Sosyal politikalar, ekonomik ve siyasi istikrarı sağlar Erdal Tanas Karagöl
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Sosyal politikalar, vatandaşın
temel hak ve hizmetlere erişimi güvence
altına alan vazgeçilmez önemli politikalardır.
Sosyal politikalar özellikle enflasyonun yüksek olduğu ve dolayısıyla gelir dağılımının düşük gelirlilerin ve dezavantajlı grupların başta da
engellilerin, yaşlıların, çocukların, kadınların vb. aleyhine değiştiği durumlarda daha önemli hale gelmektedir.
Dolayısıyla, sosyal politikalar ile düşük gelirli ve dezavantajlı gruplar, kendilerini toplumun bir parçası olarak gördüğü ve kişilerin onurlu bir yaşam sürmesini güvence altına alan
sosyal politikaların kurumsal hale geldiği
bir sistem oluşur.
SOSYAL POLİTİKA, EKONOMİK VE SİYASİ İSTİKRAR İLİŞKİSİ
Sosyal politikalar ile GSYH ve ekonomik büyüme birbirleriyle ilişkidir.
Sosyal politikaların geniş kesimlere ulaştırılması ülkenin GSYH’sine bağlıdır.
Yüksek GSYH ve yüksek kişi başı gelir sayesinde daha fazla kesimle ulaşmak, atıl duran kesimleri ekonomiye katılımını sağlayacağı gibi üretimi de artıracağı beklenmektedir.
Bu sayede ekonomik büyümeye önemli katkı yapacak olan işgücünün başta da nitelikli işgücünün üretime katılması sağlanacak bu da ekonomik büyümeye önemli katkılar sağlayacaktır.
Dolayısıyla,
sosyal politika ekonomik potansiyelin tam kullanılmasını sağlar.
Ayrıca, sosyal politikalar ekonomik kalkınma sürdürülebilirliğini güvence altına alan önemli politikalardır.
Bununla beraber, sosyal politika sayesinde ekonomik büyümenin getirdiği imkanların sosyal politika araçlarıyla toplumun düşük gelirli kesimlerine ulaştırılması
siyasi istikrarı güçlendirecektir.
Yani, sosyal politikalar ekonomik istikrar sağladığı gibi siyasi istikrar için de kritik bir rol oynar.
SOSYAL POLİTİKADA GÜÇLÜ ÜLKELER
Güçlü sosyal politikaları uygulayan bir çok Avrupa ülkesi geliri yüksek olan yani
refah devleti
anlayışını benimseyen ülkelerdir.
Bu ülkeler,
Norveç, İsveç, Danimarka, Finlandiya gibi İskandinav ülkeleri ve Almanya
gibi ülkelerdir.
Bu ülkeler
sosyal harcamaların GSYH içindeki payı yüksek
olan ülkelerdir.
Bu ülkeler
ekonomik ve siyasi istikrarı
güçlü olan ülkelerdir.
Bu nedenle, ekonomi büyüdükçe
sosyal politikalara daha fazla kaynak
ayırmak gerekiyor.


