Yanlış anlaşılan dahi Arda Güler, ne yeni Kroos ne de Modric in halefi

Xabi Alonso’nun yeni Real Madrid’i şekil almaya başlıyor.

Top kaybı sonrası pres, yeni sistem (ve değişkenleri), altyapıya güven ve taraftarı “ateşlemeyi” hedefleyen çekici ve tanınabilir bir futbol oynama niyeti bu yeni dönemin kilit faktörlerinden bazıları.

Yeni teknik direktörün talimatlarının ötesinde, birçok futbolcu Bask teknik adamın gelişini kendini göstermek, potansiyelini kanıtlamak ve ilk 11’de yer edinmek için bir fırsat olarak gördü.

Dean Huijsen Chamartín kulübüne cuk oturdu; Gonzalo García kapıyı kırıyor; fakat Arda Güler bu yeni projenin temel taşı olarak öne çıktı.

Milli oyuncu, şimdiye kadar, anlaşılmayan bir dahiydi. Profili, doğal pozisyonu ve özellikleri yüzünden Real Madrid’e tam olarak oturmayan o futbolculardan biriydi.

Üzerinde Asensio, Isco, James... hatta idolü Mesut Özil’in gölgeleri dolaştı ama Arda farklı.

Türk oyuncu hedefini her zaman net olarak biliyordu: Real Madrid’de bir döneme damga vurmak.

Eflatun beyazlı kulübündeki hikâyesinin başlangıcı, en iyi hikâyelerde olduğu gibi, hiç de kolay değildi. Taraftar onun futboluna âşık oldu, takım arkadaşları potansiyeline şaşırdı, ama Ancelotti ona hiçbir zaman gerçekten güvenmedi ve muhtemelen hak ettiği fırsatları vermedi.