MEVLÜT TEZEL Gizli kamera için bu ceza az değil mi?
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
30 Mart'ta Sapanca'da bungalov kiralayan ailenin, jakuzinin tam üstünde gizli kamera bulması epey gündem olmuştu.
Yapılan incelemede ampulün üzerinde Tansel Soyçiçek'in parmak izi bulundu.
Bungalovun sahibi Hüseyin Koşuk'un telefonundan da gizli kameranın bulunduğu ampulün fotoğrafı çıktı.
Ayrıca Koşuk'un telefonunda çekim yapan kameraların görüntüsünü canlı olarak izlemeye yarayan bir uygulama da bulundu.
Özetle bu iki adam konukların en mahrem görüntülerini kaydetmek, hatta canlı izlemek için her şeyi yapmış.
Bugüne gelelim. Savcılık iki şüphelinin 'özel hayatın gizliliğini ihlal etmek' suçundan 4.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle iddianame hazırlayıp dava açtı.

Genç bir kız, sevgili ya da evli bir çiftin gizli kamerayla çekilen mahrem görüntülerinin internete düştüğünü düşünelim.
Bu sapıklar bu gizli kayıtları parayla da satıyor olabilirler.
İnternete, hele de yetişkin sitelere düşen bir videoyu kaldırmak çok ama çok zor!
Yurtdışı da dahil birçok site için davalar açıp yıllarca uğraşmanız gerekir.
İnsanların hayatını karartabilecek böylesine iğrenç bir suçun cezası 4.5 yıl olmamalı.
Üstelik bu da savcının istediği ceza. Bu ceza muhtemelen mahkemede düşebilir.
Bu sapıkları 'özel hayatın gizliliğini ihlal etmek' gibi cezası düşük suçlarla yargılamak adil değil.
Bu düşük ceza başka sapıkları da cesaretlendirebilir.
***
MUZU YİNE YEDİLER
İtalyan sanatçı Maurizio Cattelan'ın dünyaca ünlü eseri "Comedian" yani duvara bantlanan taze muz, Fransa'da sergilendiği müzede yine biri tarafından yendi.
Daha önce yenilen muzun yenisi 6 milyon dolara satın alınmıştı.
Zaten biri tarafından yenilmesi bekleniyordu.
Muz birkaç dakika içinde yeniden yerine yerleştirildi. Ve yapılan açıklamada, eserdeki muzun "sadece geçici bir unsur" olduğu ve sanatçının talimatları doğrultusunda düzenli olarak yenilendiği belirtildi.

Duvara bantlanan bir muza sanat eseri demek kulağa saçma geliyor.
Aslında sanat eseri olan muzun kendisi değil, neyi sembolize ettiği.
Cattelan "Comedian" eserinde sanat piyasasındaki finansal spekülasyonların saçmalığını ve bilgi sistemlerinin kırılganlığını vurgulamaya çalıştığını söylemişti.

Ve bunu da fazlasıyla başardı.
Herkes bu muzu ve sanat piyasasında saçma sapan eserlere büyük paralar verilmesinin garipliği konuşuyor.
Peki, bu garip durumu protesto etmek için duvara bantlanan muzun da 6 milyon dolara alıcı bulmasına ne diyeceğiz?
Aslında duvara muz bantlamak kara para aklamak için de iyi bir yöntem olabilir!
***
39 M2 EV OLUR MU?
NEF Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, katıldığı bir programda evlerin gittikçe küçüleceğini söyledi:
"Ben mesela en küçük 1+1 80 metrekareyken 39 metrekare yaptım. Ürün çok inovatif. Bu evler hem çabuk doluyor, boş kalmıyor.
Hem de çabuk boşalıyor.
Yani her sene kiralayabiliyorsunuz.
Bu da bu devirde çok önemli bir şey." Bu açıklama sosyal medyada tepkiyle karşılandı:

"39 m2 ev mi olur? Mezardır o."
"Bir tane 100 m2 yerine iki tane 50 m2 ev satarsanız daha çok kazanırsınız çünkü." + "Millete kümes yapmış bir de balandıra balandıra anlatıyor." Ben bu yorumlara katılmıyorum.
Üç yıldır da Türkiye'de konutların çoğunun 3+1 ya da 2+1 olması anlayışından vazgeçilmeli diye yazıyorum.
Elbette çocuklu aileler için 39 ya da 50 m2 daireler uygun değil.
Öte yandan ülkemizde doğum hızı ve evlenme oranı hızla düşüyor.
Türkiye'de tek kişilik hane halkı sayısı 2024'te 5,3 milyonu geçti.
Ve bu sayı artarak devam edecek.
İnşaat maliyetleri ve konut krizi sürekli artarken, insanlar ev alamayınca kiralar da yükseliyor.
Bu kısır döngüden kurtulmak için maliyeti düşük daha küçük daireler yapmak zorundayız.
Japonya'da insanlar 39 m2'den bile küçük evlerde yaşıyor!
Büyük evlerde tek başına yaşayanların enerji maliyetini de unutmayalım!
***
NEREDEN GELİYOR BU PARA?
Türkiye'de şampiyonluk primi 71 milyon TL.
Şampiyonlar Ligi ayakbastı parası ise 18,5 milyon Euro.
Hadi Fenerbahçe gruplara kalamadı ve o para da Galatasaray'a verildi diyelim.
Tüm bu toplam gelir Galatasaray'ın Victor Osimhen'e ödeyeceği 80 milyon Euro'nun üzerindeki bedeli karşılayamıyor.

Elbette bu yıl 40 milyon euro ödenecek, kalan para daha sonra verilecek.
Daha tribün geliri, forma satışları, Avrupa'da her kazılan puan için alınacak para vs. var.
Ancak kadrodaki diğer futbolcuların maliyetini ve yapılacak yeni transferleri hesaba katarsak Türkiye'de bir takımın sadece tek bir futbolcuya 80 milyon euro üzerinde para ödemesinin mantıklı bir açıklaması olamaz!
Galatasaray petrol mü buldu?
Bu durum Süper Lig'deki rekabeti de etkiliyor.
Özellikle Trabzonspor ve Beşiktaş bu duruma neden itiraz etmiyor?
***
Altyazı
"Kötülük birçok maske giyebilir. Hiçbiri iyilik maskesi kadar tehlikeli değildir." (Sleepy Hollow)



