MEVLÜT TEZEL Cruise gemisiyle umreye gidilir mi?
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Türkiye'de cruise gemisi seyahati ile umrenin birleştirildiği bir seyahat planlaması yapıldı.
Dünya gazetesinin haberine göre bu tur "muhafazakâr turlar" düzenleyen bir şirket tarafından hayata geçirilecek.
Daha önce de muhafazakâr cruise turları düzenlenmişti. Haberde ise Türkiye'de ilk kez curise gemi ile umre seyahati gerçekleştirildiği belirtiliyor.
"Müslüman seyahatseverlere değerlerinden taviz vermeden seyahat etme imkânları" düzenlediklerini belirten şirket, cruise umre seyahatini "kadınlara özel alanlar ve helal sertifikalı menüler", "Alkolsüz konseptin yanı sıra, ibadet vakitlerine uygun programlar ve namaz alanları" vaatleriyle pazarlıyor.

Gemideki casino bölümü de mutlaka kapatılmıştır, kadın ve erkek havuz saatleri de farklı saatlerde olacaktır diye tahmin ediyorum.
Gemi ilk durakları Kuşadası ve Bodrum. Seyahat Şarm El Şeyh, Cidde ve Mekke'nin ardından umre ile devam ediyor. Daha sonra da İstanbul'a dönülüyor. Bazıları namaz esnasında gemi rota değiştirdiğinde kıblenin nasıl tutturulacağını merak etmiş.
Seyir halindeki araçlarda namaz kılınırken yön değişmesi sorun olmuyor diye biliyorum.
Kimileri dünya nimetleri sadece sekülere aitmiş gibi algı yaratıyor! Ve cruise ile umreye gidilmesini eleştiriyor.
Otobüsle ya da gemiyle geze geze gitmekle, uçakla umreye gitme arasında elbette bazı farklar var.
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanları bu konu hakkında ne düşünüyorlar acaba?
Tartışmaya açık bir konu.
***
HALI SAHA ZAMMI
Halı Sahacılar Birliği'nin aldığı karara göre saatlik 2.800 TL olan halı saha ücretleri 01.09.2025 tarihinden itibaren 3.500 TL olarak belirlendi.
Maçların genelde altı kişilik takımlar halinde oynandığını kabul edersek; bir saatlik maçın kişi başı maliyeti 290 TL ediyor.
İçeceğiydi, yol masrafıydı vs. derken bir saatlik maçın maliyeti kişi başı 400 TL'ye çıkabilir.
Yetişkinler için normal ama çocuklar ve gençler için bu ücret yüksek!

Gündeme gelmeyen asıl sorun ise çocukların özellikle büyük şehirlerde futbol oynayacak alan bulamamaları.
Devletin, belediyenin destek olduğu halı sahaları işletenler, çocukların top oynamasına izin vermiyor!
Sahalar boş ve kilitli tutuluyor. Sahalar futbol okullarına ya da yetişkinlere kiralanıyor.
Futbol okuluna da paran varsa girebiliyorsun.
İddia ediyorum Türkiye'de yerli futbolcu yetişmemesinin en büyük nedeni çocukların top oynayacak alan bulamamaları!
***
MAGANDA KURŞUNU!
Trabzon'daki gelin alma töreninde silah sıkarak bir kişinin canını alan, 2 kişiyi de yaralayan Özel Harekât Polisi Y.E.B. (27) ile amcası M.B. (47), tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Düğün magandası Y.E.B'nin ifadesi ise pes dedirtti:
"Bizi uyaran olmadı.

Ateş ederken her yerin güvenliğini aldım.
Toprağa ateş ettim. 30 metre aşağıda insanların olduğunu görmedim.
Nasıl sekip aşağıdaki vatandaşlara gittiğini anlamış değilim." Pişkince bir savunma değil mi?
Onca yaşanan ölümlere ve uyarılara rağmen düğünlerde, kutlamalarda silah sıkılmaya devam edilmesini aklım almıyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kalabalık ortamlarda havaya ateş açanlara ise bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanacağını açıkladı.
Çok doğru bir karar ama yetmez!
Havaya ateş açıp ölümlere neden olanlara da daha ağır cezalar verilmeli.
***
SAÇ STİLLERI AYNI!
Bir çocuk tutuklunun yakınıyla yaptığı telefon görüşmesinin görüntüleri sosyal medyaya düştü.
Çocuk "Cezalar beni yıldıramaz, ancak kilo aldırır. Tekten geldik, tekten gideriz" diyordu!
Mattia Ahmet Minguzzi'i öldüren çocuklar gibi bu çocuğunda saç stili yandan kazınmıştı.
Bu saç tıraşı ayrıntısı medyada fazla gündeme gelmiyor ama sosyal medyada bu ayrıntıdan "Malum saç tıraşlı", "Hırt", "Tas kafa terörü" diye bahsediliyor.
Tariflerin üstü kapalı olmasının nedeni ırkçılık suçu işlememek!
Elbette her dilden, ırktan insanlar arasında iyi de var kötü de! Genelleme yapmak hata olur.

Ancak bazı ergenler arasında yandan saç kazıtmak moda oldu!
Genelde suç işleyen çocukların saç stilleri aynı; yandan kazınmış!
Bu saç stili artık bir güç gösterisi ve etikete dönüşmüş durumda.
Daha kötüsü; suç çeteleri 18 yaşından küçük çocukları kullanmaya başladı. Ve bu çocukların bazıları "Cezalar beni yıldıramaz, ancak kilo aldırır.
Tekten geldik, tekten gideriz" diyen çocukla aynı düşüncelere sahipler!
Tehlikenin farkında mıyız?
Bazı ebeveynler suçlu çocuk yetiştirdiklerin farkında değil, bazıları da bilinçli bunu yapıyor.
Suçlu çocuk yetiştiren ebeveynlere de hapis cezası verilmeli.
Bu çocukları topluma kazandırmak ya da suça bulaşmaları önlemek için ciddi pedagojik stratejiler ve uygulamalar geliştirmeliyiz.
Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ortak projeler geliştirmeli.
***
ARAÇTAN İNEN YANDI!
Trafikte yaşanan kavgalar da son dönemde sık sık haber oluyor. Yol verme, park yeri kapma vs. gibi küçük tartışmalar yüzünden cinayetler bile yaşanıyor. Eskiden de trafik kavgaları fazla mıydı? Yoksa araçlarda kamera kullanımının artması, saldırı anlarının cep telefonuyla kaydedilmesi ile birlikte trafik kavga haberlerinde artış mı yaşanıyor?

Bence her iki sorunun da cevabı 'evet'. Ayrıca toplum olarak öfke yönetim sorunumuz olduğunu da düşünüyorum. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, trafikte yol kesenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanacağını açıkladı.
Bu da çok yerinde bir karar! Bu tür bir saldırıyla karşılaştığınızda aracınızdan hiç inmeyin, camları kapatıp aracınızı kilitleyin ve cep telefonunuzla kayıt alın.
***
Altyazı
"En derin dostluklar, genellikle şans eseri gerçekleşen buluşmalardan doğarmış." (Yedi Samuray)



