Rusya’daki deprem kafaları karıştırdı: Yok olan levha mı neden oldu? ‘Aynı süreci şu anda Akdeniz’de de yaşıyoruz’
Hurriyet sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
BBC’nin iklim ve bilim muhabiri Esme Stallard’ın kapsamlı araştırma ve edindiği veriler ışığında hazırladığı analize göre, Kamçatka Yarımadası açıklarında meydana gelen jeolojik hareketlilik, dünyanın en yıkıcı depremlerine neden olan mekanizmalardan birini barındırıyor. Analizin en dikkat çekici noktası ise şu çarpıcı soru: “Bu depreme yok olan bir levha mı neden oldu?”
LEVHA HAREKETLERİNİN ARDINDAKİ GİZEMLİ MEKANİZMA
Stallard’ın analizine göre, dünyanın yüzeyi, levha adı verilen devasa parçalara bölünmüş durumda. Kamçatka bölgesinde ise Pasifik levhası, kuzeybatıya doğru hareket ederek daha küçük bir levha olan “Ohotsk mikrolevhası” ile karşılaşıyor.
Okyanusal yapıya sahip Pasifik levhası, yoğunluğu nedeniyle mikrolevhanın altına dalma eğiliminde. Yerin derinliklerine inerken ısınmaya ve erimeye başlıyor; bu da adeta “yok oldu” izlenimi yaratıyor ki bu oldukça ilginç bir durum.
Ancak, Stallard bu sürecin her zaman sorunsuz işlemediğine de dikkat çekiyor. Levhalar birbirine sürtündükçe sıkışıyor ve üzerlerindeki levha aşağı doğru çekilebiliyor. Bu sürtünme aniden serbest kaldığında ise büyük bir geri sıçrama yaşanıyor; işte bu da megasıkıştırma (megathrust) depremlerinin temel mekanizmasını oluşturuyor.
Peki bu analizi nasıl yorumlamak gerekiyor?
Japonya Meteoroloji Ajansı, çok sayıda bölge için tsunami uyarılarını gevşetti.
‘OKYANUSAL LEVHALAR KITASAL LEVHALARDAN DAHA AĞIR’
Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Süleyman Pampal, Rusya açıklarında meydana gelen depremin ardındaki jeolojik süreci değerlendirdi. Pampal’a göre, okyanusal levhalar kıtasal levhalardan daha ağır olduğu için alta dalma eğiliminde bulunuyor.
LEVHA YOK MU OLUYOR? ‘AYNI SÜRECİ ŞU ANDA AKDENİZ’DE DE YAŞIYORUZ’
BBC’nin, Pasifik levhasının yoğun yapısı nedeniyle mikrolevhanın altına dalarak “yok olduğu” yönündeki ifadesini de değerlendiren Prof. Dr. Süleyman Pampal, bu durumu şöyle açıkladı:
“Yok olma derken şunu anlamak gerekiyor: Levha alta dalıyor, ucu yerin derinliklerinde sıcak bölgelere ulaşıyor ve burada eriyor. Aynı süreci şu anda Akdeniz’de de yaşıyoruz. Afrika Levhası, Anadolu Levhası’nın altına dalıyor. Bu hareket Ege'nin altına doğru devam ediyor. Aşağıya indikçe sıcaklık artıyor ve dalan levhanın uç kısmı ergiyor. Bu ergimiş malzeme yükselmek, yani daha soğuk olan yukarı doğru çıkmak ister. Yükselir ve yüzeye volkanizma olarak çıkar. İşte bu süreçte levhanın bir kısmı eksilmiş olur. Yoksa tamamen kaybolmaz.”
Vanuatu, Solomon Adaları ve Papua Yeni Gine'de Kamçatka'da meydana gelen deprem nedeniyle tsunami uyarısı verildi. 3 ülkenin da uyarı vermesiyle, Pasifik Okyanusu'nda tsunami alarmı verilen ülkelerin sayısı 17'ye yükseldi.
‘BU SIKIŞMA, MEGASIKIŞTIRMA DEPREMLERİNE YOL AÇAR’
Prof. Dr. Süleyman Pampal, bu tür süreçlerin Japonya gibi ada yayı oluşumlarının görüldüğü bölgelerde de gözlemlendiğini, yüzeye çıkan ergimiş malzemenin volkanik adalar oluşturduğunu belirtti. Söz konusu levha hareketlerinin sadece volkanik faaliyetleri değil, büyük depremleri de tetiklediğine dikkat çeken Pampal, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu sıkışma, megasıkıştırma (megathrust) depremlerine yol açar. Bu tür büyük depremler, genellikle alta dalan levha ile onun üzerinde kalan levha arasındaki sürtünme hattında meydana gelir. Pasifik’te batı ve doğu yönlerinde hareket eden levhalar arasında, okyanus ortası sırtları boyunca 3 bin metreyi bulan sıra dağlar yer alır. Bu bölgelerde sürekli lav çıkışı gözlemlenir. Her iki levha da karşılıklı olarak doğuya ve batıya doğru hareket eder. Bu hareketlilik de sık sık depremlere neden olur.”
‘SON DEPREM BENZER MEKANİZMADAN KAYNAKLANDI’
Prof. Dr. Pampal, Rusya’da meydana gelen son depremin de aynı mekanizma sonucu oluştuğunu belirterek, “Bu depremi bir megasıkıştırma depremi olarak tanımlayabiliriz” dedi.
OLUŞABİLECEK ARTÇILARIN BÜYÜKLÜĞÜ DE KORKUTTU!
Bölgede oluşabilecek artçı sarsıntılara da değinen Prof. Dr. Süleyman Pampal, şu önemli bilginin altını çizdi:
“Artçı sarsıntılar teorik olarak 7,8 büyüklüğüne kadar ulaşabilir. Elbette bu kesin olacak diye bir şey söyleyemeyiz, ama bu olasılığı göz ardı etmek de doğru değil. Bölgede, yeni depremler üretebilecek aktif levha sınırları bulunuyor. Süreci dikkatle izlemek gerekiyor.”


