Kan donduran iddia! Aktivistler işkence mi görecek?
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Başta İngiliz The Times gazetesi olmak üzere çok sayıda küresel basın organı, Gazze’ye insani yardım taşıyan Küresel Sumud Filosu’na baskın düzenleyen İsrail’in gözaltına aldığı 200’ü aşkın aktivistin “işkence cezaevi” Katziot’a götürüleceğini iddia etti. Necef Çölü’nde yer alan cezaevi onlarca yıldır sistematik işkenceler, hak ihlalleri ve ölümlerle gündemde. Uluslararası insan hakları örgütlerine göre cezaevi “İsrail’in işgal rejiminin en somut simgelerinden biri” durumunda. Aktivistlerin Katziot'a götürülecek olması ise küresel kamuoyunda büyük endişe yaratıyor. İşte o korkunç cezaevinin geçmişi:

İsrail’in Necef Çölü’nde bulunan Katziot Hapishanesi, 400 bin metrekarelik alanıyla ülkenin en büyük cezaevi durumunda. 1988’de açıldığından bu yana binlerce Filistinliyi barındıran tesis, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından “insanlık dışı koşulları” nedeniyle defalarca rapor edildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne (HRW) göre 1990’da Batı Şeria ve Gazze’deki 16 yaş üstü her 50 erkekten biri burada tutulmaktaydı.
MAHKUMLARI ÇÖL KOŞULLARINDAİsrail ordusu, Birinci İntifada sırasında Katziot'u dev bir toplama kampına çevirdi. 1989’da 4 binden fazla Filistinli burada tutuluyordu. İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre mahkumların tümü 24 kişilik çadırlarda, aşırı sıcak ve soğuk koşullara maruz bırakılıyordu. Avukat görüşmeleri tel örgüler ardında, yalnızca 15 dakikayla sınırlıydı. Cezaevindeki mahkumların yalnızca 26 dakika ılık ortamda yürümelerine izin veriliyordu. Bu bilgileri yayınlayan ülke içindeki basın yayın organlarına ise İsrail hükümetleri tarafından sansür uygulandı. HRW, 1990-1991 tarihli raporunda kampın 6 bini aşkın tutukluyu barındırdığını ve “Cenevre Sözleşmesi’ne açıkça aykırı” uygulamaların varlığını duyurdu.

1991’deki insan hakları raporlarına göre cezaevinde 5 binden fazla tutuklu bulunuyordu. Mahkumlar içinde hiçbir eşyanın bulunmadığı çadırlarda, yazın 40 dereceyi aşan sıcaklıkta, kışın donan soğukta yaşıyordu. Ziyaretler yasak, sağlık hizmetleri yetersizdi. Günde yalnızca iki öğün yemek verilen mahkumlara yalnızca geçici görevdeki asker doktorlar hizmet veriyordu. 1988’de iki tutuklu, kamp komutanının ateşiyle öldürüldü. Sonraki yıllarda ise en az 28 Filistinlinin kamp içinde öldürüldüğü ortaya çıktı. İsrail hükümetleri katliamları “mahkumların işbirlikçi oldukları” yalanıyla örtmeye çalıştı. Gardiyanların mahkumların tutulduğu çadırlara “tavuk kümesi” adını verdiği ortaya çıktı. 4 ayrı insan hakları örgütü tarafından insanlık dışı koşullar, şiddet ve katliamlar dolayısıyla cezaevinin kapatılması yönünde çağrı yapıldı.
CİNSEL SALDIRI VE DARP2002’de İkinci İntifada ile yeniden açılan hapishane bugün İsrail Cezaevi İdaresi’nin kontrolünde. 2021’de yayımlanan güvenlik kamerası görüntülerinde onlarca Filistinli tutuklunun elleri bağlı halde coplarla dövüldüğü ortaya çıktı. 2019’da çok sayıda mahkumun ölümüne darp edildiğine ilişkin görüntüler medyaya sızdı. 2023’te bir mahkumun dövülerek öldürüldüğü iddiasıyla 12 gardiyan hakkında soruşturma açıldı. İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem’in Ağustos 2024 raporunda Katziot cezaevinde tutulan 12 Filistinlinin aç bırakıldığı, sistematik işkenceye ve cinsel saldırıya uğradığı belgelendi. İnsan hakları örgütleri günümüzde de cezaevini “İsrail’in işgal rejiminin en somut simgelerinden biri” olarak değerlendiriyor.
Kaynak: Web Özel


