Milyonlarca aday akılda tek soru, puan mı sıralama mı?
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Üniversite sınav maratonu sona erdi, sonuçlar açıklandı. Şimdi sırada milyonlarca öğrenciyi ve aileyi yakından ilgilendiren tercih süreci var. Bugün başlayan ve 11 Ağustos’a kadar devam edecek bu kritik dönemde, hem heyecan hem de karar baskısı yüksek. Uzmanlar, tercihlerin yalnızca sıralamaya göre değil, gerçekten istenen ve kazanıldığında gidilmekten keyif alınacak bölümlere göre yapılması gerektiği konusunda uyarıyor. Eğitim Danışmanı Samet Alyu, tercih listesi hazırlanırken başarı sıralamalarının dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Alyu’ya göre, kılavuzda belirtilen başarı sıralaması, o bölüme geçen yıl yerleşen en son adayın sıralamasını ifade ediyor. Ancak bu sıralamalar her yıl tercih yoğunluğuna, kontenjan değişikliklerine ve aday profiline göre değişiklik gösterebiliyor. “Bir bölümü tercih etmeniz için mutlaka tam olarak o başarı sıralamasında olmanız gerekmez,” diyen Alyu, şöyle devam ediyor: “Bu sıralamalar referans niteliğindedir; garantili değildir. Örneğin 150 bininci sırada yer alan bir aday, tercihlerini 75 binlerden başlatmalı ve 300 bine kadar genişletmelidir. Böylece hem ulaşılması zor hedefler hem de güvenli seçenekler aynı listede yer alabilir.”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör ise doğru tercih yapıldığı takdirde yerleşme oranlarının yüksek olduğunu belirtirken, şunları söylüyor: "Gençlerimiz, puanları düşük geldi ya da istedikleri puanı alamadılar diye üzülmesinler. Üniversitelerin web sitelerini ziyaret etsinler. Tüm bölüm ve programları dikkatle incelesinler. Olanakları ölçüsünde mutlaka üniversiteleri ziyaret etsinler, akademisyenlerle tanışsınlar, bölümler ve meslekler hakkında yüz yüze bilgi alsınlar. Üniversitelerin fizik koşullarını, laboratuvarları, kütüphaneleri, okumak istedikleri bölüm veya programla ilgili özgün olanakları, farklılıkları, avantajları mutlaka yerinde görüp incelesinler."
ÖNCE LİSTE OLUŞTURUNTercih sürecinde yapılan en büyük hatalardan birinin hâlâ puana odaklanmak olduğunu belirten Uzman Psikolojik Danışman Özgür Akoğlan, adayları uyararak şu tavsiyelerde bulundu: “Tercih listesi hazırlanırken adayların ilk yapması gereken şey, puandan ziyade başarı sıralamasını esas almaktır. Çünkü her yıl sınavın zorluk düzeyi, kontenjan değişiklikleri ve aday sayısı gibi birçok faktör, puanları doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle tercih stratejisi başarı sıralaması üzerine kurulmalı. İlk adım olarak, ilgilendiğiniz bölümlerin kontenjanlarını, özel koşullarını ve özellikle geçen yılki taban başarı sıralamalarını dikkatle inceleyin.”
Akoğlan, tercih listesinin rastgele değil, sistematik şekilde oluşturulması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “İlgilendiğiniz bölümleri bir liste haline getirin ve bu listeyi, kendi başarı sıranızı esas alarak şekillendirin. Geçen yılki taban sıralamalarla karşılaştırma yapmanız, gerçekçi ve isabetli tercihlerin temelidir. Ayrıca, tercih listenize mutlaka sıralamanızın altında kalan 3 ila 5 adet ‘güvenli tercih’ eklemeyi unutmayın. Bu bölümler, yerleşme şansınızı artıran, sizi garanti altına alan seçenekler olacaktır.”
“Listenizin ilk 5-6 sırasını, sıralamanızın üstünde yer alan, ancak gidebilmeyi çok istediğiniz bölümlere yani ‘hayal tercihlerinize’ ayırabilirsiniz. Devamındaki 10-12 tercihi, başarı sıranıza yakın ve yerleşme ihtimalinizin yüksek olduğu bölümler oluşturmalı. Listenin son 5-6 sırasını ise sıralamanızın altında kalan, ‘garanti’ olarak değerlendirilebilecek bölümlerle tamamlayın. Bu şekilde hem hayalinizi zorlarsınız hem de eliniz boş dönme riskini en aza indirirsiniz.”

Rehberlik Koordinatörü Bora Serhat Çelik de, tercih listesini oluştururken sıralamaya dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Çelik, "Nasıl olsa gelmez" diye listeye alınan programlar, çoğu zaman gelir ve ciddi bir pişmanlığa yol açar. Tercih listesindeki her bölüm, adayın kazandığında gitmeye hazır olduğu bir seçenek olmalıdır’’ diye konuştu.
Çelik, tercih listesinin istek sıralaması olması gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu: “Örneğin adayın sıralaması 45 bin, istediği bölüm ise geçtiğimiz yıl 47 binle almış. Aday 'Evet ben bu bölümü istiyordum ama benim sıralamam daha iyi. Bu 47 binlik bölümü yazmayayım, geçen yıl 44 binle, 45 binle alan yeri üste yazayım' diyerek liste oluşturulmamalı. ‘Puana yazık olmasın’ diye düşünmek hatadır. Liste tamamlandığında 'Hem isteklerime uygun hem sıralama bilgisine uygun bir liste oldu diyebilmelidir'."
Kaynak: Web Özel


