Nükleer yolculukta yeni sayfa Ekonomi Haberleri
Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri nükleer enerji alanında stratejik iş birliğini derinleştiren kritik bir adım attı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan-ABD Başkanı Donald Trump zirvesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun imza attığı Stratejik Sivil Nükleer İş Birliği Mutabakat Zaptı, iki ülkenin nükleer iş birliğinde yeni bir dönem olarak değerlendirildi.
DAHA DÜŞÜK MALİYETLE ESNEK ÜRETİM İMKANI
Anlaşma, geleneksel nükleer santrallere göre daha düşük maliyetli, esnek ve güvenli enerji üretim teknolojileri sunan küçük modüler reaktörler (SMR) alanında Türkiye’nin kapasitesini artırmayı hedefliyor. Bu çerçevede teknoloji transferi, finansman kaynaklarına erişim ve yerli sanayinin tedarik zincirinde yeni fırsatlar yaratılması öngörülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, SMR projeleriyle birlikte savunma sanayiinden özel sektör girişimlerine kadar geniş bir yelpazede yerli şirketlerin devreye girmesini bekliyor.
KÜRESEL İLGİ HIZLA ARTIYOR
SMR teknolojisine ilgi dünya genelinde de yükseliyor. Açık kaynaklara göre 15 ülkede 51 SMR tasarımı ön lisans veya lisans sürecine girdi. Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği’nin (IAEE) Orta Doğu ve Orta Asya Konferansı aralık ayında Antalya’da gerçekleştirilecek. Dünyanın dört bir yanından uzmanların katılacağı toplantıda yeni nesil reaktörler ve güncel gelişmeler masaya yatırılacak.
SMR TEKNOLOJİSİ KRİTİK BİR EŞİK
Enerji uzmanlarına göre, küçük modüler reaktörler yalnızca elektrik üretiminde değil, farklı sanayi ve savunma uygulamalarında da kullanılabiliyor. Türkiye için milli güvenlik meselesi haline gelen enerji alanında SMR teknolojisi kritik bir eşiğin aşılmasını sağlayabilir. Son yıllarda Türk savunma sanayii firmalarının da bu denkleme dahil olduğu göz önüne alındığında, Ankara’nın SMR yolculuğunda yerli ve milli şirketlerin önemli roller üstlenmesi bekleniyor. Bu süreç başarıyla yürütüldüğü takdirde “Türkiye’nin nükleer rönesansı” olarak nitelendirilebilecek bir dönemin kapısı aralanmış olacak.
SİNOP VE TRAKYA İLE EŞ ZAMANLI YÜRÜTÜLECEK
Türkiye halihazırda Akkuyu NGS gibi büyük ölçekli yatırımlarını sürdürürken, Sinop ve Trakya’da planlanan yeni projelerle eş zamanlı olarak SMR teknolojisine geçiş yapmayı planlıyor. Bu adım Türkiye’yi yeni nesil nükleer teknolojilerde bölgesel bir merkez haline getirmeyi ve enerji arz güvenliğinde kaynak çeşitliliğini artırmayı amaçlıyor. Hükümet, 2035’e kadar 7 gigavatlık nükleer kapasiteyi devreye almayı hedefliyor. SMR’lerin devreye girmesiyle bu rakamın 2050’de 20 gigavata çıkabileceği belirtiliyor.


