Paramparça olan Real Madrid de ihanet in iki adı var: Bu nasıl mümkün olabilir!

Maçın sonundaki net 4-0 skor, felaketin büyüklüğünü tam olarak yansıtmıyor. MetLife Stadyumu’nda yaşanan şey bir futbol maçı değil, sistemli bir yıkımdı. Luis Enrique’nin PSG’sinin organize ettiği bir “dans”tı bu ve Xabi Alonso’nun Real Madrid’ini şüpheler denizine sürükledi.

Bu, yalnızca Kulüpler Dünya Kupası’ndan elenmek değil, yeni teknik direktörün balayı döneminin ani sonunu getiren ve projesinin uygulanabilirliği hakkında rahatsız edici sorular doğuran psikolojik açıdan yıkıcı bir darbeydi.

Taktik Otopsi: “Kendi Stiline İhanet Etmek” Gibi Ölümcül Bir Hata

Çöküşün kökeninde temel bir taktik karar yatıyor. Xabi Alonso, kilit savunma oyuncularının eksikliği nedeniyle ona sağlamlık kazandıran üç stoper ve iki kanat bekli sistemini terk edip 4-3-3’e yöneldi. Bu ölümcül bir hataydı. Kylian Mbappé ve Vinicius Jr.’ı beraber oynatıp onlardan en azından bir miktar savunma fedakârlığı istememek, iki kanadı tamamen savunmasız bırakıp savaşa çıkmak gibiydi.

Taktik analiz yıkıcıydı: Madrid’in bekleri tekrar tekrar 2’ye 1 durumunda kaldı, PSG’nin kanat oyuncuları istedikleri gibi dolaştılar. Orta saha, Arda Güler ve Aurélien Tchouaméni ise Fransızların sayısal ve fiziksel üstünlüğü karşısında savunmasız kaldı. Analistlerin de belirttiği gibi Alonso “kendi stiline ihanet etti” ve bunun bedeli de aleni bir aşağılanma oldu.