MEVLÜT TEZEL Gizli kamerayla görüntü almanın cezası ne kadar?

Sapanca'da bir bungalov evde tavan lambasında çıkan gizli kamera gündem olmuştu.
Bu kez Denizli'nin Pamukkale ilçesinde apart dairede üçlü prize gizlenmiş kamera çıktı!
48 yaşındaki Murat F., sahibi olduğu dairesini üç odaya bölmüş ve yatak odası ile banyolardaki üçlü prizlere gizli kamera yerleştirmiş.
Kendisini 'öğrenci dostu' olarak tanıtıp, özellikle kız öğrencileri hedef almış!
Üst üste yaşanan bu olaylar acaba Türkiye'de kaç otelde, pansiyonda ya da apart dairede gizli kamera yerleştirildi sorusunu akıllara getiriyor.
Gizli kamera yeni icat edilmedi. Daha önce de bu tarz olaylar yaşandı ama unutuldu.
Google'da kısa arama yaptığınızda örneğin 2023 yılında "İzmir'de sapık elektrikçi, tamirata gittiği bir evin prizine gizli kamera yerleştirdi" benzeri haberlere rastlıyorsunuz.
Daha beteri var; Kâğıthane İtfaiye Komuta Merkezi'nde görevli üç çalışana 2021'de İBB'ye ait afet kameralarını kullanarak otel ve evleri görüntüledikleri iddiasıyla dava açılmıştı.
İtfaiye çalışanları, afet kamerasını bile röntgencilik için kullanmış!

YENİ PARANOYAMIZ
Şimdi vatandaş ne yapsın?
Kiraladığı daire ya da otel odasına girince dedektif gibi önce gizli kamera kontrolü mü yapsın?
Ne yazık ki, yeni bir paranoyamız oldu!
Türkiye'de toplam otel yatak kapasitesi 2 milyonu aştı.
Otellerin dışında pansiyonlar, günlük kiralanan evler vs. var.
Bir de turizm belgesi almadan, kayıt dışı kiralanan günlük evler var!
Düşünsenize tatile çıktınız ve bir sapık tarafından gizli kamerayla kaydedildiniz.
Ne yaparsınız?
Bu sapıklığın sadece fantezi amaçlı yapıldığını da düşünmüyorum!

Gizli kamera görüntülerini yetişkin sitelerine satan sapıklar bile olabilir!
O görüntü internete düştü mü yandınız!
Işık hızıyla dünyaya yayılır!
Kolay kolay da o görüntüleri internetten kaldıramazsınız!
ABD'den Tayvan'a, İzlanda'dan Kolombiya'ya kadar birçok ülkedeki internet sitelerine mahkeme kararı mı yollayacaksınız?
Böylesine kalleşçe bir suçun cezası ne biliyor musunuz?
Eve gizli kamera yerleştirilmesine TCK 134 (Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu) kapsamında sadece bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası veriliyor.
Eğer kayıtlar internet veya sosyal medyada yayıldıysa, ceza üç yıldan beş yıla kadar artırılabilir.
Demek ki, özellikle kız öğrenciye diye kiralık ilan veren Murat F., eğer görüntüleri internette yaymadıysa en fazla üç yıl yatacak!
Kim bilir kaç kişinin görüntülerini kaydetti bu sapık?
Bunlar komik cezalar! Caydırıcı, daha ağır cezalar verilmeli!

***

MARMARA DENİZİ ÖLÜYOR
Şahika Ercümen, artan müsilaja dikkat çekmek için Marmara›da dalış yapmış.
Durumun kötü olduğunu, Marmara Deniz'in yavaş yavaş öldüğünü biliyoruz.
Ancak böyle etkileyici bir fotoğraf durumun vahametini daha net ortaya koyuyor.
Müsilajın en yoğun göründüğü yerlerden biri olan Güney Marmara'da dalış yapan Şahika müsilajı şöyle anlatıyor:
"Çok enteresan bir dokusu var.

Kaygan, sabun köpüğü gibi...
Elimle temizlemeye çalıştıkça onlar daha çok ve tekrar bir araya geliyor sanki yok etmesi mümkün olmayan bir organizma gibi suyun içinde ve tüm canlılığın üzerini kaplamış durumda." Uzmanlar yüzeyden itibaren 30 metre derinliğe kadar müsilajın örümcek ağı gibi Marmara Denizi'nin altı ördüğünü söylüyor.
Artık dikkat çekmeye, yazmaya da gerek yok aslında.
Üniversitelerden uzmanlar bir araya geldi ve sorunun nasıl çözüleceğini anlattılar.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, müsilaja karşı çalışmalar yapmıştı ve kısmen başarılı olmuştu.
Lakin sorun kısa zamanda çözülecek gibi gözükmüyor.
Marmara Deniz'e kıyısı olan bütün illerin yöneticileri birlikte hareket etmeli.
Yoksa önce deniz canlıları ölecek, sonra denize girilecek kıyı kalmayacak!
Ve Marmara Deniz'i tamamen ölecek!

***

AŞI YAPTIRMAYANLAR HAKLI MI ÇIKTI?
ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy, Covid- 19 aşısının artık 'sağlıklı çocuklar ve hamile kadınlar için önerilen aşılar' arasında yer almayacağını bildirdi.
Bu tarz haberler çıkınca demek ki, aşı karşıtları haklıymış gibi yorumlar yapılıyor.
Bu aşıların yeni teknoloji olduğu, bazı yan etkilerinin zamanla ortaya çıkabileceği açıklanmıştı zaten.
Aşı yaptırmak zorunlu kılınmasaydı daha büyük kitlesel ölümler yaşanacaktı!

Aşı yaptırmayanların sayısı az olsaydı belki de bu salgın daha erken sona erecekti!
Aşı yaptırmadığı için ölenler unutuluyor!
Dünya ilk defa karşılaştığı böyle büyük bir salgın karşında bir seçim yapmak zorundaydı!
En kötü senaryo yaşanmaması için kötünün iyisi seçilmek zorunda kalındı da diyebiliriz.
Artık olası yeni bir salgına karşı daha tecrübeliyiz ama bu sefer kitleleri aşı olmaya da ikna edemeyiz!
Birçok ülke kapanmak yerine sürü bağışıklığını tercih edebilir.

***

HURDA OTOMOBİLLER YOLLARDA!
Son verilere göre Türkiye'de otomobillerin yaş ortalaması 14,2'ye ulaştı. Donanım Haber'e göre trafikteki otomobillerin yüzde 56'sı 10 yılı, yüzde 25'i ise 20 yılı devirmiş halde. Yollardaki 16,2 milyon otomobilin 4,1 milyondan fazlası 21 yaşını geçmiş.

Hurda statüsüne girmesi gereken otomobiller yollarda dolaşıyor. Trafik kazalarında can kayıplarını azaltmak için otomobillerin yaş ortalaması düşmeli. Ama otomobil fiyatları ve kredi oranları yüksek!
20 yaş üstü araçları hurdaya çıkaranlara yeni araç alırken vergi indirimi yapmak otomobil yaş ortalamasını düşürebilir.

***

Altyazı
"Bir insan birisiyle yaşlanmalı, birisi yüzünden değil" (Lethal Weapon 3)