Masaların yumruklandığı tartışmanın uzun hali: Gürsel Tekin, Ertan Yıldız ı hatırlattı
Sondakika sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
CHP İstanbul İl Kongresi'nin mahkeme kararıyla iptal edilmesinin ardından kayyım olarak görevlendirilen Gürsel Tekin'in İl Başkanlığı binasına gelişi, parti içinde büyük bir krize dönüştü. Tekin ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin arasında yaşanan tartışma ise olayı başka bir boyuta taşıdı.
İl binası önünde yaptığı açıklama sırasında pet şişeli saldırıya uğrayan Gürsel Tekin, "Tepki CHP'lilerden değil, kim olduklarını biliyorum. Biz kayyum değiliz, isterlerse kurşun atsınlar" diyerek sert çıkış yaptı. Ardından polis eşliğinde binaya giren Tekin, burada Ensar Aytekin ile karşı karşıya geldi.
"BURADA BENİM BİR GRAM KUSURUM YOK"7 gündür partililerle görüşerek süreci çözmeye çalıştığını belirten Tekin, "Arkadaşlarımızla temas ettik, tüzüğün gereğini yapalım dedik. Burada benim bir gram kusurum yok. Genel Merkez iradesini kullansaydı bu sorunlar yaşanmazdı" ifadelerine yer verdi.

Ensar Aytekin ise Tekin'in polis eşliğinde binaya girmesini eleştirerek "40 yıllık partili polisle gelmez. Gerekirse dayak yer, gerekirse dayak atar ama kendi gelir. Polis zoruyla hiç olmaz" dedi.
"BENİ PARTİDEN ATIYORLAR, ERTAN YILDIZ PARTİDE"Tartışma sırasında Gürsel Tekin, yolsuzluk iddialarıyla anılan isimleri hatırlatarak partideki çifte standarda dikkat çekti: "Ben Aziz İhsan Aktaş'ın arkadaşı değilim. Ertan Yıldız'ın arkadaşı değilim. Beni partiden atıyorlar, Ertan Yıldız partide. Bu mu partililik?"
"AĞABEY SEN GİT BURADAN"Aytekin ise tartışmayı sonlandırmaya çalışarak, "Polis çıksın buradan, seni de uğurlayalım. Ben seni arayacağım, görüşeceğiz" dedi. Ancak Tekin bu öneriye tepki göstererek, "Beni nereye yolcu ediyorsunuz? Benimle kafa mı buluyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
- Bir sürü arkadaşımızla görüştük. Dedik ki, parti hukuku neyi gerektiriyorsa yapalım. 7 gündür temaslarımız devam ediyor. Ama hâlâ bir çözüm yok. Ortada sıkıntı var.
Ensar Aytekin:- Gürsel Başkanım, şu anı konuşalım. Sen git ya. Sen git Gürsel Başkanım.
Gürsel Tekin:- Ensar, eğer bir görüşme talebi varsa hepsini nezaket içinde anlattım. Burada benim bir gram kusurum yok. 40 kişiyle görüştüm. Hepsi parti yöneticisi. Sorunu çözmek için hazırım.
Ensar Aytekin:- Bunun çözümü ne biliyor musun? Bu polisi buradan çıkarmak.
Gürsel Tekin:- Kardeşim yapmayın! Polis çağrısını biz yapmadık. İçişleri Bakanı'nı bile aradım. Bizim dışımızda gelişen bir olay bu. Ben kayyum değilim. Bizi öneren de CHP'li, davayı açan da CHP'li. Ne istiyorsunuz bizden?
Ensar Aytekin:- Bak şimdi ağabeyciğim… Hepimiz çözüm istiyoruz. Polis çıksın, seni de uğurlayalım. Ben seni arayacağım, görüşeceğiz.
Gürsel Tekin:- Ben 40 yıllık CHP'liyim. Tüzüğü, hukuku bilirim. 7 gündür bu sorun yaşanmasın diye uğraşıyorum. Ama hiçbir olumlu cevap gelmedi. Bu hal içler acısı.
Ensar Aytekin:- 40 yıllık partili polisle gelmez. Gerekirse dayak yer, gerekirse dayak atar ama kendi gelir.
Gürsel Tekin:- Devlet bize görev vermiş. 8'inci güne geldik. Sorunu çözmek için elimizden geleni yaptık. İl başkanıyla kol kola girmek isterdim ama olmadı. Arkadaşlarımız da yanılttı.
Ensar Aytekin:- Abi polis zoruyla olmaz. Ben sana en yetkili ağızdan söylüyorum.
Gürsel Tekin:- Beni nereye yolcu ediyorsunuz? Benimle kafa mı buluyorsunuz? Partide yolsuzlukla anılan isimler var, onlar duruyor. Ama beni partiden atıyorlar. Bu mu partililik?
Ensar Aytekin:- Mevzumuz bu değil Gürsel Bey.
Gürsel Tekin:- Mevzumuz bu!


