Psikolojiye göre, evinizde bu 7 cümleyi duyuyorsanız aileniz tam bir toksik! Sözcü Gazetesi

Bazı sözler masum görünebilir ancak duygusal olarak yıpratıcı etkiler yaratabilir. Uzmanlar, özellikle aile içinde sıkça duyulan ve kişisel sınırları zedeleyen 7 ifadeye karşı uyarıyor.

Duygusal zarar her zaman yüksek sesle, açıkça ve bilinçli bir şekilde verilmez. Bazen sessizce, kimi zaman ise iyi niyet kılıfına sarılmış cümlelerle gelir. 

Son dönemde aile içindeki toksik iletişim biçimleri, psikoloji dünyasında yeniden gündeme geldi. İspanyol seksolog Sonia Martínez, Hoy por Hoy Coruña programında, duygusal sorumluluk ve zararlı davranışları tanımanın önemine dikkat çekti.

Martínez’e göre, özellikle aile bağlamında yapılan birçok duygusal müdahale, fark edilmeden gerçekleşiyor. Bu nedenle bireyin hem kendine hem başkalarına karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, dürüstlük, empati ve duygusal olgunluk gerektiriyor.

Fransız haber kuruluşu Ouest France, toksik aile dinamiklerinde sıkça kullanılan 7 yaygın cümleyi derleyerek bu kalıpları tanımanın, bireyleri duygusal manipülasyondan koruyabileceğini belirtiyor.

İşte uzmanlara göre uzak durmanız gereken 7 zehirli cümle:

1. “Çok hassassın”

Bu ifade, kişinin duygularını geçersiz kılmak ve sorumluluğu karşı tarafa yüklemek için kullanılıyor. Psikolog Carl Rogers, bu noktada şunu vurguluyor:

“Biri sizi yargılamadan dinlediğinde kendinizi gerçekten iyi hissedersiniz.”

2. “Hiçbir zaman olmadı”

Bu cümle, psikolojide "gaslighting" olarak bilinen manipülasyonun bir parçası. Kişinin kendi algılarını sorgulamasına neden oluyor. Uzmanlar, hafızanıza ve duygularınıza güvenmeniz gerektiğini söylüyor.

3. “Neden biraz daha benzeyemiyorsun…?”

Karşılaştırmalar özgüveni zedeler. “Neden kuzenin gibi olamıyorsun?” gibi ifadeler, kişinin değerini başkalarının başarılarıyla ölçmeye zorlar ve uzun vadeli aşağılık duygularına yol açabilir.

4. “Her şeyi senin için yaptım”

Bu tür ifadeler, görünürde özverili olsa da aslında duygusal şantaj içerir. “Minnettarlık hissetmek doğaldır ancak bu, bir borç duygusuna dönüşmemelidir” diyor Ouest France.

5. “Sen her zaman…” / “Sen asla…”

Genellemeler, bireyin davranışlarını sabit bir etiketle tanımlar. Empati ve anlayıştan uzak bu yargılar, bireyin kendini ifade etmesini engeller.

6. “Bu sadece bir şaka”

Mizah adı altında söylenen incitici sözler, duygusal tacizin görünmez kılıfı olabilir. Eğer bir şaka sizi kırıyorsa, bunu dile getirme hakkınız vardır.

7. “Bu senin iyiliğin için”

Kimi zaman kontrol etme arzusu, bu cümleyle gizlenir. Ancak psikolog Carl Jung’un da dediği gibi:

“Hayatın en büyük ayrıcalığı, gerçekte olduğunuz kişi olmaktır.”
Kendi kararlarını almak, bireyin özgünlüğünü geliştirmesi açısından temel bir haktır.

Toksisiteyi tanımak, kendini korumaktır

Söz konusu aile olunca birçok kişi “iyi niyetli” kabul edilen bu ifadeleri görmezden gelebiliyor. Ancak uzmanlar, bu cümlelerin farkına varmanın, bireyin psikolojik sağlığını koruyabilmesi için kritik olduğunu vurguluyor. Duygusal sorumluluk, her ilişkide karşılıklı bir hassasiyet gerektiriyor.

Kırıcı bir söz sadece anı değil, özgüveni ve benlik değerini de zedeler. Bu yüzden her kelimenin ve sessizliğin ardında bıraktığı etkiye dikkat etmek gerekiyor.