Türkiye Japonya arasında yeni süreç: Başrol savunma sanayiinin
Trthaber sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Türk savunma sanayii ürünlerini yerinde incelemek üzere dünyanın dört bir yanından üst düzey isimler ülkemize gelmeye devam ediyor. Bunun son örneklerinden biri de Japonya Savunma Bakanı Gen Nakatani ve beraberindeki heyet oldu. Nakatani’nin Japonya’dan Türkiye’ye savunma bakanı düzeyinde ziyarette bulunan ilk isim olması ayrıca önemli.
Ziyaret kapsamında Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Nakatani, mutabakata vardı. Buna göre, Türkiye ile Japonya savunma sanayii alanında kurumlar arası diyalog başlatılacak ve iş birliği genişletilecek.
Elbette Türk savunma sanayiinde ‘ihracat’ dendiğinde akla ilk gelen ürün SİHA’lar oluyor. Ancak uzmanlar, mutabakatı sadece SİHA’lar ya da ürünler bazında ele almanın eksik kalacağı görüşünde. Yeni dönemde Ankara-Tokyo hattında savunma sanayiinde başlayacak beraberliğin daha farklı alanlara yansımaları olabileceği beklentisi bir hayli yüksek.
[Japonya tarihinde ilk kez bir savunma bakanı Türkiye'yi ziyaret etti. Foto: AA]
“Japonya çok üst düzey bir heyetle geldi”
Savunma ve Denizcilik Uzmanı Kozan Selçuk Erkan, ziyaretin muhtemel yansımalarına geçmeden önce önemli bir detaya işaret ediyor. Erkan’a göre Japon heyette çok üst düzey görevliler bulunuyordu ve elbette bunu bir anlamı vardı.
“Gelen ekibi incelediğinizde niyet göstergesinin ötesinde isimlerden oluştuğunu anlıyorsunuz. Japonlar hem Savunma Bakanı hem de satın alımlarda çok ciddi etkileri olan teknik heyetle beraber gelmiş. Bazen keşif için bu tür ülke ziyaretleri yapılır. Ama burada belli ki keşif temaslarının daha da ötesi var.” diyerek süreci özetliyor.
[Japon heyetin önceliklerinden biri de gemilerden iniş/kalkış yapabilen Türk SİHA'ları.]
Japonya Türkiye’den hangi ürünleri alabilir?
Japon Savunma Bakanı ve beraberindeki heyetin TUSAŞ tesisleri, İstanbul Tersanesi Komutanlığı ve BAYKAR’ı ziyaret ettiği biliniyor. Erkan önce TUSAŞ tarafından bahsediyor ve AKSUNGUR’un Japonlar için son derece ideal bir platform olduğunun altını çiziyor. Bilindiği üzere AKSUNGUR yüksek irtifalarda son derece uzun saatler havada kalabiliyor. Böylece kullanıcısına çok önemli bir keşif/gözetleme/istihbarat yeteneği kazandırıyor. Ki Japonya’nın coğrafi konumu düşünüldüğünde bu altın değerinde.
Bir diğer önemli noktaysa jet eğitim uçağı… Japonya’nın elinde jet eğitim uçağı olarak Kawasaki T-4’ler bulunuyor. Bu platformlar 1988’de envantere girmeye başladı ve bir hayli eskidi. Yeni nesil bir jet eğitim uçağı ihtiyacı olduğu açık.
Kozan Selçuk Erkan, bu kapsamda HÜRJET’in de mutlaka Japon ekibi tarafından dikkatle incelenmiş olabileceğine değiniyor. Japonya’nın Mitsubishi ile yakın zaman önce HÜRJET’e çok benzer bir konsept çalıştığı bilgisini paylaşıyor. “Ama belki de şu an o kadar bekleyecek zamanları yoktur. Eğer hal böyleyse HÜRJET’e yönelmeleri sürpriz olmaz.” diyor.
[Japon heyetinin Türkiye'deki ziyaret noktalarından biri de BAYKAR Teknoloji oldu.]
"Türk SİHA’ları Japonya yolcusu olabilir"
Japon Savunma Bakanı ve yanındaki heyet İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nı da ziyaret etti ancak elbette muhtemel senaryoların başrolünde Türk SİHA’ları var.
Erkan, Türkiye’nin bu alanda zaten rüştünü tüm dünyaya ispat ettiğinden bahsedip, devam ediyor:
“Japonların Türk SİHA’larına ilgisi yeni değil. Yıllar önce Bayraktar TB-2’yi radarlarına aldılar. Hem kendisi ada ülkesi olan hem de etrafı adalarla çevrili Japonya için TB-2 biçilmiş kaftandı. Ancak o dönem Japon Hükümeti bu konuyu öncelikli görmedi. Dünyada da şimdiki gibi tansiyon yüksek değildi. Bütçeyi başka yerlere harcadılar.
Ancak şimdi yeniden alım yapacaklar. Ve bu iş için 670 milyon dolara yakın bir bütçeleri var. TB-2 halen onlar için son derece değerli. Ancak Türkiye aradan geçen zaman içinde TB-3’ü de hayata geçirdi. Japonlar da bu süreçte ellerindeki iki helikopter gemisini uçak gemisine çevirmek için kolları sıvadı. Birini tamamladılar. Diğerinde çalışma sürüyor. Japonların bu gemilerinden iniş-kalkış yapabilecek tek SİHA Bayraktar TB-3 olabilir. ABD’nin elindeki benzer sistemler Japon gemisine büyük gelir.”
[İstanbul Tersanesi'ni de ziyaret eden Japon heyeti, yürütülen faaliyetlerle ilgili bilgi aldı.]
Ankara-Tokyo hattında ‘kazan-kazan’ dönemi
Kozan Selçuk Erkan, bu noktada önemli bir parantez açıyor. Savunma sanayiinde yürütülen iş birliğinin iki ülke arasındaki ilişkileri stratejik bir noktaya taşıdığının altını çiziyor.
Türkiye ile Japonya arasında başlayan bu yeni dönemde muhtemel bir stratejik birlikteliğin doğabileceğinin altını çizip, sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Japonya yüksek teknoloji dendiğinde akla ilk gelen ülkelerden biri. Özellikle üretim tezgahları konusunda belki Ankara’nın elini rahatlatabilirler. Çünkü bazen üretmek istediğiniz ürün için sistem Japonya’daki üreticiden izin almanız gerektiği uyarısını veriyor. Belki bu ve benzeri kritik hususlarda Japonya Türkiye’ye daha fazla alan açabilir. Böylece iki ülke uzun zamandır hedeflenen üst düzey ortaklık için somut bir yola koyulmuş olur. Ki bu senaryo gerçekleşirse Türkiye’nin de Japonya’nın da eli güçlenir.”


