Suriye de koridor savaşları, İsrail’in planını bozacak hamle
Haber Global sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Ankara’da 13 Ağustos’ta imzalanan Türkiye-Suriye askeri iş birliği mutabakatı, Ortadoğu’nun jeopolitik satrancında taşları yerinden oynatacak bir hamle olarak değerlendiriliyor. Anlaşma; Suriye ordusunun “yeniden yapılanması” ve “tek devlet, tek ordu” doktrini etrafında eğitim, danışmanlık, teknik yardımın yanı sıra belirli kalemlerde tedarik ve entegrasyon süreçlerini kapsıyor. Türkiye’nin Suriye’ye silah, eğitim ve teknik destek sağlayacağını açıklaması, Şam yönetiminin yeniden güç kazanmasına zemin hazırlarken, bu durum bölgedeki diğer aktörlerde ciddi rahatsızlık yaratmış durumda. Özellikle İsrail ve ABD’nin desteklediği terör örgütü SDG, gelişmeyi doğrudan kendi varlığına yönelik bir tehdit olarak görüyor.

Stratejistlere göre sınır ötesindeki enerji hatlarının kontrolü ve Suriye'deki güvenlik mimarisinin yeniden şekillenmesi, anlaşmayı askeri boyutun ötesine taşıyor. Mutabakatın hemen ardından atılan ilk adımlar ise geçtiğimiz günlerde açıklandı. Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarına göre taraflar, eğitim ve yeniden yapılanma başlıklarında çalışmaya başladılar. Suriye Savunma Bakanlığı heyetleri Milli Savunma Üniversitesi’nde temaslarda bulunurken, ihtiyaç tespiti için karşılıklı teknik ziyaretler planlandı. Böylece “yeni Suriye ordusunun” eğitim ve danışmanlık hatları kurulurken, Ankara’nın “Tek Devlet, Tek Ordu” vurgusu resmi söylemin merkezine oturdu.
İSTİKRAR SAĞLAYACAKMutabakatın bölgesel yansımaları ise doğrudan Suriye’nin kuzey ve doğusundaki dengelere uzanıyor. Ankara, terör örgütü SDG'nin merkezi orduya entegre olmaması durumunda askeri harekat seçeneğini sürekli olarak gündeme getiriyor. Uzmanlar, Türkiye-Suriye mutabakatının Şam-SDG hattındaki pazarlıkların seyrini ve ABD’nin sahadaki pozisyonunu belirleyecek kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor. Ankara-Şam iş birliğinin, Suriye’de merkezi kurumların toparlanmasıyla eş zamanlı ilerlemesi halinde bölgesel istikrarın güçleneceği vurgulanıyor.
SDG DENETLİYORİsrail ise Ankara-Şam yakınlaşmasından rahatsız. İsrail için terör örgütü SDG, hem İran’ın Lübnan-Suriye hattındaki milis ağlarına karşı kritik bir denge unsuru hem de Türkiye’ye karşı kullanılan vekil güç konumunda. Öte yandan Haseke ve Deyrizor çevresindeki petrol ve doğalgaz sahaları, İsrail’in doğrudan erişemediği ancak SDG üzerinden denetleyebileceği stratejik kozlar olarak öne çıkıyor. Türkiye-Suriye askeri anlaşması bu nedenle enerji hatlarının yeniden şekillenmesi açısından da kritik kabul ediliyor.
Jeopolitik istihbarat analizlerinde; Türkiye ve Şam yönetiminin terör örgütü SDG’ye yönelik olası harekatı sonrası, 200 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunan Deyrizor’daki kaynakların yeniden işletilmesinin gündeme geleceğine dikkat çekiliyor. Böylece İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin oluşturduğu enerji koridoruna karşı Türkiye-Suriye hattı yeni bir alternatif oluşturacağı vurgulanıyor.

Prof. Dr. Hasan Köni (Uluslararası İlişkiler Uzmanı)
"Doğu Akdeniz’de Türkiye-Suriye iş birliği ihtimali, İsrail’in denizdeki planlarını riske sokuyor. Bu nedenle İsrail’in önümüzdeki dönemde üç temel hamleye yönelmesi beklenebilir. İlkin SDG ile askeri eğitim ve istihbarat paylaşımını artıracaklardır. İkincil olarak ABD üzerinden Türkiye’ye baskı kurmayı deneyeceklerdir. Üçüncü hamle de Körfez ülkeleriyle enerji iş birliklerini hızlandırmak olacaktır. Bu bağlamda askeri anlaşma, aynı zamanda bir enerji güvenliği anlaşması olarak da okunmalı."
HASSAS DENGE ÇABASIÜnal Atabay (Emekli Kurmay Albay)
"Sahada Türkiye’nin varlığı kadar, çok sayıda açıktan veya gizli pozisyonda aktör bulunuyor. Suriye’nin geleceğinde bölgesel aktör olarak Türkiye öne çıkarken, karşı tarafta ABD-İsrail ekseni sahneyi domine ediyor. İsrail, Suriye’yi kendi güvenlik ve çıkarları için parçalı bir yapıda görmek istiyor. ABD-İsrail odaklı uygulama ve tutumlar, Suriye’nin parçalanmasına zemin hazırlarken; Türkiye için asıl risk tam bu noktada başlıyor. Bu nedenle Türkiye, Suriye yönetimiyle yakın iş birliğini geliştirerek hassas dengeyi kendi lehine kurmaya çalışıyor."
Kaynak: Web Özel


