Mahfi Eğilmez: Ekonomideki gelişmelerin değerlendirilmesi
T24 kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Mahfi Eğilmez
ABD’de devlet kapandı. ABD’de yönetimin bütçesinin kabul edilmeyeceği anlaşılınca geçici bütçe Kongre’ye getirilmişti. Temsilciler Meclisinde onaylanan bütçenin yürürlüğe girebilmesi için Senato’da da onaylanması gerekiyordu. Mali yıl bugün başladı. Bütçenin dün gece yarısına kadar Senato’da onaylanmaması sonucu ABD kapanmaya gitti. Bu durumda sosyal güvenlik ödemeleri, hava trafik kontrolörleri ücretleri, ordu gibi bazı işler ve görevler dışında devlet ödemeleri yapılamayacak. Yüzbinlerce çalışan zorunlu olarak ücretsiz izinli olacak. Bu kararın sonuçları doların, TL dışındaki, diğer paralara karşı değer kaybetmesi, altın ve gümüşün değer kazanması olarak görülmeye başlandı. Dünya borsalarında bu kapanma meselesi dolayısıyla düşüşler yaşanacak, zaten olumlu gelişmeler olmadığı anlaşıldığında düşüşler başlamıştı bu gidiş daha da hızlanacak. Kapanma meselesi kısa sürede çözümlenemezse dünya üzerindeki olumsuz etkileri daha fazla olacak.
TÜİK, Ağustos ayı işsizlik oranını yüzde 8,5 olarak açıkladı. İşsizlik oranı ilginç bir değişim içinde Hızla düşüyor ve hemen ardından hızla yükseliyor. TÜİK, ayrıca geçmişe dönük oranları da güncellediği için geçmişe ilişkin çoğu yorumlar da havada kalıyor. Burada asıl dikkat etmemiz gereken oran geniş işsizlik oranı (atıl işsizlerin oranı.) Çünkü gerçek işsizliği o oran gösteriyor. Ağustos ayında geniş işsizlik oranı yüzde 29,7 olarak açıklandı. Önceki aya göre hafif bir artış var. Bir başka önemli oran da genç işsizlerin oranı: Ağustos ayı itibarıyla 15 – 24 yaş arası işgücünde işsizlik oranı yüzde 16. Temmuz ayında bu oranın yüzde 15,2 olduğunu dikkate alırsak burada da artış var.
TÜİK, Ağustos ayı dış ticaret istatistiklerini de yayınladı. Aşağıdaki tablo TÜİK sitesinden alındı (TÜİK Haber Bülteni: Dış Ticaret İstatistikleri, Ağustos 2025):
Buna göre Ocak - Ağustos arasındaki sekiz aylık dönemde İhracat (fob) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,3 azalırken ithalat (cif) yüzde 5,6 azalmış görünüyor. Bu gelişme dış ticaret açığını azaltıcı bir gelişme olması bakımından dış denge açısından olumlu buna karşılık üretimde ithal girdi yoğunluğunun yüksek olduğunu dikkate alırsak büyüme açısından olumsuz bir gelişme anlamına geliyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı geçen yılın aynı dönemine göre hala 1 puan aşağıda olmakla birlikte ara giderek kapanıyor.
Açıklanan bir başka önemli gösterge Türkiye’nin dış borç stoku ve dış borç yükü idi. Hazine ve Maliye Bakanlığı Türkiye’nin 2025 yılı Haziran sonu itibarıyla toplam dış borç stokunu 547,7 milyar dolar olarak açıkladı. Dış borçlar konusunda 2022 yılından bu yana yaşanan gelişmeleri aşağıdaki tabloda sunuyorum (veriler için kaynak Hazine ve Maliye Bakanlığı, Kamu Borç Yönetimi Raporu, Eylül 2025 sayfa 31):
Her ne kadar Dış Borç Stoku / GSYH oranı yüzde 35 dolayında olduğu için endişe edilecek bir yükseklikte görünmese de artış hızı ciddiye alınması gereken bir duruma işaret ediyor. Merkez Bankası’nın dış borcu azalırken kamu kesimi ve özel kesimin dış borç stoklarında altı ay içinde önemli artışlar ortaya çıkmış görünüyor. Öte yandan dış borçlar dolarla (veya diğer dövizlerle) yapıldığı için enflasyonla ya da kurla ilgili herhangi bir illüzyon içermiyor. Buna karşılık dolar cinsinden GSYH cari fiyatlarla ve Türk Lirasıyla hesaplanıp yıllık ortalama dolar kuruna bölünerek hesaplandığı için illüzyon barındırıyor (yüksek enflasyon cari fiyatlarla TL cinsi GSYH’yi yüksek gösteriyor, baskılanmış dolar kuru da dolar cinsinden GSYH’yi yüksek gösteriyor.) O nedenle dış borçlar / GSYH hesabındaki düşük orana fazla da itibar etmemek gerekiyor.

