Türk kahvesi artık bu topraklarda yetişiyor Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
2017’den beri Ankara’da kahveye dair lezzetli bir festival düzenleniyor. Kahvenin binbir çeşidinin yer aldığı festivalde söyleşiler, workshoplar, gösteri ve konserler de katılımcılar için günü daha renkli hale getiriyor. Elbette her yılı ayrı bir güzeldi ama bu yıl Ankara Kahve Festivali, asla unutulmayacak bir öge barındırıyordu: yerli milli Türk kahvesi.
800 yıllık bir Türk kahvesi geleneği
Yemen’le türkülerimize işleyen kahvenin ülkemize girişi Osmanlı dönemine dayanır. Kahvehaneler ve kahve yasaklarına dair çokça şey biliyoruz. Belki bilmediğimiz, Yemen’den Mısır’a yayılan kahvenin taşıyıcısının bir İslam tarikatı olduğudur. Ebu Hasan Eş Şazeli adındaki Sufi şeyhi, dergahında geceleri uyanık kalıp ibadet edebilmek için kahve içince, bütün Şazeli dergâhlarında geceleri kahve içilir olmuş. İstanbul’daki kahvehanelere “Her sabah besmeleyle açılır dükkânımız / Hazret-i Şâzelî’dir pîrimiz üstâdımız” yazılı levhalar asılır, dükkanlarda günün ilk kahvesi pişirmek için cezveyi ocağa koyanlar, Pir Şazelî’yi anar ve dua ile ilk fincanı doldururlarmış. Bugün hala Tunus’taki Şazelî Zaviyesi’nde 800 yıllık “cumartesi kahvesi” geleneği sürüyor; zikirden sonra, Pir Şazelî’yi anarak kahveler pişiriliyor.
Osmanlı’dan Avrupa’ya yayılan koku
Osmanlı’da sosyalleşme mekanları olan kahvehanelerin bir isyan korkusuyla kapatılması, kahve sevgisini yok edememiş ki Avrupa’ya kahve, bir çok gıda gibi yine Osmanlı üzerinden gitmiş. Araştırmalar, pandemiden bu yana kahve tüketiminin on kat arttığını söylüyor. Türk kahvesi gün geçtikçe içecekler tahtını çay ile bölüşecek gibi görünüyor. Tam burada, ilk sözümüze geri dönelim ve “artık kahvenin tamamıyla yerli oluşu da sevindirici” diyelim. Her tohum, düştüğü toprağın tadını alır. Bu yüzden, aynı meyve iki farklı coğrafyada başka kokular, aromalar kazanır. Bizim kahvemiz de Anadolu’nun ve Akdeniz’in doğasından beslendiğinden bal, çikolata, çok hafif çiçek aroması taşıyor. Orta asiditeli ve tamamen diğer kahvelerden farklı, kendine özgü bir lezzet dokusuna sahip.
İlk kahve yetiştirme denemesi 1934’te
Ülkemizde ilk kahve yetiştirme denemesi, 1934’te Sıcak İklim Nebatları İstasyonu’nda gerçekleşmiş, ekolojik ve teknolojik yetersizlikler nedeniyle kahve üretimi başarıya ulaşamamıştı, ta ki 2005’e kadar. Antalya Gazipaşa’da, emekli tropik meyve üreticisi Yaşar Dağtekin, Antalya Valiliği’ne bağlı BATEM ve Akdeniz Üniversitesi iş birliğiyle bahçesine kahve fideleri dikti ve 2019’da Türkiye’nin ilk kahve ağaçları meyve verdi. 60 ağaçtan 50 kilo meyve hasat eden Dağtekin, önümüzdeki yıl 5 dönümlük bir bahçe kurmayı planlıyor. Gazipaşa’da bir kahve ormanı hızla büyürken, Anamur ve Adana’da da mini kahve bahçeleri yeşermeye başladı. Petrol kadar değerli bir ticari hacmi olan kahvenin ülkemize hem kültürel, hem de ekonomik anlamda büyük katkılar yapmasını diliyor, bu hafta, kahveyle yapılan iki tatlı tarifi vererek yazımı tamamlamak istiyorum. Sağlıklı, mutlu pazarlar dilerim.
Kahveli muhallebi
MALZEMELER:
* 1 litre süt
* 1 su bardağı toz şeker
* 3 yemek kaşığı mısır nişastası
* 2 yemek kaşığı un
* 1/2 su bardağı espresso
* 1 yemek kaşığı tereyağı
* 1 çay kaşığı vanilya özütü
* Çekilmiş fındık veya Antep fıstığı
* 1 yemek kaşığı kakao
YAPILIŞI:
Bir tencerede süt, şeker, nişasta ve unu, orta ateşte, sürekli karıştırarak koyulaşana kadar pişirelim. Tencereyi ocaktan alıp, tereyağı, vanilya ve espressoyu ekleyelim.Muhallebiyi kaselere paylaştırıp soğutalım. Üzerine Antep fıstığı, rende çikolata veya kakao serperek servise alalım. Afiyet olsun.

Kahveli kurabiye
MALZEMELER:
*l 125 g tereyağı
* 1/2 su bardağı pudra şekeri
* 1 yemek kaşığı Türk kahvesi
* 1 yemek kaşığı granül kahve
* 1 yumurta sarısı
* 1,5 su bardağı un
* 1/2 su bardağı mısır nişastası
* 1 çay kaşığı kabartma tozu
* 1 çay kaşığı vanilya
* Yarım çay bardağı çekilmiş ceviz
* Pudra şekeri veya eritilmiş bitter
YAPILIŞI:
Bir karıştırma kabında tereyağı ve pudra şekerini krema kıvamına gelene kadar çırpalım. Yumurta sarısını ve vanilyayı ekleyip karıştıralım. Granül kahveyi çok az sıcak su ile eritelim ve Türk kahvesi ile birlikte hamura ilave edelim, tekrar çırpalım. Un, mısır nişastası ve kabartma tozunu ayrı bir kapta eleyip iyice karıştıralım. Bu karışımı yavaş yavaş tereyağlı karışıma ekleyelim. İri çekilmiş ceviz veya fındığı ilave edip ele yapışmayan bir hamur elde edelim. Yarım saat üzeri örtülü olarak buzdolabında dinlendirelim. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayalım ve bastırarak hafifçe yassılayalım. Yağlı kâğıt serili tepsiye aralıklı olarak dizelim. Önceden ısıtılmış 170°C fırında 15 dakika, hafif renk alana kadar pişirelim, soğumaya bırakalım.Soğuyan kurabiyelerin üzerine pudra şekeri serpelim veya eritilmiş bitter çikolataya batırıp donmaya bırakalım.


