Trump, uluslararası kurumlar, tarifeler ve yeni normalimiz Erdal Tanas Karagöl
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
1945 yılı sonrasında dünya ekonomisinde önemli ekonomi kurumları kuruldu.
IMF, Dünya Bankası ve sonrasında kurulan Dünya Ticaret Örgütü
öne çıkan önemli uluslararası ekonomi kurumlarıydı.
Bu kurumların, yaptıkları işler dolayısıyla çok iyi sınav verdikleri söylenemez.
2008 yılında yaşanan küresel ekonomik krizde bu kurumlara yönelik eleştiriler arttığı gibi bu kurumların ülkelerin mevcut ekonomik güçlerine göre yeniden şekillendirilmesi yani reforme edilmesi talepleri daha yüksek sesle dile getirildi.
Dünya ekonomisinde
yüksek GSYH’ye sahip olan ülkelerin bu kurumlardaki temsiliyeti konusunda değişiklik yapılacağı ve adımlar atılacağı
dile getirilse de küresel ekonomik kriz atlatılınca yine ipe un serildi.
Bu kurumların değişimi konusunda ciddi adımlar atılmadı ve atılmayacağı da görüldü.
ABD’de Trump ile başlayan yeni dönemde bu kurumlarda değişim beklentisi de artık yok.
DÜNYANIN TİCARETİNİ TRUMP BELİRLİYOR
Dünya Ticaret Örgütü, dünya ticaretini yöneten etkili bir kurum olmaktan uzaklaştı.
ABD
, sahip olduğu ekonomik güç ve küresel tedarik zincirlerindeki merkezi konumu sayesinde, ülkelere uyguladığı tarifeler ile kararlarla ticaret akışını dalga etkisi uluşturarak önemli ölçüde şekillendirmektedir.
Trump’ın uyguladığı tarifeler, ticarette özellikle
ithalatı pahalılaştırarak ürünlerin maliyetini artırdığı gibi yeni ticaret yapılacak ülkelerin bulunması maksadıyla küresel ticaret rotalarında değişimi ve yeni ülke pazarlarına erişimi
de zorlaştırmaktadır.
İKİNCİL TARİFELER VE KÜRESEL PİYASALAR
Trump hem tarifeler ile ülkelerin ticaretini belirlemekte, hem de yaptırım uyguladığı ülkeler ile ticaret yapan ülkelere uygulamayı planladığı tarifelerle dünya ticaretini önemli ölçüde şekillendirmektedir.
Bu kapsamda, Trump bir yandan Rusya için tarifeler uygularken diğer yandan
Rusya ile ticaret yapan ülkelere de tarifeler uygulamayı planlamaktadır.
Her ne kadar bu uygulama Rusya’nın petrol ve doğalgaz gelirlerini azaltma ve dolayısıyla Rusya’yı ekonomik olarak zorlayıp Ukrayna ile devam eden savaşı bitirmeyi hedefliyorsa da
Rusya’dan petrol ve doğalgaz ithal eden ülkeleri de önemli ölçüde zorlayacaktır.
Özellikle
Hindistan ve Çin gibi yüksek miktarda enerji tüketen ülkelere
uygulanacak olası tarifeler küresel açıdan da ciddi maliyet artışlarını ve tedarik sorunlarını beraberinde getirecektir.
Bu tarifelerin, Rusya-Ukrayna savaşında olduğu gibi neden olacağı enerji maliyetleri nedeniyle küresel çapta yeniden fiyat artışlarını tetikleyeceği olasıdır.


