Türk denizciliği altın çağını yaşıyor
SonTurkHaber.com, Trthaber kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Dünyanın en önemli savunma sanayii organizasyonlarından biri olarak kabul edilen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025) İstanbul’da devam ediyor. Fuar, Türk savunma sanayiinin geldiğini noktayı göstermesi açısından elbette önemli. Ancak madalyonun bir de ‘gelecek’ yüzü var.
Savunma ve Denizcilik Uzmanı Kozan Selçuk Erkan ile IDEF 2025 kapsamında Türk Deniz Kuvvetleri’ni ve ülkemizdeki askeri denizcilik faaliyetlerini konuştuk.
Türk tersaneleri dünyanın dört bir yanına gemi üretiyorErkan, ülkemizdeki askeri gemi faaliyetlerini 2024-2025 aralığında değerlendirirken geçen yıldan bazı somut örnekler veriyor. Portekiz’le lojistik gemi satışı için atılan imzalar, Ukrayna ve Malezya başta olmak üzere farklı ülkeler için inşa edilecek gemiler, Türk donanmasının hizmetine sunulması için başlanan projeler akla ilk gelenler.
2025’te ise daha yeni sistemlerin öne çıktığını anlatıyor Erkan. “Yeni gemiler, yeni sistemler ve çok daha hızlı üretim.” tanımlamasında bulunuyor içinden geçtiğimiz günler için. Küresel ekonominin durgunlaştığı bir dönemde Türkiye’nin gemi inşa sanayiini canlı tutabilmesinin son derece değerli olduğunun altını çiziyor.
[Türk savunma sanayii, son yıllarda deniz sistemlerinde önemli işlere imza atıyor.]
Gemilerdeki alt sistemler de yerlileşiyor
Bu noktada önemli bir parantez açıyor Kozan Selçuk Erkan. Sadece gemi yapmadığımızı alt sistemleri de yerlileştirdiğimizi belirtiyor. Geçmiş yıllarda bu tür ihtiyaçların yurt dışından temin edildiğini ancak günümüzde bu sistemlerin de Türk mühendislerce yapılabildiğini vurguluyor.
“Türkiye artık sadece silah yapan ya da gemi inşa eden bir ülke değil.” dedikten sonra şunları söylüyor:
“Onlarca, yüzlerce alt sistemi de yerlileştiren bir noktaya geldik. Fransızlardan, İtalyanlardan daha yerli gemiler yapabilmeye başladık. Fransa bir gemi üretiyor ama genelde sistemlerin çoğunu başka ülkeden alıyor. İtalyanlar çok sayıda gemi yapıyor ama alt sistemleri ithal ediyor.
Türkiye ise hem çok sayıda gemi inşa etmeye hem de alt sistemleri dahi kendi üretmeye başladı. Bence 2025’in en önemli gelişmesi bu.”
[IDEF 2025'in en dikkat çekici tanıtımlarından biri de STM imzalı yerli hücumbot projesi oldu.]
“İki ayrı projeksiyon göreceğiz”
Son dönemlerde envantere alınan deniz platformları, gelişmiş sistemler ve teknolojiler malum… Elimizdekileri, IDEF 2025 kapsamında sergilenen yeniliklerle birlikte düşündüğümüzde bu elbette bizi bir yere götürüyor…
Erkan, Türk Deniz Kuvvetleri’nin geleceğe yönelik projeksiyonunu iki ana başlıkta değerlendiriyor. Birincisinin ‘büyük gemiler’ olduğun söylüyor ve “Milli uçak gemisini konuşacak noktaya kadar geldik. Ki sac kesimine başlandı. Denizaltılarımız için çalışmalar devam ediyor. Tasarımı, sac kesimi derken inşasına başladık. Artık büyük sistemlere doğru gidiyoruz...” bilgisini paylaşıyor.
İkinci kısımdaysa insansız sistemlere işaret ediyor Erkan. İnsansız deniz araçlarını kullanmakla kalmayıp ihraç edecek noktaya geldiğimizi de hatırlatıp, sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Bizim insansız deniz araçlarımız son derece etkin. NATO tatbikatlarında da rüştünü ispatlamış ürünlerden bahsediyoruz. Prototip olmaktan çıkıp onları operasyonel olarak denizde göreceğimiz bir gelecek bizi bekliyor.
Türkiye, askeri gemi alanında adet açısından istediği yerde değil. Ancak teknolojik olarak kimseden geri kalır bir yanımız yok. Hatta çoğundan öndeyiz. Yakında üretim sayımızı da artırdığımızda daha farklı bir noktaya ulaşacağız.”
Cihan Karaahmetoğlu
Kurgu


