NTE ler en stratejik silah! Çin’in stratejik kozu
Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Modern teknolojinin kalbinde yer alan ama adı çok bilinmeyen 17 element, günümüzün süper güçleri için kritik bir koz haline geldi. Nadir toprak elementleri (NTE), cep telefonlarından elektrikli araçlara, rüzgâr türbinlerinden F-35 savaş uçaklarına kadar yüksek teknolojinin vazgeçilmez hammaddeleri olarak öne çıkıyor. İlginç olan, “nadiren” adlandırılmalarının yerkabuğunda az bulunmalarından değil, çıkarılmaları ve rafine edilmelerinin son derece zor ve maliyetli olmasından kaynaklanması. Savunma sanayii, neredeyse tüm modern platformlarda bu metallere yoğun biçimde bağımlı. Örneğin bir F-35 savaş uçağında yaklaşık 417 kilogram NTE kullanılıyor; güdümlü füzeler, radar sistemleri, gece görüş ekipmanları ve gelişmiş sensörler için de bu elementler hayati öneme sahip.

Bu kritik malzemelerin kontrolü ise jeopolitik güç dengelerini doğrudan etkiliyor. Çin, nadir toprak elementlerinde ise üstünlüğe sahip. Küresel üretimin yüzde 69’u, rafine kapasitesinin yüzde 90’ı ve mıknatıs üretiminin yaklaşık yüzde 92’si Çin’in kontrolünde bulunuyor. Öyle ki, ABD, kendi çıkardığı cevheri bile işlemek için Çin’e göndermesi gerekiyor. Çin, devlet kontrolündeki kotalar, büyük ölçekli rafineriler ve üretim tesisleri sayesinde Çin, nadir toprak elementlerini sadece ekonomik bir malzeme olarak değil, aynı zamanda jeopolitik bir araç olarak da kullanabiliyor. Öte yandan Tayvan krizi veya bölgesel gerilimler gibi durumlarda Çin’in NTE ihracatını tamamen durdurma ihtimali, stratejik bir tehdit olarak masada duruyor.
ŞİRKETLERİN PLANINTE’lerin stratejik önemi yalnızca üretim ve rafine kapasitesiyle sınırlı değil. Elektrikli araçların motorları, rüzgâr türbinlerinin direct-drive sistemleri, robotik teknolojiler ve ileri veri depolama çözümleri, bu elementlerin yüksek enerji yoğunluklu mıknatıslarını kullanıyor. Savunma tarafında ise SmCo ve Dy/Tb gibi ağır NTE’ler, yüksek sıcaklık gerektiren uygulamalarda hayati rol oynuyor. Bu nedenle ABD ve Batı, sadece madenciliği artırmakla kalmıyor, tasarım mühendisliği, geri dönüşüm ve stoklama stratejilerini de devreye sokuyor. BMW ve Renault gibi otomobil üreticileri, Dy/Tb miktarını azaltan motor tasarımları ile NTE bağımlılığını düşürmeye çalışıyor; Tesla ise gelecekteki araçlarda NTE’yi minimize etmeyi hedefliyor. Avrupa Birliği ise 2030 vizyonu kapsamında tüketimin yüzde 10’unu yerli çıkarma, yüzde 40’ını işleme ve yüzde 15’ini geri dönüşüm ile karşılamayı amaçlıyor.
Fiyatlar ve arz güvenliği, bu savaşın diğer boyutunu oluşturuyor. 2021–22’de nadir toprak elementlerinin fiyatları zirve yaparken, 2023–24’te talep yavaşlaması ve Çin’de arzın genişlemesi fiyatları düşürdü. Ancak Myanmar kaynaklı belirsizlikler ve Çin’in ihracat kontrolleri, piyasadaki oynaklığı artırıyor. ABD ve müttefikleri, kritik elementleri stratejik stoklarla güvence altına alırken, çok taraflı yatırımlarla tedarik zincirini çeşitlendirmeye çalışıyor.

Uzmanlar, NTE rekabetinin 2030’a kadar devam edeceğini öngörüyor. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni ise, "21. yüzyılın petrolü olarak anılan NTE’ler, artık sadece endüstriyel malzeme değil, aynı zamanda küresel güç dengelerini belirleyen stratejik bir silah haline gelmiş durumda" derken, şu uyarıları sıralıyor: "ABD’nin 2027 hedefi, Çin menşeli mıknatısları savunma tedarik zincirinden çıkarmak ve kendi bağımsız kapasitesini oluşturmak. Bu hedef, önümüzdeki yıllarda NTE’leri sadece ekonomik değil, politik ve askeri açıdan da belirleyici bir unsur hâline getirecek."
Kaynak: Web Özel


