Marmara da korkulan senaryo 1 ay içinde yaşanabilir: Uzmanlar uyardı!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Marmara Denizi’nde ilk kez 2021 yılında geniş kitlelerin gündemine giren ve denizin yüzeyini kaplayan müsilaj yeniden ortaya çıktı. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, 2025 yılının Haziran ayında yüzey ve su kolonunda görünmez halde bulunan müsilajın yalnızca 3 ay sonra, 14 Eylül 2025 itibarıyla yeniden gözlemlendiğini açıkladı. Sarı, “Bu kadar erken ortaya çıkması konunun aciliyetini gösteriyor” diyerek uyardı.
“4 HAFTA İÇİNDE BÜTÜN MARMARA’YI KAPLAYABİLİR”Prof. Dr. Sarı’nın paylaştığı verilere göre, Gemlik Körfezi, Tekirdağ kıyıları, Marmara Adası çevresi, Bandırma ve Erdek körfezleri ile Çanakkale Boğazı girişinde 10 ila 30 metre derinliklerde müsilaj tespit edildi. Bu hızla yayılması halinde müsilajın en geç 4 hafta içinde tüm Marmara’ya yayılabileceği öngörülüyor.
“YENİ BİR DÖNGÜYE GİRİYORUZ”Müsilajın, Marmara Denizi’nin hassas yapısı, iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışları ve yüksek kirlilik yüküyle tetiklendiğini belirten Sarı, “İlk iki tetikleyiciye müdahale şansımız yok, elimizdeki tek araç denizin kirlilik yükünü azaltmak” dedi.
Sarı, 1994, 2007, 2020, 2024 ve 2025’te tekrar eden müsilajın giderek daha kısa aralıklarla görülmesinin “yeni bir kısır döngü”ye işaret ettiğini kaydetti.
2021’de imzalanan Marmara Denizi Eylem Planı’nın etkili uygulanmadığını vurgulayan Prof. Dr. Sarı, “Yetkili birimler müsilajın kendiliğinden geçmesini bekliyor, sonra sonuçsuz toplantılar yapılıyor. Yazın yüzeyde görünmeyince ‘kurtulduk’ diye seviniyoruz. Bu tam anlamıyla bir kısır döngü” diye konuştu.

Müsilajın, Marmara Denizi’nin doğal filtreleri olan pinalar ve deniz çayırlarını yok ettiğini hatırlatan Sarı, “Denizin biyolojik çeşitliliği uzun yıllar geri dönmeyecek şekilde zarar gördü. Balıkçılık sektörü ilk kurban; küçük balıkçılar avlanamaz hale geldi, endüstriyel balıkçılar Marmara’yı terk etti” dedi.
Turizm ve denizcilik sektörlerinin de ciddi risk altında olduğunu belirten Prof. Dr. Sarı, acilen atılması gereken adımları şu başlıklarla sıraladı:
"Yeni bir acil eylem planı hazırlanmalı.
Çalışmayan arıtma tesisleri devreye alınmalı, inşaatı sürenler tamamlanmalı.
Endüstriyel atıklar denetimle kontrol altına alınmalı.
Arıtma tesisleri ileri biyolojik arıtmaya dönüştürülmeli.
Merkezi yönetim ve yerel yönetimler işbirliği yapmalı.
Ulusal ölçekte farkındalık kampanyaları başlatılmalı.
Balıkçılık başta olmak üzere zarar gören sektörlere destek mekanizmaları oluşturulmalı."
Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nde yeniden ortaya çıkan müsilajın artık her yıl tekrarlayabileceğine dikkat çekerek, "Toplantılarla zaman kaybetmekten ve suçu birbirimize atmaktan vazgeçelim. Artık işin şakası kalmadı. Marmara Denizi ağır yaralı. Acilen tedavi için harekete geçip gerekli adımları atalım" ifadelerini kullandı.


