Orta Çağ da inşa edilen Çorlu Kalesi nin tarihi dokusu ortaya çıkarılacak

Tekirdağ Müze Müdürlüğü başkanlığında, Namık Kemal Üniversitesi ve Çorlu Belediyesi işbirliğinde yürütülecek kurtarma kazıları haziran ayı içinde başlayacak.

Başlatılacak kazı çalışmalarıyla bölgenin tarihi dokusuna dair yeni bulgulara ulaşılması amaçlanıyor.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından verilen izinle yapılacak kazı çalışmalarında, kalenin mimari kalıntılarının ortaya çıkarılması ve gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Ömer Faruk Karaküçük, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından Çorlu Kalesi için kurtarma kazısı izni verildiğini açıkladı.

Çalışmaların kısa süre sonra başlayacağını aktaran Karaküçük, Çorlu Kalesi'nin tarihe ışık tutacağını belirtti.

Müze Müdürü Abdulgani Tarkan da erken Bizans döneminde Çorlu Kalesi'nin önemli kalelerden biri olduğunu belirtti.

Tarkan, kazı çalışmalarının restoratör, sanat tarihçi, 2 arkeolog ve 20 işçiyle başlayacağını dile getirdi.

Kalenin toprak altında olan mimari kalıntılarının ortaya çıkarılması için çalışacaklarını belirten Tarkan, "Çorlu Kalesi, İstanbul'a gelmeden 70 kilometre uzunluğunda Anastasias Surları var. Bu sur hattından önce erken Bizans döneminde öncü kaleler ve karakollar inşa edilmişti. Çorlu Kalesi bu kalelerden biri." dedi.

Tarkan, 29 bin metrekare alanda titizlikle arkeolojik kazı çalışması yürüteceklerini ifade etti.

Antik kaynaklardan kalede Süvari birliğinin bulunduğunu öğrendiklerini anlatan Tarkan, "596 yılında Avar saldırısıyla kale büyük bir zarar görmüş. Orta Bizans döneminde zaman zaman kullanılmış önemli bir kale. Kazı çalışmaları tamamlandıktan sonra gerekli projeler hazırlanacak. Kale, destinasyon haline getirilecek ve vatandaşların ziyaretine açılacak." diye konuştu.

Kazının bilimsel danışmanı NKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Serhat Foça kalenin stratejik bir öneme sahip olduğunu kaydetti.

Foça, kalenin Orta Çağ'da, İstanbul'a yapılabilecek saldırıları önlemek amacıyla inşa edildiğinin değerlendirildiğini vurguladı.

Tarihi kaynaklara göre, Roma İmparatorluk Dönemi’nde "Tzurulon" adıyla bilinen Çorlu, Via Militaris (Ordu Yolu) üzerinde bir mansio (geceleme yapılan menzil istasyonu) olarak stratejik öneme sahipti.

Milattan Sonra 4. yüzyıl sonlarında municipium (belediye) statüsü kazanan yerleşim, Doğu Roma İmparatorluğu’nun önemli merkezlerinden biri haline geldi. 30 Nisan 313’te Campus Serenus’ta gerçekleşen savaşta İmparator Licinius ile rakibi Maximinus Daia karşı karşıya geldi.

Orta Çağ’da inşa edilen Çorlu Kalesi, günümüzde yalnızca batı duvarının bir bölümüyle ayakta kalabilmiştir. Tarihsel kaynaklarda 550 yılında Slavların, 592 yılında ise Avarların kaleyi kuşattığı; Slavların komutan Asbasdos’u esir aldığı, Avarların ise komutan Priskos’u kuşattığı belirtilmektedir.

MS 8. yüzyıldan itibaren piskoposluk merkezi olarak anılan Çorlu, 1359-1361 yılları arasında I. Murat döneminde Osmanlı hakimiyetine girdi.