Liderler BM de Gazze için ne söyledi?
Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
ABD'nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'nda liderler Gazze'deki soykırımı ele aldı. Peki kurulda neler konuşuldu?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARICumhurbaşkanı Erdoğan, "Lütfen hepimiz, elimizi vicdanımıza koyup cevap verelim. 2025 yılında şöyle bir gaddarlığın makul bir sebebi olabilir mi? Fakat, Gazze'de insanlık için bu utanç manzarası, 23 aydır her gün tekerrür ediyor." dedi.

İkinci olarak, Abdallah F.s. Alattar tarafından çekilen ve 26 Temmuz 2025'te yayımlanan, "Gazze'de açlık ve yetersiz beslenme can almaya devam ediyor" başlıklı fotoğrafı gösteren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Burada, Amerika’da, Avrupa'da, dünyanın her yerinde, bir çocuğun eline küçük bir diken batsa, anne babaların yüreği yanıyor; ama Gazze'de, çocukların elleri, kolları, bacakları anestezi yapılmadan ampute ediliyor. Kimse kusura bakmasın ama bu insanlığın dip noktasıdır. İnsanlık tarihi, son bir asırda, böyle bir vahşet görmemiştir."
Konuşmasında, Dawoud Abo Alkas tarafından 31 Mayıs 2024'te çekilen "İsrail askerleri, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya'da ağır yıkım bırakarak çekildi" başlıklı fotoğrafa da yer veren Erdoğan, Gazze'deki yıkımı gözler önüne seren fotoğrafla ilgili şunları söyledi:
"Şimdi size soruyorum, elimdeki şu fotoğrafın güvenlik arayışıyla ne ilgisi var? Bunun adı 'canlıya düşmanlık, hayata düşmanlık' değil midir? Bu kürsüden açık açık ifade ediyorum: Gazze’de bir savaş yoktur. Gazze'de iki taraftan söz edilemez. Gazze'de, bir yanda elinde en modern, en öldürücü silahlar olan düzenli ordu, diğer tarafta ise masum siviller, masum çocuklar vardır. Bu, terörle mücadele değildir. Bu, 7 Ekim olayı öne sürülerek yürütülen bir işgal, tehcir, sürgün, soykırım, daha doğrusu bir toplu-kıyım politikasıdır."
TRUMP'IN GAZZE AÇIKLAMALARIABD Başkanı Trump, bugüne kadar 7 savaşı durdurduğunu ve şu anda da hem Orta Doğu'daki çatışmaları hem de Rusya-Ukrayna savaşını durdurmaya çalıştığını savunarak "Gazze'deki savaşı derhal durdurmalıyız. Derhal müzakereye başlamalıyız, barış müzakereleri yapmalıyız, rehinelerin tamamı serbest bırakılmalı." dedi.

Gazze'de bir ateşkese ulaşılması için çalıştığını ancak Hamas'ın bu anlaşmayı kabul etmediğini savunan Trump, "Bazı ülkeler tek taraflı olarak Filistin devletini tanımaya çalışıyor. Bu, Hamas teröristlerinin yaptıkları için çok büyük bir ödül olur." diye konuştu.
MACRON: "GÜVENİLİR BİR BARIŞ PLANI BENİMSEDİK"Fransa Cumhurbaşkanı Macron, küresel ve yerel çatışmaların yaygınlaştığını ve Cenevre Sözleşmelerinin ihlal edildiğini, iklim değişikliğinin kontrol altında olmadığını ve biyolojik çeşitliliğin çöktüğünü anlattı.
Küresel ticaretin sarsıldığını ve gümrük savaşlarının arttığını söyleyen Macron, "80 yıl önce inşa edilen manevi işbirliğini yeniden tesis etmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var, buna rağmen kendimizi izole ediyoruz." dedi.
Macron, kolektif çok taraflılığa geri dönüşün sağlanması için uluslararası toplumun birlikte çalışması gerektiğini vurguladı.

Çatışmaların arttığı bir dönemde insan hakları ihlallerinin önlenmesi gerektiğinin altını çizen Macron, "Bizim görevimiz, uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmesini sağlamaktır." ifadelerini kullandı.
Macron bu bağlamda Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) cezasızlıkla mücadelesine destek verilmesi gerektiğini söyledi.
BM kapsamında dün yapılan Filistin konulu konferansta "Gazze'deki savaşı sona erdirmek, İsrail ve Filistin olmak üzere iki devletli çözümü korumak, tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak, çok sayıda hayatı kurtarmak için güvenilir bir barış planı benimsediklerini" vurgulayan Macron, çok sayıda ülkenin New York Deklarasyonu'nu imzaladığını hatırlattı.
Macron, "İsrail'i tanıyan bir Filistin Devleti'ne, Filistin Devleti'ni tanıyan bir İsrail devletine giden yolu açmak için el ele verdik. Bölgede henüz bunu yapmamış tüm devletlerin, aslında barışa giden bir yol olan bu karşılıklı tanıma yoluyla İsrail devletini tanımalarını umuyoruz." diye konuştu.
Öte yandan Macron, İran'ın nükleer silahlara erişiminin engellenmesi gerektiğine değinerek, nükleer müzakereler kapsamında New York'ta İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geleceğini duyurdu.
ŞİLİ DEVLET BAŞKANI'NDAN NETANYAHU'YA AĞIR SÖZLERŞili Devlet Başkanı Gabriel Boric, Gazze'deki katliamlar nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uluslararası bir mahkeme tarafından yargılanması talebinde bulundu.
Boric, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını, İran'a yönelik bombardımanı ve Ukrayna'nın işgalini kınadı.
Netanyahu'yu "sert" sözlerle hedef alan Boric, "Netanyahu'nun ailesiyle birlikte bir füze tarafından parçalanmasını istemiyorum. Netanyahu'nun ve Filistin halkına karşı soykırımdan sorumlu olanların uluslararası bir mahkeme önünde hesap vermesini istiyorum." ifadesini kullandı.
KAZAKİSTAN CUMHURBAŞKANI TOKAYEV: "BM'NİN KAPSAMLI BİR REFORMA TABİ TUTULMASI STRATEJİK ZORUNLULUKTUR"
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, dünyadaki değişimlerin iyiye doğru gitmediğini belirterek, "Bu bağlamda, Birleşmiş Milletlerin kapsamlı bir reforma tabi tutulması stratejik zorunluluktur ve üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir konu değildir." dedi. BM'nin 80 yıl boyunca kolektif güvenliği güçlendirmek, nükleer silahların yayılmasını önlemek, barışı korumak, ilerlemeyi sağlamak, yoksulluğu azaltmak, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek ve insan haklarını korumak gibi ortak çabalara öncülük ettiğini anlatan Tokayev, "Bu nedenle, Birleşmiş Milletler bugün hala dünya genelinde milyonlarca insan için bir umut sembolü olmaya devam ediyor." ifadesini kullandı.

Katar Emiri Şeyh Al Sani, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurul Oturumu'nda konuştu.
Al Sani, BM Güvenlik Konseyi’ne Filistin devletinin kurulmasını destekleme çağrısında bulunarak, İsrail’in Suriye’yi bölme girişimlerini reddettiklerini ifade etti.
İsrail’i “haydut devlet” olarak nitelendiren Katar Emiri, "Uluslararası sistemin güç mantığı karşısında pasif kalması, orman kanunlarının hakimiyetine izin vermek anlamına gelir." dedi.
Katar Emiri, İsrail’in Doha’ya yönelik saldırısını "uluslararası teamüllerin açık ihlali" olarak tanımladı ve Netanyahu’yu, Hamas müzakere heyetini hedef alan suikast girişimiyle Gazze’deki ateşkes görüşmelerini baltalamaya çalışmakla suçladı.
Bölgedeki barışın ancak BM Güvenlik Konseyi’nin Filistin devletini kurma yönünde harekete geçmesiyle mümkün olacağını vurgulayan Al Sani, uluslararası tanıma kararlarını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu yönde daha fazla adım atılmasını istedi.
Katar Emiri ayrıca, “Suriye yeni bir döneme giriyor, biz desteğimizi sürdüreceğiz, uluslararası toplum da yanında durmalı.” dedi ve "İsrail’in Suriye’yi bölme girişimlerini reddediyoruz." ifadelerini kullandı.
Slovenya Cumhurbaşkanı Natasa Pirc Musar, İsrail'in Gazze'deki soykırımına dikkati çekerek, "Artık hiçbir mazeretimiz kalmadı, Gazze'deki soykırımı durdurmalıyız." dedi.
Musar, Gazze konusunda tarihin doğru tarafında yer almaları gerektiğini dile getirerek, şunları ifade etti:
"Gelecek nesillerin hatırına, doğru olanı yapmak için insan olarak sorumluluğumuzu yerine getirmek adına, tarihin doğru tarafında yer almak için elimizden geleni yapmalıyız. Biz, Holokost'u durdurmadık. Biz, Ruanda'daki soykırımı durdurmadık. Biz, Srebrenitsa'daki soykırımı durdurmadık. Artık hiçbir mazeretimiz kalmadı, Gazze'deki soykırımı durdurmalıyız."
İTALYA BAŞBAKANI MELONİ, FİLİSTİN DEVLETİ'NİN TANINMASINA KARŞI DURUŞUNU YİNELEDİBirleşmiş Milletler'in (BM) 80. Genel Kurulu için ABD'nin New York kentinde bulunan Meloni, burada İtalyan gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
BM Genel Kurulu çerçevesinde pek çok ülkenin Filistin Devleti'ni tanıma kararı aldığı hatırlatılan ve İtalya’nın bu konudaki tutumu sorulan Meloni, "Şahsen, egemenlik koşullarını karşılayan bir devletin yokluğunda Filistin'i tanımanın sorunu çözmeyeceğine, Filistinliler için somut ve elle tutulur sonuçlar üretmeyeceğine inanmaya devam ediyorum." dedi.
Meloni, Filistin Devleti'ni tanımanın etkili bir siyasi baskı aracı olabileceği yorumlarında bir sakınca görmediğini belirterek, "Bunu anlıyorum ama bunu kimin uyguladığını da anlamamız gerekiyor. Bence asıl siyasi baskı Hamas'a yöneltilmeli çünkü bu savaşı başlatan Hamas ve rehineleri teslim etmeyi reddederek savaşın bitmesini engelleyen de Hamas." diye konuştu.
Filistin Devleti'nin İtalya tarafından tanınmasını iki şarta bağlayan Meloni, "İktidar, Filistin'in tanınmasının iki koşula bağlı olması gerektiğini belirten bir önergeyi Temsilciler Meclisi'ne sunacak, rehinelerin serbest bırakılması ve tabii ki Hamas'ın Filistin içindeki herhangi bir hükümet dinamiğinden dışlanması. Önceliklerin ne olduğunu anlamamız gerekiyor. Filistin'in tanınmasına karşı değilim ancak doğru öncelikleri belirlememiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
ÜRDÜN: İSRAİL BARIŞ TEMELLERİNİ YIKIYORÜrdün Kralı Abdullah, ABD'nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'na hitap etti.
Bir yıl aradan sonra yeniden BM Genel Kurulunda toplandıklarını hatırlatan Abdullah, "Bir yıl daha geçti ve BM Genel Kurulunda bir toplantı daha gerçekleşmiş oldu. Bu münasebetle değişmeyen meseleyi konuşmak için yeniden karşınızdayım: Orta Doğu'daki çatışmalar." dedi.
İlk defa, Orta Doğu'daki krizi konuşurken sözcüklerin ne kadar yeterli olduğu yönünde bir soru sormak istediğini dile getiren Abdullah, "Sessiz kalmamız, belki de mevcut durumu kabullendiğimiz ve insanlığımızdan vazgeçtiğimiz anlamına geliyordur. Bu da yapabileceğim bir şey değildir." diye konuştu.
Tel Aviv yönetiminin barıştan yana olmadığına işaret eden Abdullah, şunları kaydetti:
"İsrail'in eylemleri, üzerinde barışın inşa edilebileceği temelleri yıkıyor. Uluslararası toplumun da İsrail'deki mevcut hükümetin barış isteyen bir ortak olduğuna dair yanıltıcı düşünceden vazgeçmesi gerekir."
BREZİLYA DEVLET BAŞKANI LULA DA SILVA: "GAZZE'DEKİ MEVCUT SOYKIRIMI HİÇBİR ŞEY HAKLI GÖSTEREMEZ"
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Gazze'deki insani dram, ABD'nin Brezilya'ya uyguladığı gümrük tarifeleri, Karayipler'deki askeri gerginlik, göçmen meseleleri, Venezuela ve yoksulluk konularına dikkati çekti.
Lula da Silva, 80. BM Genel Kurulu'ndaki hitabında, İsrail'in Gazze'de orantısız güç kullandığını belirterek "Gazze'deki mevcut soykırımı hiçbir şey haklı gösteremez. Gazze'de, binlerce kadın ve çocuğun yanı sıra uluslararası hukuk ve Batı'nın etik istisnacılık miti de tonlarca moloz altına gömüldü." ifadelerini kullandı.
İsrail'in Gazze'deki saldırılarına işaret eden Lula da Silva, şunları kaydetti:
"Açlık bir silah olarak kullanılıyor, zorla yerinden etmeler cezasız kalıyor. Hem İsrail içinde hem dışında yaşayan Yahudiler bu toplu cezalandırmaya karşı çıkıyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın BM'de konuşmasına izin verilmemesi utanç vericidir."
Filistin halkının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Lula da Silva, Filistin'in bağımsız bir devlet olarak uluslararası topluma entegre olması durumunda hayatta kalabileceğini ve bu görüşün BM üyesi 150'den fazla ülke tarafından desteklendiğini belirtti.
ENDONEZYA CUMHURBAŞKANI SUBIANTO'DAN GAZZE ÇAĞRISISubianto, 80. BM Genel Kurulu'na hitap ettiği konuşmasında, mevcut dünyada bilimsel ve teknolojik gelişmeler ışığında açlığa, sefalete ve iklim felaketlerine son verilebileceğini belirtti.
Irkçılığın, nefretin, zulüm ve apartheidin dünyanın ortak geleceğini tehdit ettiğinin altını çizen Subianto, Filistinlilerin adaletten ve meşruiyetten mahrum bırakılmasına sessiz kalınmaması gerektiğini vurguladı.
Uluslararası topluma Gazze'de yaşananlara karşı harekete geçilmesi için çağrıda bulunan Subianto, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün, Gazze'de hala felaket niteliğindeki bir durum gözlerimizin önünde yaşanıyor, masum insanlar yardım için ağlıyorlar. Kurtarılmak için ağlıyorlar. Onları kim kurtaracak? Masum insanları kim kurtaracak? Yaşlıları ve kadınları kim kurtaracak? Biz burada otururken, milyonlarca insan şu anda tehlikeyle karşı karşıya. Travma yaşıyorlar. Vücutlarına onarılamaz zararlar geliyor. Açlıktan ölüyorlar. Sessiz kalabilir miyiz? Çığlıklarına cevap verilmeyecek mi? Onlara insanlık ailesinin bu zorluğun üstesinden gelebileceğini öğretecek miyiz? Sayın Başkan, hemen harekete geçmeliyiz."
GÜNEY AFRİKA CUMHURBAŞKANI RAMAPHOSA: "ULUSLARARASI TOPLUM GAZZE İÇİN DERHAL VE BİRLİKTE HAREKETE GEÇMELİ"Güney Afrika Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Ramaphosa, Fransa ve Suudi Arabistan öncülüğünde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans'ta konuştu.
Güney Afrika'nın 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti'nin varlığı konusundaki kararlığını vurgulayan Ramaphosa, "İsrail'in Filistin Devleti'nin kurulmasını fiilen imkansız hale getirme çabalarına rağmen, küresel çoğunluk bu ideali sürdürmeye devam etmelidir." ifadesini kullandı.
Ramaphosa, uluslararası toplumun, İsrail'in Gazze'de Filistinlilere yönelik soykırım ve ağır savaş suçlarından ve Batı Şeria'da gasbettiği toprakları genişletmesinden dehşete düştüğünü belirterek "Durum, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarının tamamını ilhak etme yönündeki açık beyanıyla daha da kötüleşmiştir." diye konuştu.
Gazze'ye yönelik BM kararlarının ve Uluslararası Adalet Divanının (UAD) geçici önlemlerinin ve danışma görüşlerinin derhal ve tam olarak hayata geçirilmesi gerektiğine dikkati çeken Ramaphosa, "İsrail de dahil olmak üzere tüm devletler, uluslararası hukuk kapsamındaki ortak yükümlülüklerimize uymalıdır." dedi.


