Sözcü Çelik: Filistin in devlet olarak tanınması katliam şebekesine güçlü bir cevap
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Son dakika haberi...
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Çelik'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
-Dünyanın en önemli gelişmesi Gazze konusundaki gelişmeler. Netanyahu'nun katliamları devam ediyor. Bütün kuruluşların kabul ettiği gibi bu, açık bir soykırım suçudur. Netanyahu'nun soykırım suçundan mutlaka yargılanması gerekir. İlk olarak soykırım ifadesini kullanan lider sayın Cumhurbaşkanımızdır.
-Katliamlar devam ediyor, ortaya çıkan tablo şunu gösteriyor, Netanyahu denen katil ve onun durdurulması için çok yönlü bir inisiyatif oluşturulması gerekiyor. İnsanlığa yönelik suçlar maalesef artarak devam edecek.
-Büyük devletlerin Filistin'i devlet olarak tanıması, soykırım şebekesine karşı verilmiş en güçlü cevaplardan bir tanesidir. Filistin devletinin tanınması karşısında soykırım şebekesi Batı Şeria'yı ilhaktan ve daha çok kadın ve çocuk öldürmekten bahsediyorlar.
-İsrail'in bu yaklaşımı yani önce çözüm olsun sonra Filistin devleti tanınsın sözü vardı, birçok devlette bunu yaparsak başka bir yaklaşım içine gireriz diye düşünüyordu ama gördük ki İsrail kendisinden başkasını insan olarak görmüyorlar.
-Filistin devletinin tanınması sonrasında gelmesi gereken şey katliamların durması için somut eylemlerin hayata geçirilmesidir. Uluslararası toplumun somut, hemen hayata geçirilecek ortak bir eylem alması gerekir. BM Güvenlik Konseyi üyesi bazı devletler Filistin'i devlet olarak tanırken birileri de buna karşı çıkıyorlar.
-Filistin meselesi dünyaya malolmuş bir meseledir. Cumhurbaşkanımız Filistin davasını milli davamız olarak tanımlamıştır. Muhalif bazı kesimler yine 'Filistin davası neden bizim davamız oluyor' demişlerdi. Filistin davası dünya davasıdır. Bundan sonra Filistin devletini tanıyanların ortak eylem gerçekleştirmesi ve katliamı durdurması bakımdan son derece önemlidir.
Cumhurbaşkanımızın BMM Genel Kurul marjında yaptığı çalışmaların ne kadar dikkatle izlendiğini görüyoruz. Küresel ve bölgesel barışın hayata geçirilmesi için sözü en çok merak edilen liderlerin başında Cumhurbaşkanımız gelmektedir.
-Çeşitli ülkelerdeki yabancı siyasetçilerin, Cumhurbaşkanımızın bu dirayetli siyasetini gölgelemeye çalışmasını anlıyoruz ancak CHP adına konuşanların ve bazı muhalefet partileri adına konuşanların adeta siyasi misyoner gibi davranarak hangi bir yabancı siyasetçi söz söylese hemen onu hesap alıp 'olan biten şimdi açığa çıktı' gibisinden başkalarının söylemlerinden çarpık bir yaklaşıma girmesi.
-Tutuyor yabancı bir siyasetçi diyor ki Cumhurbaşkanı ve Türkiye'nin arkasında böyle bir şey var onlar da kalkıp böyle bir şey varmış diyorlar. Sayın Özel'in dünkü konuşmasını görünce anladım ki Özel kendi partisi adına konuşanları bile takip etmiyor. Kendisi bir görüş söylemiyor, yabancı bir siyasetçi kim olursa olsun defalarca yaşadık bunu, yabancı bir siyasetçi bir ş ey söyleyince onu referans alıp bak bunlar oluyormuş gibi bir çerçeve üretmeye çalışıyorlar.
-Biz karşımızdaki muhalefet partilerinin sağlam argümanlara sahip olmasını, ciddi bir çerçevesi olmasını isteriz. Bir genel başkan kendi partisi adına konuşanlardan haberdar değil. Sayın Özgür Özel, 'biz Atatürk'ün kurduğu partiyiz' diyor bunun siyasal bir gerçekliği olmadığı ortadadır. CHP yönetimi açısından baktığımızda siz Atatürk'ün vasiyetini yerine getirmemiş bir partisiniz.
-Hamas terör örgütü dediniz en başında sonra terör örgütü değil ama terör eylemleri yapıyor dediniz. Öğrenme yeteneğini kaybetmiş bir partiyle karşı karşıyayız. BM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanımızın verdiği demeçleri eleştiriyor.


