Psikolojiye göre insanların bilinçaltında en çekici bulduğu yüz hattı... Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Mayo Clinic ve Mayo Clinic Alix Tıp Fakültesi araştırmacılarının The Laryngoscope dergisinde yayımladığı yeni bir çalışma, insanların yüzlere bakarken bilinçli bir tercih yapmasalar bile en çok hangi bölgelere odaklandıklarını gözler önüne serdi. Göz izleme teknolojisiyle gerçekleştirilen deney, hem cinsiyetler arası farklılığı hem de bilinçaltının estetik algıyı nasıl yönlendirdiğini ortaya koydu.
Araştırmada 20–60 yaş aralığında, farklı ırk ve etnik kökenlerden 154 gönüllü üç ayrı gruba ayrıldı. Birinci gruptan, her yüzü 0–100 arası bir çekicilik ölçeğinde puanlamaları istendi. İkinci gruptakiler, yüzlerde estetik cerrahiye işaret edebilecek detayları tespit edip tanımlamaya odaklandı.
“Serbest bakış” grubundaysa katılımcılara herhangi bir yönlendirme yapılmadan sadece resimlere bakmaları söylendi. Özellikle bu üçüncü grubun incelemeleri, günlük hayatta farkında olmadan gerçekleşen algı süreçlerine ışık tuttu.
Erkekler daha çok ağız bölgesine odaklandıGöz izleme yazılımı, her deneğin bakışlarını gözler, burun, ağız, saç hattı ve çene çizgisi gibi önceden tanımlanmış bölgelere kaydetti. Tüm grupların ortak eğilimi, yüzün “merkezi üçgeni” olarak adlandırılan göz–burun–ağız bölgesine yoğunlaşmak oldu. İlginç bir şekilde, bu üçgene saç çizgisini de dahil eden bakışlar, denekler tarafından daha yüksek çekicilik puanlarıyla eşleştirildi.
Cinsiyete dayalı ayrım ise daha çarpıcı sonuçlar verdi. Kadın yüzlerine bakan erkekler, en uzun süreyle ağız çevresine odaklandıklarında daha yüksek cazibe algıladıklarını gösterdi. Buna karşın erkek portrelerine bakan kadınlar, gözlere ve saç hatlarına verdikleri önemi artırdıklarında yüzleri daha çekici buldu.
Çalışmayı PsyPost’a aktaran araştırmacı Eric W. Dolan, “Erkeklerin dudak ve cilt pürüzsüzlüğü gibi doğurganlıkla ilişkilendirilen işaretlere, kadınların ise göz teması ve özenli bakım gibi güvenilirlik veya statü göstergelerine yönelmesi, önceki bulgularla örtüşüyor” yorumunda bulundu.
Bu sonuçlar, yalnızca bir estetik cerrahinin odak noktalarını belirlemekle kalmıyor; aynı zamanda sosyal ilişkilerden iş görüşmelerine, arkadaşlık bağlarından ilk izlenimlere kadar uzanan geniş bir alana dair önemli ipuçları sunuyor. Dolan’a göre, “Birinin sizi nasıl ve nerede çekici bulduğunu anlamak, kişisel etkileşimlerinizi ve başkalarının sizin hakkınızdaki varsayımlarını etkileyebilir.”
Kognitif psikoloji alanında önemli çalışmalara imza atan eski Amerikan Psikoloji Derneği başkanı Diane Halpern da, cinsiyetler arası bilişsel farklılıkları incelediği “Bilişsel Yeteneklerde Cinsiyet Farklılıkları” adlı eserinde, kadınların sözlü yeteneklerde, erkeklerin ise görsel-uzamsal becerilerde üstün olduğunu vurgulamıştı. Dolan ve ekibinin bulguları, bu yetenek farklılıklarının yüz algısındaki odağı da şekillendirdiğine işaret ediyor.
Estetik algıyı anlamak ilk bakışta “gereksiz” veya “lüksün ötesinde” bir bilgi olarak değerlendirilebilir; ancak sosyal dinamikleri ve ilk izlenimlerin gücünü hesaba kattığımızda, yüz hatlarına dair bu içgörüler büyük önem taşıyor. Kimin hangi bölgeye bakmaya eğilimli olduğunun farkında olmak, hem kişisel hem de profesyonel iletişimde size avantaj sağlayabilir.


