MEVLÜT TEZEL Her kuralın bir amacı var

Her yıl olduğu gibi yine üniversite sınavına geç kalanlar gündem oldu.
Örneğin Antalya'da 2025-YKS'nin ilk oturumunun başlamasına az bir süre kalan yetişen genç bir kız kulağındaki küpe yasak olduğu için içeri alınmadı.
Veliler adeta seferber oldu. Dakikalarca verilen uğraş sonucu takı çıkartılamayınca sınava alınmayan genç kız, üzgün bir şekilde fakülteden ayrıldı.
Küpe yüzünden sınava girememek saçma gözükebilir ama her kuralın bir amacı var.
Bugün küpeyle sınava girilmesine izin verilse seneye küpe içine bir düzenek yerleştirip kopya çekmeye çalışanlar olabilir.
Bir yıl bu sınava hazırlanan bir öğrenci normalde emeklerinin boşa gitmemesi için her kurala uyar ve sınava da vaktinde gelir.
Öte yandan küpe yüzünden sınava giremeyen kızın uzun tırnakları, açık kıyafeti tartışma konusu oldu.

Kızın giyim tarzı, hal ve tavırları sanki plaja gidiyormuş da sınavı önemsemiyormuş gibi algılandı.
İster kapalı, ister açık olsun gençleri kıyafetleri yüzünden yargılama hatasına toplum olarak devam etmemiz üzücü bir durum.
Herkes nasıl rahat hissediyorsa, kurallara aykırı olmadığı sürece istediğini giyer.
Öte yandan birkaç dakika gecikti diye öğrencilerin sınava alınmamasını haksızlık görenlere de şaşırıyorum.
Kurallar belli. Yüzbinlerce öğrenci vaktinden çok önce sınav salonlarına gelip bekliyorsa bu kuralara herkes uymalı.
Eskiden sınava geç kalanlar salona alınıyordu.
Sınav başladıktan sonra salona gürültü yaparak girenler sınavda soru çözenlerin dikkatini dağıtıyordu.
Bu kaotik durumda dikkati dağılıp bir-iki soruyu yanlış yapanlar hep oldu. Bir yanlışın bile on binlerce adayın sıralamasını etkilediği bir sınavda geç kalanların içeri alınmaması doğru bir karar.
Tartışmaya bile gerek yok.

FIRINCIDAN KALİFORNİYUM ÇIKMASI
Kütahya'da şüphe üzerine durdurulan araçta sürücü B.G'ye ait ayakkabının içinde plastik kapta, 7,15 gram kaliforniyum ele geçirildi.
Nükleer ve tıbbi araştırmalarda kullanılan kaliforniyumun piyasa değerinin 70 milyon dolar olduğu açıklandı.
Kaliforniyum kaçakçılığı yaptığı iddia edilen B.G. ise Tavşanlı'da fırıncılık yapıyormuş, iyi mi?
Bir fırıncının nükleer araştırmalarda kullanılan kaliforniyumla ne işi olabilir?
Bu çok değerli maddeye nasıl ulaşır?
Tam da İran'ın nükleer tesisleri ABD tarafından bombalanırken, Kütahya'da bir fırıncının 7,15 gram kaliforniyumla dolaşması enteresan!
Acaba kaçakçılar, fırıncıyı kandırdı mı?
Fırıncı ne taşıdığını bilmiyor muydu?

DOĞRU KARAR
Ali Koç, yeni sezonun forma lansmanında takımın logosunda yıldız kullanmayacaklarını açıkladı ve doğru olanı yaptı.
Daha önce de yazdığım gibi; meseleyi sadece 1959 öncesi dokuz şampiyonluğu bulunan Fenerbahçe açısından değerlendirmek doğru değil.
1959 yılı öncesi Beşiktaş'ın yedi, Gençlerbirliği'nin iki, Harpokulu'nun iki, Ankara Demirspor, Eskişehir Demirspor, Göztepe, Galatasaray, Güneş, Ankaragücü, İstanbulspor, Muhafızgücü ve Harbiye takımlarının da bir şampiyonluğu var.
O yıllarda Avrupa'da bizdekine benzer statüde şampiyonluklar belirlenirdi. Örneğin İtalya Futbol Federasyonu 1922 yılındaki ulusal organizasyonları kazananların bile şampiyonluğunu kabul etti.
Bizde neden bu yapılmıyor? Bu adil bir yaklaşım mı?

15 BİN STERLİN!
Antalya'ya tatile gelen Georgia Harrison adlı İngiliz kadın, bir gece alkolü fazla kaçırıp otel odasındaki duş kabininin camını kırınca gezisi kâbusa dönüştü.
32 yaşındaki kadından yol açtığı hasar için 15 bin İngiliz sterlini istendi ama kadın parayı ödemeden oteli terk etti.
Bunun üzerine otel çalışanları kadını havalimanına kadar takip etti ve burada polis Georgia'yı gözaltına aldı.
İngiliz medyasına göre Georgia'ya çıkarıldığı mahkemede, 15 bin sterlini ödeyene kadar yurt dışına çıkış yasağı getirilmiş.
Parayı ödeyemediği için Türkiye'de mahsur kalan kadın için İngiltere'de yardım kampanyası başlatıldı, iyi mi?
Öte yandan İngiliz kadın dolandırıldığını iddia ediyor!
İngiliz medyası taraflı haber yapmış da olabilir!
Benim anlamadığım ise bir duşakabin nasıl 15 bin sterlin değerinde olabilir?
Altın kaplama mı?
O parayla bir otel odasının tamamını döşersiniz!

İŞTE 'YAPI'NIN KANITLARI
Türkiye gazetesinden Tahir Kum'un ortaya çıkardığı WhatsApp yazışmaları, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'ndan (PFDK) bazı başkan ve üyelerinin Galatasaray amigoluğu yaptıklarını belgeliyor:
"Mourinho'ya fazla müsamaha gösteriliyor. Seneye acısını çıkarırız böyle devam ederse."
"1905'i görünce bir anda "Yapı"ya dönüşüyor insan ister istemez."
"Başkanım benim aracın kilometre sayacı 1905'te takıldı, ilerlemiyor."
PFDK durum böyleyse TFF ve MHK'da neler yaşanıyor acaba?
"YAPI" var diyenlerle dalga geçenler şimdi ne düşünüyor acaba? 'YAPI'nın bundan daha net bir kanıtı olamaz!
Son üç yıldır aynı senaryoyu izliyoruz. Bir takım MHK, PFDK vs. TFF'nin bütün unsurları tarafından kollanıyor...
Avrupa'da köy takımlarına elenirken Süper Lig'de hiçbir mantıkla açıklanmayacak puan rekorunu kırıyor... Yapılan hakem hatalarında hep karlı çıkıyor.
Ve Fenerbahçe bir ligde normalde kaybedilecek oranda puan kaybedip Galatasaray'a da derbide yenilince sportif değeri olmayan bu lig adil ilan ediliyor!
Sarı lacivertliler istedikleri transferleri yapsınlar, "Başkanım benim aracın kilometre sayacı 1905'te takıldı, ilerlemiyor" diyecek kadar pişkin ve her türlü hileliyi yapanlarla mücadele edemezsiniz!
PFDK'dan sızan mesajları; organize bir şekilde hile ve kumpas yapıp, bir de bu yaptıkları için rakibiyle dalga geçen bir 'YAPI' olduğunu gösteriyor!
Bu özgüven nereden geliyor?
Bu skandaldan sonra PFDK Başkanı Celal Nuri Demirtürk ve bazı üyelerin istifa etmeleri bile yeterli olmaz!
Normalde bu hak yiyen üyelerin yargılanması, TFF ve MHK'de 'YAPI'nın peşine düşecek soruşturmaların açılması gerekiyor!

Altyazı
"Duygular hakkında öğrenmen gereken ilk şey; bir bedeli olduğudur." (Equilibrium)