Ters aşılar: Bağışıklık sistemini eğiten yeni nesil tedavi Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Mevcut otoimmün hastalık tedavileri bağışıklık sistemini genel olarak baskılıyor. Bu da hastaları enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakıyor ve genellikle günlük, zorlayıcı tedaviler gerektiriyor.
Ancak ters aşılar, bağışıklık sisteminin “yanlış hedef” olarak gördüğü dokulara saldırmasını engellemeyi amaçlıyor. Northwestern Üniversitesi'nden immünolog Stephen Miller, “Bu hastalıkları çekiçle değil, neşterle tedavi etmek istiyoruz.” diyor.
Guardian'da yer alan habere göre; Miller’ın çölyak hastalığı üzerinde gerçekleştirdiği 2021 tarihli ve 2022'de yayımlanan çalışma, ters aşıların insanlarda etkili olabileceğini ilk kez gösterdi. İki haftalık bir deneyde, aşı yapılan çölyak hastalarının bağırsak dokularında zarar görülmezken, plasebo alanlarda belirtiler şiddetlendi.
Ters aşılar, bağışıklık sistemini yeniden eğitmek için özel tasarlanmış nanoparçacıklar kullanıyor. Bu parçacıklar, bağışıklık sisteminin tepki vermemesi gereken antijenlerle birlikte vücuda veriliyor. Böylece sistem, bu proteinlerin tehdit olmadığını öğreniyor ve saldırmayı bırakıyor.
NYU’dan biyomühendis Jeffrey Hubbell, “Bu sistem bağışıklığı yeniden eğitiyor. Artık saldırmasına gerek olmadığını görüyor” diyor. Hubbell’in liderliğindeki ekip, yöntemin farelerde multipl sklerozu (MS) durdurabildiğini gösterdi. Son sekiz ayda ise hem çölyak hem de MS için insanlar üzerinde yapılan ilk denemelerden olumlu sonuçlar alındı.
Calgary Üniversitesi’nden immünolog Pere Santamaria da benzer bir keşif yaptı. Önceliği tip 1 diyabet olan Santamaria, son dönemde karaciğer safra kanallarını etkileyen nadir bir hastalık olan primer biliyer kolanjit (PBC) üzerine çalışıyor. Bu hastalığın seyrek görülmesi, klinik denemelerin daha hızlı tamamlanmasına olanak tanıyor.
Ters aşıların potansiyeli otoimmün hastalıkların ötesine uzanıyor. Alerjilerde de bağışıklık sisteminin aşırı tepki verdiği durumlar söz konusu. Miller ve Michigan Üniversitesi’nden Lonnie Shea, yer fıstığı alerjisi olan farelerde yaptıkları çalışmada, ters aşı uygulanan farelerin semptom göstermeden fıstık tüketebildiğini ortaya koydu.
Son olarak, genetik mühendis Shea’nın liderliğindeki ekip, kene ısırığı sonucu oluşan et alerjisine karşı da ters aşı ile başarılı sonuçlar elde etti. Ters aşı uygulanan farelerin, alerjik semptomları önemli ölçüde azaldı.
Büyük ilaç firmaları da bu yönteme yatırım yapıyor. Genentech, Miller ve Shea’nın kurduğu Cour adlı şirketle 900 milyon dolara kadar çıkabilecek bir anlaşma yaptı. Santamaria’nın şirketi Parvus ise AbbVie ile ortaklığa girdi. Bazı ters aşılar şu anda faz 2 insan denemeleri aşamasında.
Araştırmacıların çoğu, bu yeni tedavinin yakın gelecekte hayatımıza gireceğinden umutlu. Miller, “20 yıl önce böyle bir şeyin mümkün olabileceğini düşünmezdim. Ama bugün, kesinlikle olacak diyebiliyorum.” diyor.


