Sofraya maliyeti olabilir! Yeşil Mutabakat a hazır mıyız?
Haber Global sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Avrupa Birliği’nin desteğiyle; Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) ve Slow Food ortaklığında yürütülen Anatolivar – Anadolu’da Zeytin Üreticisi Toplulukların Güçlendirilmesi Projesi kapsamında Türkiye'nin başta gelen zeytin üretim bölgelerinde kapsamlı çalışmalar yapıldı. Zeytin ve zeytinyağı üreticileri, işletmeler, ilgili kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerle yüz yüze görüşmelerin yer aldığı çalışmadan önemli sonuçlar çıktı. Çalışmanın amacı Türkiye'de bu yıl başlayan ve 2050 yılına kadar tam bir uyum sağlanması hedeflenen Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde zeytin üretiminin yeni koşullarının çerçevesini oluşturmak olarak ifade ediliyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), 2050 yılına kadar Avrupa Birliği'nin (AB) sera gazı salınımlarının sıfırlanmasını ve iklim nötr bir ekonomiye dönüşmesini amaçlayan kapsamlı bir plan ve politika paketi olarak tanımlanıyor. Zeytin üretimiyle ilgili yeni kurallar da bu çerçevede yeniden ele alınıyor. Zeytin ağacının, "Akdeniz’in ebedi bekçisi" olduğu belirtilen çalışmada, Zeytin için "Köklerini bereketli toprağa derinlemesine salarken dallarını güneşe doğru zarifçe uzatır. Akdeniz ikliminin sıcak ve kurak yazlarına, ılık ve yağışlı kışlarına uyum sağlayarak bu coğrafyanın ruhunu taşır" ifadelerine yer veriliyor.
202 MİLYON AĞAÇAncak değişen iklim koşullarında Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uygun zeytin üretimi yapanın pek çok zorluğu bulunuyor. Hazırlanan çalışmada yer verilen rakamlara göre 2024 yılı itibariyle Türkiye’de 170 milyon 870 bini meyve veren olmak üzere, toplam 202 milyon 250 bin zeytin ağacı olduğu tahmin ediliyor.
Hazırlanan çalışmada söz konusu mutabakata uyumun üretimde maliyetleri artırabileceği belirtilerek şunlar ifade ediliyor: "Söz konusu Mutabakat, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik standartlarının artırılmasını ve yeşil üretim modellerinin benimsenmesini talep etmektedir. Bu durum, zeytin ürünlerinin uluslararası ticaretinde rekabet avantajı sağlayabilmek için bir fırsat sunarken, aynı zamanda uyum süreçlerinin maliyetleri açısından sektöre ek yükler getirmektedir."

Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde yapılacak çalışmalarla ilgili pek çok sektörde farkındalık oluşmadığı belirtilen raporda, her ne kadar maliyetler artsa da üreticilerin için de pek çok avantaj olduğu vurgulanıyor. Hazırlanan çalışmada bu avantajlar şöyle ifade ediliyor:
"Uluslararası iş birlikleri Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) kriterlerine uyum sağlamak ve sektörde sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi adına büyük bir potansiyel sunmaktadır. Özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) iklim dostu tarım politikalarına entegrasyon sağlanması, zeytincilik sektörünün uluslararası rekabet gücünü artırabilir. Ayrıca, AYM kapsamında tarım sektörüne yönelik bir karbon kredisi sistemleri gibi yenilikçi yaklaşımlar da gündeme gelmektedir. Bu tür karbon fiyatlandırma ve vergilendirme sistemleri karbon dengesinin artıda olduğu zeytincilik sektörü için ve özellikle sürdürülebilir üretim yapan çiftçilere açısından ek gelir imkânı sunabilir. Bu kredilerin uluslararası pazarda yeşil pazarlama aracı olarak kullanılması Türkiye’de üretilen zeytinyağının küresel piyasadaki değerini artıracaktır."
[email protected]
Kaynak: Web Özel


