Washington ve Tahran karşı karşıya, Lübnan’da yeni stratejik hamle

ABD’nin özel temsilcisi Tom Barrack’ın Beyrut ziyareti, Lübnan hükümetinin Hizbullah’ı silahsızlandırma kararıyla birlikte bölgesel dengeleri yeniden gündeme taşıdı. Hükümet, ay başında Hizbullah’ın aşamalı olarak silahsızlandırılmasını öngören bir yol haritası üzerinde uzlaşmış ve yıl sonuna kadar örgütün tamamen silahsızlandırılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Karşılığında İsrail’in Lübnan’daki askeri operasyonlarını durdurması öngörülüyordu. Ancak İsrail, güneydeki beş kritik noktadaki işgalini sürdürürken, hava saldırılarını da aralıksız sürdürüyor.

Hizbullah, Lübnan’da 60 binden fazla militanla faaliyet gösteriyor; Örgütün elinde 50 binden fazla roket ve füze mühimmatı olduğu tahmin ediliyor. Hizbullah'ın Lübnan ordusunun 70 bin kişilik gücüne kıyasla oldukça güçlü bir askeri kapasiteye sahip olduğu da belirtiliyor.  KORKUTMAYA GELMEDİK

Barrack, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından, “Lübnan hükümeti üzerine düşeni yaptı, ilk adımı attı. Şimdi İsrail’den bir adım bekleniyor” dedi. ABD Dışişleri yetkilisi Morgan Ortagus ile temaslarını sürdüren Barrack, Hizbullah’a yönelik herhangi bir baskı ya da tehditte bulunmadıklarını vurgularken, “Kimseyi korkutmaya gelmedik. Amacımız, Hizbullah, Lübnan devleti ve İsrail arasında istikrarlı bir iletişim ağı kurmak. Ortaya çıkacak sonuçlar sadece Lübnan’ın değil, Hizbullah’ın ve İsrail’in de yararına olacak. Biz korkuya değil, geleceğe odaklanıyoruz" ifadelerini kullandı. 

BASKI VE ÖDÜL OYUNU 

Ancak bu açıklamalar özellikle İranlı ve İran'a yakın analist ile gazetecileri tatmin etmiş değil. Barrack’ın misyonu, “Sadece Hizbullah’ın silahsızlandırılması değil; asıl hedef, Lübnan’daki Şii toplumunu kendi içinde bölmek” şeklinde yorumlanırken; yapılan yorumlarda, “Barrack bir yandan silahsızlanmanın Şiilerin yararına olduğunu söylüyor, öte yandan yeniden inşayı Hizbullah’ın teslimiyetine bağlıyor. Klasik bir baskı ve ödül oyunu. Mesaj net: ya direnişi bırakın ya da ülkenin yeniden inşası sekteye uğrar” görüşleri sıkça dillendiriliyor. 

İran’ın vekil gücü olarak bilinen Hizbullah, İsrail’in karşısında Lübnan’daki en organize ve güçlü silahlı aktörlerden biri olarak telaffuz ediliyor. YENİ VEKALET SAVAŞI MI?

Öte yandan Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım ise 15 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, İsrail saldırıları sürdükçe silah bırakmayacaklarını vurgularken, hükümeti iç savaş riski konusunda uyarması da dikkat çekti. Analistler, Lübnan özelindeki son durum için ayrıca,  "Barrack’ın ziyaretinin zamanlaması tesadüf değil: Kabinenin, ordunun tüm silahları devlet kontrolüne alma önerisini tartışacağı günlere denk geliyor. Ziyaret, Lübnan’ı ordusuyla direnişi karşı karşıya getirmek ve mezhepler arası fay hatlarını derinleştirmek için stratejik bir hamle" diyorlar. İran’a yakın analizlerde, Barrack’ın ziyaretini, Washington’ın İsrail’le koordineli şekilde Lübnan’ı “yeni bir vekâlet savaşına” sürükleme hamlesi olarak da yorumlanıyor. 

[email protected] 

Kaynak: Web Özel