SALİH TUNA Gürsel Tekin nasıl kurtulur?
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yeni yeni ısınmaya başladım, umarım Kılıçdaroğlu gibi bizi bırakıp gitmez.
Özellikle "İl başkanlığımız baba evidir, evimizi ablukaya almak haneye tecavüzdür..." sözü, amiyane tabirle, beni benden aldı.
Gitgide güzelleşiyor.
Parti binasını "aile apartmanı" mesabesinde görmek de ne bileyim! Yarın bir gün hesap uzmanları bunların belediye kasalarını incelerse "Bu çeyiz sandığımıza tecavüzdür..." mü diyecek?
Der mi? Der. Zira onda bu cevher var.
Özgür Özel'in "baba evi" dediği "lokasyonu" kim ablukaya aldı peki?
Türk polisi değil mi? Nedeni de gayet net: Mahkeme kararının uygulanmasına barikat kurarak veya başka bir şekilde engel olunmasın diye.
Mahkeme kararı mı?
Hatırlatayım: İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 8 Ekim 2023'te gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Kongresi'nde delegelere oy karşılığında verilen para, telefon, tablet, iş vaadiyle delege iradesinin fesada uğratıldığını ve oy kullanım sınırı 600 delegeden fazla olduğunu belirterek, kongrenin usulsüz olduğunu ve "mutlak butlan" niteliği taşıdığını değerlendirdi ve İl Başkanı Özgür Çelik, tüm yönetim kurulu ve disiplin kurulu üyeleri tedbiren görevden uzaklaştırıldı. Yerlerine Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Nasap'tan oluşan geçici bir kurul atandı.
İşbu mahkeme kararı uyarınca CHP il binasına girmek isteyen Gürsel Tekin, CHP'liler tarafından sözlü, cam şişeli saldırıya maruz kaldı.
Gerçi Gürsel Tekin'e göre bunların hiçbiri CHP'li değil. Zaten bundan sebep hemen olay yerinde, "Şerefim üzerine yemin ederim ki burada protesto edenlerin biri bile CHP'li değil..." dedi.
Mümkün... CHP'yi ondan iyi tanıyacak değiliz! Her şeyden evvel doğuştan CHP'li, öyle birileri gibi ANAP'tan kırma değil. Vaktiyle CHP İstanbul İl Başkanlığı yapacak kadar örgütçü, CHP Genel Sekreteri görevinde bulunacak kadar da tecrübeli.
"Akepe ve yandaşları" karşıtlığı derseniz hiçbir CHP'li eline su dökemez. "İktidara geldiğimizde ilk işimiz bunların gazetelerinin tamamına el koymak olacak..." demişliği var, daha ne olsun.
Lakin bütün bu "meziyetler" şu soruya cevap vermesine yetiyor mu bakalım: "İl binası önündeki muhteremler CHP'li değilse hangi partili?"
Ayrıca madem CHP il binasının önündekilerin hiçbiri CHP'li değil, CHP'liler nerede?
Başka bir ifadeyle, harimi ismetlerini eski Genel Sekreterlerinin tecavüzünden kurtarmak için harekete geçen, yani Özgür Bey'in mahut çağrısını ciddiye alan tek bir CHP'li kalmadı mı?
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır hiç bekletmedi, Gürsel Tekin'e şu cevabı verdi: "Buradaki kimse CHP'li değil diyor. Buradaki herkes onun gibi CHP'li değil, onurlu CHP'liler..."
Demek ki CHP'liler kendi aralarında ikiye ayrılıyor: Onurlu CHP'liler, onursuz CHP'liler.
Anlaşılan o ki "Onurlu CHP'liler" protesto etmeyenler. Bunlar da kendi aralarında ikiye ayrılıyorlar: Yolsuzluğa hırsızlığa konu olanlar ile düz CHP'liler...
En belirgin ortak özellikleri de şu: Delegeleri satın alan kendi adamları, belediye bütçesini kongreye akıtan kendi başkanları, ihbar eden/şikâyet eden de kendileri olduğu hâlde suçu iktidara atmak.
Gürsel Tekin, CHP'li siyasi şizofrenlerin nezdinde artık bir hain, bunu tartışamayız.
"Şerefim üzerine yemin ederim ki burada protesto edenlerin biri bile CHP'li değil, alayı AKP'li" deseydi hainlikten kurtulabilir miydi?
Hiç sanmam. Gürsel Tekin'li CHP iktidar olursa o vakit "kahraman" olur. İmamoğlu da hem hain hem hırsız olarak kalır.


