Saray’ın başdanışmanı mı haklı, ben mi haklıyım?

Salı günkü yazımda Türkiye’nin Erdoğan’a ihtiyacı var diye kampanya yapacaklar demiştim yazının mürekkebi kurumadan en üst düzeyde kampanya başlatıldı…

Kampanyayı başlatan kişi Saray’ın hukuk başdanışmanı Mehmet Uçum…

Söyle demiş; ‘Her ne kadar Cumhurbaşkanımız 'benim aday olmak gibi bir derdim yok' dese de daha önce defalarca ifade ettiğimiz gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerek kapsamlı birikimi gerekse etkili liderliğiyle bir dönem daha dış ve iç süreçlerde Türkiye’ye hizmet etmesi ülkenin ihtiyacıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olması ve seçilmesi yüzyılı aşkın süredir devam eden Cumhuriyetimizin kuruluşunu tamamlamak bakımından tarihi eşikte olduğumuz önümüzdeki dönemde Türkiye’ye büyük katkı yapar. Özetle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı olmaya ihtiyacı yoktur ama Türkiye’nin bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ihtiyacı vardır.

Başdanışman her ne kadar Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı olmaya ihtiyacı yok dese de Erdoğan’ın dili böyle söylemiyor… Erdoğan bulunduğu makamdan ölene kadar ayrılmak istemediğinin mesajını çoktan verdi…

Dedi ki; ‘Milletin takdiriyle geldiğimiz bu koltuklarda ebediyen oturacak değiliz. Emr-i hak vaki bulduğunda kara toprağa döneceğiz.’

Başdanışman Türkiye’nin bir kez daha Cumhurbaşkanı’na ihtiyacı vardır diye hüküm vermiş…

Acaba gerçekten Türkiye’nin ihtiyacı var mı?

Bunu öğrenmenin tek bir yolu var, seçmenin önüne sandığı koymak…

Erdoğan’ın bir, belki de iki dönem daha kalmak istediği aşikar. Ama bunu nasıl sağlayacağı siyaset kulislerinde tartışma konusu… Seçimli mi, Anayasa’yı değiştirerek seçimsiz mi?

Bilemiyorum… Ama Erdoğan geçen gün partililerine hitap ederken seçim startını verdi… Kadın kollarına, gençlik kollarına bu yaz sahaya inerek çarşı/pazar dolaşmaları, kapı kapı gezmeleri talimatı verdi.

İyi de sahaya inecekler de ne diyecek?

Kirasını ödemeyen, çocuğunun okul sepetine salçalı ekmek dilimi koyan insanlara ne anlatacaklar?

Sabahları kuru ekmeğe, akşamları makarnaya talip eden milyonlara ne diyecekler?

Etin tadını bilmeyen, meyvenin yüzünü göremeyen, çikolatanın tadını bilmeyen çocuklara ne vaat edecekler?

Sabredin Allah sizi sınıyor diye nutuk mu atacaklar?

Erdoğan toplumundan uzaklaştı galiba… Erdoğan sokağın sesini duyamıyor galiba… Danışmanları hayatın güllük gülistanlık olduğunu anlatıyor galiba… Saray’dan meydanlar görünmüyor galiba…

Halk yoksullaştı…

İnsanlar mutsuz…

Genci de mutsuz, yaşlısı da…

İşi olup çalışanda mutsuz işsiz de…

Beyaz yakalısı da mutsuz mavi yakalısı da…

Üniversiteye gideni de mutsuz ev genci olanı da…

Kısaca ülke mutsuz…

Halk yoruldu. Otokrat rejimin bedelini ağır ödedik ama sineye çekeriz,

Bizi bu hale düşüren kusura bakmasın ama Erdoğan (kendisi bu ifadeyi çok sever, sık sık kullanır) 23 yıl hizmet ettim, yoruldum, yeter derse yine de kendisini saygı ile anarız…

Saray’ın başdanışmanı farklı düşünüyor; Türkiye’nin Erdoğan’a ihtiyacı var, kalmalı diyor…

Ben de Türkiye’nin değişime ihtiyacı var diyorum…

Kim haklı, kimin görüşü gerçekçi?

Sandık söyleyecek…

Seçmene sormanın zamanı gelmedi mi?