Netanyahu ile ordu arasında derin kriz Dış Haberler
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Netanyahu’nun, Zamir’i doğrudan hedef alarak "Hakkımda bilgilendirme yapmayı ve aleyhime haber yaymayı bırak" dediği aktarıldı. Ancak Zamir’in geri adım atmadığı ve tavrını koruduğu bildirildi.
Ordu Sözcülüğü, "Kapalı toplantılarda konuşulanlara yorum yapmayacağız" derken, Başbakanlık Ofisi de haberi "yalan" diye nitelendirdi. Ancak ordu sözcülüğü durumu yalanlamayı tercih etti.
GAZZE İŞGAL KARARI VE DERİNLEŞEN ÇATLAKHabere göre, Netanyahu ile Zamir arasındaki anlaşmazlık, özellikle Güvenlik Kabinesi’nin Gazze’nin işgali yönündeki kararlarıyla görünür hale geldi. Netanyahu, yalnızca tüm esirlerin serbest bırakılacağı ve savaşın bitişini getirecek "kapsamlı bir anlaşma"ya onay verilmesi gerektiğini savundu. Buna karşın, Zamir’in dile getirdiği "kısmi anlaşma" çıkışı, Netanyahu tarafından “İsrail kamuoyu ve Hamas karşısında bölünmüş bir duruş” olarak değerlendirildi.
Toplantıda Netanyahu, Genelkurmay Başkanı’ndan askeri hazırlıkların hızlandırılmasını ve "süratli bir kara hamlesine" başlanmasını talep etti. Bu aceleciliğin arkasında ise ABD Başkanı Trump ile özel elçi Steve Witkoff’un, savaşın yıl sonuna kadar sonlandırılması gerektiğine dair açıklamaları olduğu yorumları yapılıyor.
Zamir ise Netanyahu’ya yanıtında, ordunun adımları "profesyonelce" atacağını, tüm boyutların dikkatle değerlendirildiğini ve operasyonun ancak askerin kendi yöntemleriyle başarıya ulaşabileceğini vurguladı.
İSRAİL'DE DEVLET YAPISI SARSILIYORNetanyahu’nun savaşın kaderini kendi siyasi çıkarlarına göre şekillendirme çabası, yalnızca muhalefetten değil, artık ordunun en üst düzey isimlerinden de sert eleştirilerle karşılaşıyor. İsrail devleti, Gazze’deki kanlı işgal politikasıyla birlikte, içeride de kurumlar arası bir çatışmanın eşiğine sürükleniyor.
Uzmanlara göre, Netanyahu’nun orduyu siyasi hesaplarına alet etmeye çalışması, İsrail devlet yapısında ciddi kırılmalara yol açıyor. Ordu içinde de Netanyahu’ya yönelik sert eleştiriler giderek artıyor. Bu durum, İsrail’in hem Gazze’de hem de içeride yönetilemez bir kaosa doğru sürüklendiğini açıkça ortaya koyuyor
BEN GVİR'İN İNSANLIK DIŞI ZİHNİYETİİsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Filistinli tutuklulara yönelik baskı ve intikam politikalarında sınır tanımadığını bir kez daha gösterdi. Yeni aldığı karara göre Gazze'deki bombardıman ve yıkım görüntüleri basılarak cezaevi duvarlarına asılacak. Böylece, tutuklular her avluya çıktıklarında İsrail'in yarattığı yıkımı zorla izlemek zorunda bırakılacak.
Ben Gvir'in bu adımı, açıkça psikolojik işkence anlamına geliyor. Savaşın acılarını yaşayan Filistin halkının, cezaevlerindeki mensupları da bu yolla aşağılanmak isteniyor. İnsan hakları örgütleri, bu kararın uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgularken, Ben Gvir’in ise sürekli olarak "nefret ve intikam" siyasetinden beslenmeye çalıştığı belirtiliyor.
Bu, Ben Gvir’in ilk skandalı değil. Daha önce de Filistinli tutukluların ekmek ve su miktarını azaltarak yaşam koşullarını zorlaştırmış, sıcak suya erişimlerini engellemiş ve ziyaret haklarını kısıtlamıştı. Bu uygulamalar, cezaevlerinde "ortaçağ koşulları" yaratmakla eleştirilmişti.
Ben Gvir’in bu son talimatı, İsrail siyasetinde giderek derinleşen aşırılığın ve nefret politikalarının çarpıcı bir göstergesi. Gazze’de işlenen yıkımı gururla cezaevlerine taşıyan bu zihniyet, İsrail hükümetinin uluslararası toplum önünde daha da yalnızlaştırıyor


