Siyo Naziler caniliğin ötesine geçti: Yardımları yem sivilleri av yaptı Ortadoğu Haberleri

Gazze'de etnik temizlik için her yolu deneyen soykırımcı İsrail, aylardır aç-susuz bıraktığı sivilleri, gıda paketlerini göstererek tuzağa düşürüyor. Gıda almaya gelen insanlara ateş açan İsrail kuvvetleri, dört günde 50 Filistinliyi katletti. Bölgeden gelen görüntülerde, yere serilmiş yaralılar ve kana bulanmış yardım kolileri dikkat çekti.

Terör devleti İsrail, “İnsani yardım” adı altında Gazze’nin güneyindeki Han Yunus ve Refah’ta kurduğu dağıtım merkezlerine gelen Filistinlilere ateş açması sonucu 39 Filistinli yaşamını yitirirken, 220’den fazla Filistinli yaralandı. Gazze’ye giden insani yardımlara Hamas’ın el koyduğunu iddia ederek üç ay boyunca 2,3 milyon Filistinliyi açlığa mahkum eden İsrail, ABD ile birlikte kurduğu Gazze Yardım Vakfı adlı sözde yardım kuruluşu gıda dağıtımını ölümcül bir tuzağa dönüştürdü. 27 Mayıs’ta başlayan yardım dağıtımı sırasında organizasyon eksikliğiyle yaşanan izdihamda, kalabalığa ateş açarak 10 kişi öldüren işgal güçleri, dün de Gazze’nin güneyindeki Han Yunus ve Refah’ta kurulan dağıtım noktasına gelen aç bırakılmış insanlara ateş açarak 39 kişiyi öldürdü, en az 220 kişiyi de yaraladı. İsrail güçlerinin dört gün önce başlattığı ölüm tuzağında katlettiği Filistinli sayısı 50’ye ulaştı.

HER YERDE CESETLER VARDI

Katliamın yapıldığı bölgeden medyaya yansıyan görüntülerde, İsrail ordusuna bağlı kuvvetlerin kalabalığa ateş açmasının ardından büyük bir kaos yaşandığı görülüyor. İşgal güçlerinin ateşi aralıksız sürdürdüğüne vurgu yapan görgü tanıkları, gıda almaya gelen insanlara kaçacak yer bırakmadığının altını çizdi. Görüntülerde çok sayıda insanın kanlar içinde yere yığıldığı ve taşıdıkları gıda kolilerinin de kana bulandığı göze çarpıyor.

Refah'a gıda yardımı almak üzere gelen çok sayıda Filistinli, İsrail ordusunun kurşunlarına hedef olarak ellerindeki kolilerle yere yığıldı.

AMBULANSLARA DA ATEŞ AÇTILAR

Konuya dair bir açıklama yapan Gazze’deki Sivil Savunma Örgütü Lojistik Müdürü Muhammed el-Mugir, İsrail güçlerinin kalabalığa kasten ateş ettiğinin açık olduğunu vurgulayarak, katliamdan uzun süre sonrasına kadar bölgede yaralanarak yere yığılanlara yoğun ateş yüzünden ulaşılamadığını söyledi. Gazze'deki Ambulans ve Acil Servis Müdürü Faris Afane ise İsrail işgal güçlerinin Refah’taki saldırı bölgesine ambulansların ulaşmasını engellediğini belirterek, "Yaralıları tahliye etmek, son derece tehlikeli hale geldi. İsrail ordusu, ambulansları kasıtlı şekilde hedef alıyor” açıklamasını yaptı. Bölgedeki sağlık imkanlarının yetersizliğine dikkati çeken Afane, "Saldırıların yoğunluğu karşısında yeterli sayıda ambulans bulunmuyor. Yaralılar, ambulans ulaşana kadar yarım saatten fazla beklemek zorunda kalıyor." ifadelerini kullandı.

TOPLU ÖLÜM ALANLARINA DÖNÜŞTÜ

Yaşanan katliamın ardından bir açıklama yayınlayan Gazze’deki Filistin Hükümeti Medya Ofisi, İsrail-ABD güdümlü "Gazze Yardım Vakfı"nın (GHF) insani yardım adı altında kurduğu dağıtım bölgelerinin siviller için toplu ölüm alanlarına dönüştüğünü" belirtti. Açıklamada, "İşgalci İsrail’in yardımı bir savaş aracına çevirdiğini ve sivilleri bu sayede topluca cezalandırma taktiği izlediği, bunun ABD tarafından desteklendiği ve Washington yönetiminin de işlenen suçlarda sorumluluk taşıdığı" kaydedildi.

BM’YE DURUMA EL KOYMA ÇAĞRISI

Öte yandan, Gazze'deki yetkililer, gıda dağıtım noktalarında yaşanan katliamlardan İsrail ve ABD’yi sorumlu tutarken, Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi’ne (BMGK), resmi geçiş noktalarının açılması, gerçek insani yardımın Gazze’ye ulaştırılması, İsrail denetimi dışında bağımsız, insani yardım mekanizması kurulması ve saldırılarla ilgili uluslararası bir soruşturma başlatılması talep edildi. İsrail’in kurduğu ve "güvenli olduğunu iddia ettiği bölge ve insani koridor" modelinin başarısız, tehlikeli ve kasıtlı olarak sivilleri hedef alan bir yapı olduğunun altı çizilerek, tüm uluslararası kamuoyuna Gazze’deki halkı kurtarmak için acil harekete geçme çağrısı yapıldı. Açıklamada, “Gündüz vakti, kameraların önünde gerçekleşen katliamlar tüm dünyanın gözleri önünde işleniyor. Bu suçlara karşı sessiz kalmak, işlenen katliamlara ortak olmaktır” denildi.