Türk mutfağının en ince hafızası: Yufka Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Ramazan Bingöl
Bugün market raflarında vakumlu poşetlerde gördüğümüz yufka, aslında yüzlerce yıllık bir Anadolu geleneğinin sembolüdür. Oklava ile inceltilen, sacda pişirilen ve bohçalara sarılan yufka; sadece bir hamur işi değil, bir hayatta kalma stratejisi, bir kırsal aklı, bir mutfak dehasıdır.
Orta Asya’dan günümüze yufkanın yolculuğu
Yufkanın hikâyesi, Türklerin Orta Asya’daki göçebe yaşamına kadar uzanır. O dönemlerde, kıtlık zamanlarında kolay taşınabilen ve uzun ömürlü gıdalar tercih edilirdi. Su, un ve tuzla yapılan sade hamur, sac üzerinde pişirilir ve kurutulurdu.
Bu incecik pişmiş ekmekler, günlerce bozulmadan kalır, gerektiğinde suyla ıslatılarak tekrar tüketilirdi. Göçebe çadırlarında pişen bu yufkalar, zamanla Anadolu’nun yerleşik köy mutfağına taşındı. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de yufka sadece evlerin değil, kervansarayların, tekke sofralarının ve saray mutfağının ayrılmaz parçası oldu. Yolculuk yemeği, dayanıklı ekmek, kutsal paylaşım… Hepsini tek bir kelimeyle anlatmak gerekirse, cevabı yufkadır.
Yufkanın kimliği: Ekmek gibi saygıdeğer
Türk mutfağında yufka sadece börek için değil; ekmek yerine de kullanılır. Özellikle İç Anadolu’da sofraya ekmek niyetine yufka konur.
Bazı evlerde kurutulmuş yufka tarhana bastırmak için kullanılır, bazılarında çökelekle dürülür.
Kimi zaman tek başına tereyağı sürülerek yenir, kimi zaman kavurmalı dürüm olur. Ama her hâlükârda sofrada en öne konur.
“Yufka inceldikçe değerlenir. Tıpkı insan gibi… Ne kadar sabırla açılırsa, o kadar kıymetlidir.”
Yufkanın kullanım alanları: Sadece börek değil, hayatın ta kendisi
Kırsalda hâlâ haftalık yufka günleri yapılır. Kadınlar bir araya gelir, 30-40 yufka açar. Bu yufkalar kurutulur, bohçalanır, kilerde saklanır. Yufka bazen çökelekle dürüm olur, bazen balla kahvaltıya gelir. Bazen de çocukların okul çantasına katık olur. Börek, gözleme, su böreği, katmer, bazlama... Yufkanın her hali ayrı bir maharet ister.
Söz uçar, yufka kalır
Yufka, Anadolu kültüründe sadece yemeklik değil; edebi bir imge hâline de gelmiştir.
“Yufka yürekli” deriz; incelikli, hassas insanlara…
“Yufka gibi açmak” sabırla, özenle iş yapmak anlamına gelir.
Bazı bölgelerde ilk pişen yufka evin büyüğüne sunulur; saygı ifadesidir.

Evde yufka yapımı (Temel tarif)
MALZEMELER:
3 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı ılık su
(İsteğe bağlı: 1 tatlı kaşığı zeytinyağı)
Hazırlık:
Un, tuz ve suyu yoğurarak kulak memesi kıvamında bir hamur elde edin.
Üzerini örtüp 30 dakika dinlendirin.
Hamurdan küçük bezeler koparın.
Oklava yardımıyla her bezeyi incecik açın.
Sac veya büyük bir tavada arkalı önlü pişirin.
Püf noktası: Sac yerine döküm tava kullanabilirsiniz.
Pişen yufkaları kurumaması için temiz bir bez arasında muhafaza edin.
Açarken unlamayı ihmal etmeyin ki yapışmasın.


