemek için kalp daha hızlı atmaya başlar. Sağlıklı bireylerde bile bu durum zorlayıcı olabilirken, kalp yetmezliği ya da kalp krizi geçirmiş kişiler için ciddi riskler doğurur. İdrar söktürücü ilaç kullanan hastalarda sıvı kaybı daha da fazlalaşır, bu da elektrolit dengesizliklerine, ritim bozukluklarına ve hayati tehlikeye yol açabilir.

KAN PIHTILAŞMASI RİSKİNE DİKKAT

Yüksek sıcaklıklar aynı zamanda vücutta pıhtılaşma eğilimini artırabilir. Özellikle daha önce kalp krizi geçirmiş, stent takılmış ya da açık kalp ameliyatı olmuş bireylerde bu durum daha da önem kazanır. Sıvı kaybı, kanın yoğunluğunu artırarak pıhtı oluşumuna zemin hazırlar.

GÜNÜN EN SICAK SAATLERİNDEN UZAK DURUN

10:00-16:00 saatleri arasında mümkün olduğunca dışarı çıkmayın. Bu saatlerde klimalı, serin yerlerde kalmaya çalışın. Klima ısısının 24-25 dereceye ayarlanması idealdir. Hafif esintili ortamlarda bulunmak hem kalp sağlığınızı hem de genel konforunuzu olumlu etkiler.

PAMUKLU VE AÇIK RENK GİYSİLERİ TERCİH EDİN

Sıcakta vücut ısısını korumanın en etkili yollarından biri, doğru kıyafet seçimidir. Açık renkli, pamuklu ve hava geçirgenliği olan giysiler tercih edilmelidir. Güneşe çıkarken şapka ve güneş gözlüğü takmak da koruyucu önlemler arasında yer alır. Terlemeyi azaltmak ve ayak sağlığını korumak için yazlık, nefes alabilen ayakkabılar ve pamuklu çoraplar giyin.

GÜNDE EN AZ 2,5 LİTRE SU İÇİN

Vücut terleme yoluyla su kaybeder; bu yüzden sıcak günlerde günde en az 2,5-3 litre su içmek önemlidir. Ancak kalp yetmezliği olan kişiler için sıvı kısıtlaması gerekebileceğinden, su tüketimi mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır.

İLAÇLARINIZI DOKTORUNUZLA GÖRÜŞMEDEN DEĞİŞTİRMEYİN

Tansiyon ilaçlarının bir kısmı idrar söktürücü içerdiğinden sıvı kaybını artırabilir. Bu da bayılma ve tansiyon düşüklüğü riskini yükseltir. Ancak herhangi bir doz değişikliği mutlaka doktor gözetiminde yapılmalıdır. Özellikle protez kalp kapağı, aritmi veya inme gibi durumlar için kullanılan kan sulandırıcı ilaçlar düzenli takip gerektirir.

HAFİF VE SAĞLIKLI BESLENİN

Yazın ağır yemekler sindirimi zorlaştırır ve kalbi yorar. Bu nedenle zeytinyağlı sebze yemekleri, taze meyveler ve lifli yiyecekler tercih edilmelidir. Hem serinletici hem de besleyici özellikleriyle kalp sağlığını destekler.

SOĞUK DUŞ TEHLİKESİNE DİKKAT

Aşırı sıcaktan sonra doğrudan soğuk suyla duş almak doğru değildir. Bu, damarların ani büzülmesine neden olur ve tansiyonun hızla yükselmesine yol açabilir. Bu da kalp krizi riskini artırabilir. Denize ya da havuza girerken vücudun suya yavaş yavaş alıştırılması gerekir.

AŞIRI KAFEİN TÜKETMEYİN

Kafein kalp atışlarını hızlandırır ve merkezi sinir sistemi üzerinde uyarıcı etkisi vardır. Sıcakta zaten yoğun çalışan kalp, kafeinle daha da zorlanabilir. Ayrıca soda gibi sodyum içeren içecekler vücutta su tutulumuna neden olarak tansiyonun yükselmesine yol açabilir.

AŞIRI ALKOL KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTIRIR

Sıcak havada alkol almak damar sistemini olumsuz etkileyebilir. Akşamları alınan aşırı alkol ise kan basıncını artırarak kalp krizine yol açabilir. Ayrıca uyku kalitesini bozarak, uyku apnesi gibi riskli durumları tetikleyebilir.

Görsel Kaynak: istockphoto