Kırım daki Zeus tapınağının altında saklı bulunan yazının gizemi çözülemiyor
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Kazı ekibi, yazıyı taş döşemenin (kaldırım taşı) altına gizlenmiş olarak tespit etti. Üzerinde yer alan altı harften oluşan Yunanca yazıt, klasik arkeolojide nadir görülen bir durum. Yazıtta önerilen okumalardan bazıları “ΜΝ ΑΡΓΟΤ”, “ΜΝ ΑΡΙΟΤ” ya da “ΜΝ ΑΡΤΟΤ” şeklinde; ancak bu ibarenin kesin anlamı hâlâ çözülemedi.
Artezian, MÖ 6. yüzyılda kurulan ve Helen, Trakya ve Sarmat kültürlerinin harmanlandığı Bospord Krallığı’nın önemli yerleşimlerinden biriydi. Kent, Zeus tapınağı ve diğer kutsal alanlarıyla dikkat çekiyordu. Roma ile Bospord arasındaki savaşlar sırasında, MS 42–49 yılları arasında yerleşim yangınla tahrip edilmişti.
Grafitinin, tapınağın altında, erişilmesi zor bir yerde gizlenmiş olması; mesajın ritüel, sembolik ya da gizli bir amaç taşıdığı izlenimini kuvvetlendiriyor. Arkeologlar, yazının 1.–3. yüzyıllar arasında, muhtemelen tapınağın yangından sonra yeniden inşa edildiği dönemde, yapıldığını düşünüyor.
KURBAN EDİLEN ATGrafitinin hemen yakınında, ayrıca bir at kurbanı kalıntısı bulundu. Genç bir ata ait olduğu belirlenen iskeletin, uzuvları ayrılmış ve vücudunun bazı bölümleri tüketilmiş şekilde olduğu görüldü. Kafatası ve bacak kemikleri özenle yerleştirilip üzeri külle örtülmüştü. Bu tarz uygulamalar, dönemin mezar ve ritüel gelenekleriyle bağlantılı olabileceği düşünülüyor.

Tapınaklarda kişisel mesajların kazınması nadir görülse de, Artezian’da önceden keşfedilen seramik kırıkları üzerinde, Yunanca alfabe, selamlama formülleri ve gençlerin isimleriyle birlikte mizahi ya da hatta argo içerikli ibarelerin bulunduğu biliniyordu. Bu durum, kutsal alanlarda iletişimin yalnızca resmi ya da törensel olma eğiliminden daha karmaşık sosyal kullanımlara da evrilebildiğini gösteriyor.
Bu yeni yazı buluntusu, hem anlamı hem de bulunduğu bağlam itibarıyla olağanüstü kabul ediliyor. Altı harfli mesajın gerçek anlamı hâlâ çözülemediği için arkeologlar, bunun antik dönemde sembolik bir işaret, koruyucu bir dilek ya da gizli bir kod olabileceğini öne sürüyor.


