Trump görüşmesi ekonomiyi kurtarır mı? Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan uzun zamandır istediği, Trump ile baş başa görüşme imkanına nihayet kavuştu. ABD’nin görüşme içeriği açıklamasında, CHP lideri Özel’in belirttiği, yüklü Boeing uçağı alımı, F-16 ve F-35 projesine dönüşün masada olacağı belirtildi. Bu görüşmenin zor durumdaki Türkiye ekonomisini kurtaramayacağı açık ama piyasaların nasıl tepki vereceği merak konusu.
Daha önceki Trump döneminde sık telefon görüşmeleri ve damatlar kanalıyla samimi ilişkiler yürüyordu. Yeniden gelişine çok sevindi ama, Erdoğan’ın yeni döneminde Trump’la telefon ilişkisi bile azdı. Yaklaşık bir yıldır, daha sık telefon ve yüz yüze görüşme istendi ama yapılamamıştı.
Yeni dönemde damadın yerini oğlu almış gibi. Kızı, damadı ve oğlunun temasları, ABD basınında “Trump’ın şirket kazançları için yapılan görüşmeler” olarak, yazılıp çiziliyor.
Peki, bu görüşme Erdoğan’ın, “Bakın, ABD’yle ilişkilerim iyi” diyebilmesinin dışında, ülkeye yarar sağlayacak mı? Örneğin bıçak sırtı giden ekonomik dengelerin düzeltilmesine yararı olacak mı?
Trump bildiğimiz, hatta ilk dönemine göre daha pervasız bir lider. Trump ile yapılacak anlaşmaların gerçekleşme ihtimalinin zayıfladığı açık. Trump sözlerini hemen değiştirebildiği gibi, “Senato istemedi” gibi gerekçeleri rahatlıkla kullanabiliyor. Yanı sıra, Rahip Brunson olayında gördüğümüz gibi; ekonomimizi tehlikeye atacak adımları rahatlıkla atabiliyor.
Trump’la görüşme sonrası iç ve dış dengeleri bozabilecek yeni riskler oluşursa şaşırmayalım. İsrail ilişkileri ve Suriye pazarlıklarından söz ediyorum. Görüşme sonrası yapılacak ilk açıklamalar, daha doğrusu ABD tarafından yapılacak açıklama önemli olacak. Ancak ilk açıklamayla yetinilmeyecek; Filistin, Suriye ve İsrail konularında ne tür gelişmeler olacak, sonrasında yakından izlenecek.
TRUMP ALACAKLARINI SIRALIYOR
Trump “yüklü miktarda Boeing uçağı alımını” ilan eder, “F-16 sorununun çözümünü” açıklayıp, “F -35’te görüşmeler ilerliyor” diyebilir. Zaten bunlar ABD ve kendi ekonomisi için yararlı projeler. Türkiye lehine ekonomide ne açıklar derseniz; ikili ticaret hacminin gelişeceği, belki çelik gibi ürünlerde tarife kolaylığı gibi sembolik sözler dışında bir şey beklenmiyor.
İyi de; Trump “Rusya’dan enerji ithalatını kes, AB ile uyumlu davran, yoksa yaptırım kapsamına girersiniz” derse, Türkiye ne diyecek? Trump bunun karşılığında “tabii ki bizden kaya gazı alıp açığınızı kapatırsınız” diyecektir. Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu takdirde, daha geçen gün “Rusya ve Çin ile yeni ittifak kurmaktan” söz eden koalisyon ortağı Bahçeli’ye ne diyecek?
Trump’ın Suriye’de SDG’ye karşı bir tavır alacağını, umarım beklemiyorlardır. El Şara konusunda belli ki artık Türkiye bile kaygı duyuyor, buradaki yeni yönetim mi konuşulacak? Türkiye, Suriye’de “biraz ademi merkeziyetçi” denilen, hiç istemediğini hep söylediği Irak benzeri idari yapıyı kabul mu edecek? Bunları iç kamuoyuna nasıl anlatacak? Erdoğan “Ukrayna ile Rusya barışını zorlayıp başaralım” diyecektir ama bu denilince olacak bir şey değil ki.
Türkiye ekonomisi hukuk devletine dönüş, siyasi baskıların yumuşaması ve ekonomide radikal reform ve yapısal tedbirlerle, belki yeniden rayına sokulabilir.
Erdoğan’ın Trump ile görüşmesi ekonomiyi kurtarmaz, aksine yeni riskler yaratma potansiyeline sahip.


