Şarkıların gizli tarihi
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
1970'lerin ikinci yarısına gidelim, Adana'ya... Bir düğünde Galatasaray'ın efsane futbolcusu Metin Oktay, sahneye çıkan genç müzisyeni, İstanbul'a dönüşünde müzik dünyasının ünlü ismi Ergun Özer'e fısıldar: "Adana bir çocuk var, onu İstanbul'a getirmelisin." Bahsi geçen yetenekli çocuk bugün kariyerinin ikinci baharını yaşayan Ümit Besen... 80 unutulmaz şarkının öyküsünün anlatıldığı kitabın adı Şarkı Hikayeleri... Yazarı Yavuz Hakan Tok, Türkiye'de müzik dünyasının tarihini tutan önemli bir isim. Onu bu kitabı yazmaya iten dürtü ise, çöplüğe dönen internetteki yalan yanlış hikayelerinin aslını kaleme alma arzusu... Kitapta 60'lardan 90'lara ilginç olaylar aktarılırken müzik dışında dönemin olaylarını öğrenmiş oluyorsunuz. Sadece müzik değil, Türk kültür tarihine meraklı okurlar için de önemli bir başvuru kaynağı diyebiliriz. Kitapta her eserin başına konan QR kodla şarkıları hemen dinlemeye olanak sağladığı için ayrı bir sevdik, altını çizelim.

PARAYLA ADAM TUTUP OĞLUNU YUHALATTI
Bir ozan değil midir Cem Karaca? Yaşadıklarıyla, vatanından sürülmesi, vuslatın ardından dönmesi gündelik siyasetin ne kadar geçici olduğunu göstermiyor mu? Sadece zorbalarla kendi babasıyla da uğraşır Karaca... Oğluna müzik dersleri aldıran babası, Cem'in sahnede olmasına karşıdır. Sahneye çıkınca da parayla adam tutup oğlunu yuhalattığı bile olmuş. Lakin Cem Karaca'nın Türk müzik tarihine geçecek yolculuğu başlar. 1967'de bir röportajındaki sözleri ise zamanın ötesinde bir düşünür olduğunu gösteriyor: "Halk şairleri, ozanları yüzyıllarca evvel aşkın, insanlığın, yaşayışın felsefesini yapmışlar; ortaya bir daha benzeri bulunmayacak kadar güzel eserler dökmüşler. Bu eserleri bestelerken içinde Anadolu motifi bulunmasına dikkat ediyor, fakat Avrupai bir hava vererek herkesin hoşuna gidecek şeyler yapmaya çalışıyorum."

ALO İLHAM BEY, BEN AJDA!
Bu sözler Ajda Pekkan'ın muhteşem kariyerinin giriş cümlesi desek abartmış olmayız. İlham Gencer yakın tarihte vefat eden önemli bir Türk müzisyen. Sesine güvenen ve fark edilmek için bir yol arayan genç kız, dönemin önemli sahne adamlarından İlham Gencer'e ulaşmak ister. Zira Gencer bugün kimliğini yitirmiş Harbiye semtindeki ünlü Çatı Gece Kulübü'nün de sahibidir. Ajda, kulübü arayarak Gencer'e ulaşır: "Alo İlham Bey, ben Ajda... Gençlere fırsat vermek istediğinizi işittim..." Sonrası gündeme bomba gibi düşen Göz Değdi Bana şarkısı...

HATIRALAR; BAŞUCUMUZDAKİ NÖBETÇİLER
Şu rezil dünya üzerinde sadece 24 yıl duruyorsunuz ama isminiz zamanın ötesine geçiyor. Belki yıllarca yaşasanız kavuşamayacağınız şöhrete kavuşuyorsunuz, ne gam! Uzay Heparı, hep arı gibi bize sevgiyi, hüznü, aşkı aşılıyor. O meşhur videoyu illa ki izlemişsinizdir. Sertab Erener, Sezen Aksu'nun huzurunda Alaturka'yı seslendiriyor. Sezen gibi Levent Yüksel de hayranlıkla bu sesi dinlemekte. Kapıda birden o beliriyor. Deri ceketiyle selam verecekken Sertab'ın büyülü sesiyle kalakalıyor kapıda... Tıpkı Uzay Heparı'nın 31 Mayıs 1994'te vefat haberinin geldiği o kaza haberini alan sevenlerinin kaldığı gibi... Sezen bu, Türkiye'nin duygularının rehberi, sesi, tercümanı... İşte ölüm karşısında bir minik serçe gibi çaresiz kalınca Yas şarkısıyla hislerini ifade ediyor. Bu şarkı, iki yıl sonra yine bir kazada vefat eden Sezen Aksu'nun yakın dostu Onno Tunç için bir ağıt haline geliyor. Yavuz Hakan Tok çok detaylıca yazmış, bunları internette bulamazsınız gençler diye not düşeyim.

KİLİMLE KONUŞAN YÖRÜK BEYİ
Fatih Kısaparmak, Kilim şarkısına esin kaynağı olan hikayeyi nereden öğrenmiştir acaba? 1986 yılında araştırma yapmak için gittiği Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde okuduğu, Mehmet Önder'in yazdığı Aldı Sözü Anadolu kitabında rastladığı bir halk hikayesi, ona yıllar boyu dilden dile dolaşacak bir şarkı armağan eder. Hikaye kitapta...

AY BAK TAHSİN, GELİYORLAR SOLDAN SOLDAN!
atv.com.tr'de hâlâ en çok izlenen diziler arasında Avrupa Yakası var. Tabi Avrupa Yakası'nın unutulmaz repliklerinden biri de Hümeyra'ya ait. Hümeyra kuşkusuz aynı dönemde yaşadığımız için şanslı olduğumuz sanatçılardan biri. İşte kitapta anlatılan şarkılardan biri olan Kördüğüm, Hümeyra'nın büyük sükse yapan şarkısı... Eseri öyküsü biraz detaylı, kitaptan okumanızı tavsiye ederim. Sadece şu kadarını aktarmakla yetineyim. Arif Mardin, 60'ların sonunda Türkiye'ye tatile gelir. Eşinin arkadaşı Hümeyra'nın annesidir. Kızının çalıştığı plak şirketinde Aşık Veysel ve Karacaoğlan'ın dizelerinden bestelerini mırıldanırken önemsenip kayda alınan şarkıları Kördüğüm ve Yol şarkıları, ona Arif Mardin ile çalışan tek Türk müzisyen olma ayrıcalığını kazandırır. O yüzden çekinmeyin, mırıldanın, kendi kendinize şarkılar söyleyin. Bırakın kader ağlarını örsün.


