‘Umut Davası’nın 13. duruşması görüldü: Mehmet Ağar ilk kez ifade verdi Agos
Agos sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Gazeteci Uğur Mumcu ve 22 faili meçhul cinayeti kapsayan “Umut Davası”nın 13. duruşmasında, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar SEGBİS aracılığıyla ilk kez ifade verdi. Ağar’ın, "Benim bu konu ile ilgili alnım ak. Sanki kast-ı mahsusa varmış gibi yansıtılıyor. Bunun aslı astarı yoktur” ifadelerini kullandığı duruşmanın bir sonraki tarihi 9 Şubat 2026 olarak belirlendi.
Ankara'da, 24 Ocak 1993'te evinin önünde düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden gazeteci Uğur Mumcu ile Ankara Barosu eski Başkanı Muammer Aksoy, akademisyen Bahriye Üçok ve siyasetçi Ahmet Taner Kışlalı'nın ölümünün de aralarında bulunduğu 22 faili meçhul cinayeti kapsayan davanın 13'üncü duruşması, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mumcu Ailesi’nin mahkemeye sunduğu dilekçede, Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu ile Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar arasında geçen bir diyalog hatırlatılmıştı. Güldal Mumcu’ya taziye ziyaretinde bulunan dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın, “Bir duvar örülüyor sanki” dediği, Güldal Mumcu’nun ise “Bir tuğla çekin, duvar yıkılsın” sözlerine karşılık, Ağar’ın “Tuğlayı çekemem” yanıtını verdiği belirtilmişti.
Bunun üzerine, kamuoyunda "Umut Davası" olarak adlandırılan davada ifade vermesi için dönemin Emniyet Müdürü ve eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’a tebligat yapılmıştı. Ağar bugün, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla İstanbul'dan mahkeme salonuna bağlanarak, 32 yıl sonra ilk kez "tanık" olarak ifade verdi.
Ağar, SEGBİS ifadesinde, "Biz Uğur Bey ile sık sık görüşürdük. Sık sık evine gider fikir alışverişinde bulunurduk. O zamanlar Kazım Karabekir ile ilgili bir kitap hazırladığını söyledi. Benden birtakım bilgiler istedi, ben de ona o belgeleri verdim" sözlerini kullandı. Güldal Mumcu ile Mülkiye'den sınıf arkadaşı olduğunu belirten Ağar, "Güldal ile okul aracılığıyla tanışıyoruz" dedi.
Hâkimin, Güldal Mumcu ile aralarında geçtiği iddia edilen ve 32. Gün belgeselinde avukat Emin Değer tarafından da kabul edildiği ifade edilen "duvar" diyaloğuyla ilgili sorusuna Ağar, şu yanıtı verdi:
"Bu duvar meselesi yanlış anlaşıldı. Yanlış söylene söylene uzadı ve büyüdü mesele. Ben bu olay sırasında Erzurum Valisi'ydim. Emniyet ile de bir bağlantım yoktu. Uğur ile ülkeye aynı bakardık. Dertlerimiz aynıydı; tam bağımsız bir Türkiye isterdik. İstanbul İl Emniyet Müdürü olduğumda Uğur beni aradı, tebrik etti, daha sonrasında buluşmak için sözleştik. Bu buluşmada belgeleri istedi.
Ben neden bu tuğlanın çekilmesini istemeyeyim? Her polis çözülmesini ister. Çünkü bu cinayetin çözülmesi Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy cinayetinin çözülmesi demek. Benim bu konu ile ilgili alnım ak. Sanki kast-ı mahsusa varmış gibi yansıtılıyor. Bunun aslı astarı yoktur. Her polis için bu dava bir şeref meselesidir."
Avukatın, "Peki bu dava ile ilgili engellemeye sebep oldunuz mu ya da denk geldiniz mi?" sorusuna ise Ağar, "Tam tersi bizim Uğur ile bir hukukumuz vardı" yanıtını verdi. Bunun üzerine Mumcu'nun kızı Özge Mumcu da, "Hayır, böyle bir şey yoktu" sözleriyle karşı çıktı.
Hâkim Ağar’a, "Uğur Mumcu ile samimiyetiniz nasıldı?" sorusunu sordu. Ağar, "Beynelmilel terör meselesini konuşurduk, böyle bir ilişkimiz vardı" diye yanıtladı. Hâkimin, "Eski bir hava kuvvetleri paşası, ‘Mossad ve İsrail bu işin içinde’ dedi. Siz ne düşünüyorsunuz" diye sorması üzerine Ağar, "Somut deliller olmadan bir değerlendirme yapmam yanlış olur. Bizim işimiz hukuk olduğu için hukuk çerçevesinde değerlendirme yaparız. Yanlış değerlendirme yapmak istemem. Meclis komisyonunda bu suikastla ilgili tüm bildiklerimi söyledim. Emniyetteyken, alt rütbelerdeyken bu işleri Rusya'nın yaptığı düşünülürdü. Üst rütbelere çıktıkça gördük ki, müttefikimiz olan ABD ve batı ülkelerinin bu tarz işleri gerçekleştirdiğini gördük. Olabilir, neden olmasın?" yanıtını verdi.
Daha sonra avukat, Uğur Mumcu'nun bahsettiği "Gladyo" adlı örgütün 1993'ten sonra eylemlerine hız verdiğini dile getirdi. "Mahkeme kayıtları da gösteriyor ki, Ağar da bu örgütün figürlerinden biri deniliyor" diyen avukata, Ağar, "Bizim Gladyo ile işimiz olmaz. Yaptıklarımız tamamen yasal çerçevede Bakanlık işleriydi" şeklinde karşılık verdi.
Özge Mumcu'nun, bu dava ile ilgili baskı görüp görmediğini sorması üzerine Ağar, şu ifadeleri kullandı: "Kim benim üzerimde baskı kuracakmış? Ben illegal hiçbir baskıya boyun eğecek değilim. En ufak bir bilgim olsa iletirim. Sağlık sorunları sebebiyle İstanbul'dayım, o yüzden salona katılamadım. Davanın oldukça uzağındayım."
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Oğuz Demir ve ailesinin bulunduğu yerin araştırılması için Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli İstihbarat Başkanlığı ile Dışişleri Bakanlığı ve bakanlığa bağlı konsolosluklar ile elçiliklere müzekkere yazılmasına karar verdi.
Bir sonraki duruşma tarihi ise 9 Şubat 2026 olarak belirlendi.


