Mars ta aynı kraterde farklı hikayeler anlatan iki kaya kafaları karıştırdı
Haber Global sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Jezero kraterinin kenarındaki Vernolden bölgesinde keşfedilen ilk megablok “Peachflya” olarak adlandırıldı. Sol 1618’de yapılan analizler, farklı kimyasal bileşime sahip mineral parçacıkları (klastlar) içerdiğini ortaya koydu. Bu, taşınmış ve bir araya getirilerek çimentolanmış kırık parçalardan oluşan bir breş olduğuna işaret ediyor. Kökeni, Mars’ın jeolojik geçmişinde yaygın olan eski bir meteorit çarpmasına dayanıyor olabilir.
Beş gün sonra, Sol 1623’te, Perseverance “Klorne” adında ikinci bir kayayı analiz etti. Bu sefer sonuç tamamen farklıydı: kayanın taze yüzeyi yeşil tonlar, koyu lekeler ve beyaz damarlarla kaplıydı. Bu özellikler, güçlü kimyasal değişimlere işaret ediyordu. Yeşil renk, genellikle suyla etkileşime giren ultramafik kayaların oluşturduğu serpantin minerali ile uyumluydu. Bu bulgu, geçmişte hidrotermal ortamlara işaret edebilir ve Mars’ın bir zamanlar yaşama elverişli koşulları barındırmış olabileceğini düşündürüyor.
Rover’ın bir sonraki hedefi, Mars kabuğunun kadim bir parçası olan “Monacofjellet” isimli başka bir megablok. NASA’ya göre her kaya, çarpışmalar, su, çatlaklar ve kimyasal reaksiyonlardan oluşan büyük jeolojik yapbozun bir parçası. Jezero krateri tek tip bir alan değil; tam tersine büyük bir jeolojik çeşitlilik barındırıyor.
Geleceğe BakışHer yeni örnek, Mars’ın milyarlarca yıl önce hangi koşullara sahip olduğunu yeniden anlamamıza yardımcı oluyor. Perseverance’ın topladığı kaya örnekleri, gelecekte Mars Sample Return misyonu sayesinde Dünya’ya getirilebilir. Eğer suyla değişime uğramış minerallerin varlığı geniş ölçekte doğrulanırsa, bu insanlığı Mars’ta yaşamın olup olmadığı sorusuna bir adım daha yaklaştıracak.


