Sabah mı duş almalı, akşam mı? Kararı bakteriler veriyor Sözcü Gazetesi

Freestone, duş almanın zamanından bağımsız olarak kişisel hijyenin önemli bir parçası olduğunu vurguluyor. Vücut kokusunun sandığımız gibi terden değil, cilt yüzeyinde yaşayan bakterilerden, özellikle stafilokok türlerinden kaynaklandığını belirtiyor. Terin kendisi kokusuz; ancak bu bakteriler teri parçaladığında, kükürt içeren tioalkoller adlı bileşikler oluşuyor ve bu da kötü kokunun nedeni oluyor.

Gün içinde saçımız ve cildimiz; toz, polen ve kir gibi birçok maddeyle kaplanıyor. Bunlar sadece kıyafetlere değil, doğrudan yatak çarşaflarına da geçiyor. Akşam duşu almak, bu kirlerin bir kısmını temizlese de, gece boyunca vücut yine terliyor ve bu teri besin olarak kullanan mikroplar sabaha kadar çalışıyor.

Eğer çarşaflarınızı düzenli olarak yıkamıyorsanız, akşam temizlenmiş bir vücutla yatağa girmeniz dahi mikroplardan korunmanızı garanti etmez. Ayrıca gece boyunca dökülen ölü deri hücreleri, ev tozu akarlarının besin kaynağı oluyor. Bu durum, akarların dışkısıyla birleştiğinde alerji ve astımı tetikleyebilir.

Sabah duşları ise sadece gece boyunca biriken teri ve bakterileri uzaklaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda ölü derileri ve yataktan geçen mikroorganizmaları da temizliyor. Bu da güne daha temiz bir vücutla başlamayı ve gün boyunca kötü kokuya neden olabilecek bakteri sayısını azaltmayı sağlıyor.

Science Alert'te yer alan habere göre; Freestone, sabah duşunun özellikle çarşafların temiz olmadığı durumlarda daha etkili olduğunu söylüyor. Gün boyu daha taze kalmak isteyenler için sabah duşu, mikrobiyolojik açıdan mantıklı bir tercih.

Ancak hangi saat dilimini tercih ederseniz edin, uzmanlar bir konuda hemfikir. Çarşaf ve yastık kılıfları haftada en az bir kez yıkanmalı. Bu sayede ter, bakteri, ölü deri, yağ ve hatta mantar sporları gibi pek çok mikrop yatağınızdan uzak tutulabilir.