SALİH TUNA Güvenilmez adam tek şansımız mı?
Sabah sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Savaş istemeyen makul sesler bugün en fazla "Müzakere masasına yeniden dönülmeli..." diyebiliyor.
Neymiş peki müzakere masası?
Lafı hiç dolaştırmadan söyleyeyim: Kendilerinin dışındakileri insan yerine koymayan işgalci İsrail hesabına ABD'nin İran'la pazarlık yapmasından ibaret.
Pazarlık mı?
Nükleer güç sahibi İsrail'in istekleri doğrultusunda, İran'ın nükleer faaliyetlerine son vermesi karşılığında ABD'nin ambargoyu hafifletmesi.
Ambargonun nedeni muhtelif. İran'ın dünya sistemine tastamam biat etmemesinden tutun da İsrail'i tanımamasına kadar bir yığın neden saymak mümkün.
Gelgelelim, dünyada güçlülerin değil de hakkın/haklının sözü geçseydi, "müzakere masası" İran'dan önce İsrail'le kurulması icap ederdi.
Müzakere mi?.. İsrail'in sınırları hakkında. Ki yeryüzünde sınırları belli olmayan yegâne "devlet" İsrail'dir.
Unutmuş olamazsınız: Bir defasında, İsrail'in rejim şeflerinden Ehud Olmert, 10 yıl sonra İsrail'in sınırlarını açıklayacaklarını dile getirmişti.
***
Aleksandr Dugin'e soracak olursanız, ABD Başkanı Trump "küreselci dayatmalara" karşı insanlık için hâlâ bir şans."Trump'ın insanlık için şans olmaklığı" nasıl bir dünyada yaşadığımızın trajik göstergelerinden biri olmalı.
Dugin devam ediyor: "Trump'ı desteklemek, hatalarını düzeltmeye çalışmak, tamamen dışlamaktan iyidir..."
Şayet başka şansımız yoksa stratejik bakımdan gayet mantıklı. Fakat, Trump'ın ABD istihbarat örgütlerinin başına getirdiği Tulsi Gabbard'ın İran'ın nükleer silah üretmeye yakın olmadığı hakkındaki görüşleri üzerine, "Tulsi Gabbard'ın ne dediği umurumda değil, bence çok yakınlardı..." diyen bir insanın "düzelme şansı" var mıdır bilmiyorum.
Benim bildiğim şudur: Tulsi Gabbard 2019'da henüz Demokrat'ken yaptığı bir paylaşımda, "Trump İran'la savaş istemediğini söylüyor ama tam olarak istediği bu. Çünkü Suudi Arabistan, Netanyahu, El Kaide, Bolton, Haley ve diğer NeoCons ve NeoLibs'in istediği tam olarak bu..." demişti.
***
ABD'nin en ünlü "komplo teorisyeni" Alex Jones, "Trump İran'a karşı savaşta Netanyahu'ya açıkça katılırsa MAGA koalisyonu ikiye ayrılacak ve Trump Başkanlığı başarısızlığa mahkûm olacak" dedi. Dünkü yazımda bahsettiğim Tucker Carlson da "İran savaşına karışmayalım" deyip duruyor.Demem o ki birçok tanınmış Trump yanlısı, İran'la savaşa açık seçik şekilde karşı çıkıyor.
Trump'ın ilk dönemindeki konuşmalarını hazırlayan Steve Bannon'ın programına katılan Carlson, Trump'ın Netanyahu'ya "İran'la müzakere ediyoruz, sakın bir şey yapma" dediğini ama Netanyahu'nun İran'a düzenlediği saldırıyı "Trump'la birlikte koordine ettik" şeklinde servis ettiğini, bunun tamamen yalan olduğunu dile getirdi.
Anlaşılan o ki Tucker Carlson her şeye rağmen Trump'a sahip çıkmaya çalışıyor.
Ne ki Trump hem ona laf çakıyor hem de Netanyahu'yu doğrular şekilde açıklamalar yapıyor.
Finans kapitali kontrol eden siyonistlerin vesayeti altında mecburen mi böyle yapıyor yoksa mevzubahis İsrail olunca MEGA retorikten ibaret mi kalıyor, soru işareti.
Gayet net olan da şudur: Trump'ın pozisyona oynamak şeklinde tebarüz eden güvenilmez tavırlarının bedelini Rusya da İran da ağır bir şekilde ödedi.
Bedel ödeme sırası kendisine gelmeden evvel Alex Jones'ın "köprüden önceki son çıkış" mesabesindeki sözlerini aklına düşürmeli.

