Yanlış yoldayız! Barış tavizle gelmez! Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Terör örgütü PKK’ya tavizler vermekle, onların isteklerini yerine getirmekle barış ve huzur sağlanır mı?
Teröristler, verilen her tavizden sonra bir başkasını istemezler mi?
Örgütün “Lozan Antlaşması’nı kabul etmiyoruz” diye açıklama yapması, Lozan Antlaşması ile çizilen Türkiye’nin sınırlarını reddettikleri anlamına gelmiyor mu?
Onlar Türkiye’den toprak kopartmak istiyorlar!
★★★
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bayram nedeniyle partisinin kurucusu Alparslan Türkeş’in kabrini ziyaret ettikten sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırırken, terör örgütü PKK’nın elebaşısı Abdullah Öcalan’dan yine “Kurucu önder” diye bahsetti.
Bir zamanlar, meydanlara ip atarak onun idamını istiyordu. Ne oldu da yüz seksen derece dönüş yaptı, henüz tam olarak bilinmiyor.
PKK kendini feshettiğini ve silah bırakma kararı aldığını açıkladı ama henüz ortada, bu açıklamadan başka bir şey yok!
Terör örgütü hâlâ silah bırakmış değil.
PKK’nın Meclis’teki siyasi temsilcisi DEM Parti bir sürü şartlar kabul ettirmeye çalışıyor ve bunlar hukuki zemine oturtulmadan barışın gelmeyeceğini ileri sürüyor.
Ülkede şeffaflık olmadığı ve pazarlıklar kapalı kapıların ardında yapıldığı için millet, açıklananların dışında bir şey bilmiyor!
★★★
Taviz vermekle barış gelir mi?
Televizyon programlarındaki sağduyulu yorumlarıyla tanıdığımız Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk:
“2002’den beri ülkeyi yöneten siyasi kadronun birinci önceliği, bir sonraki seçimi kazanmak. Bu kadro seçim kazanmak için her şeyi yapacağını ispatladı. Bugün gelinen aşamada bu daha hayati bir önem kazandı” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Silah bırakmak tamamen kelime oyunu. PKK silah bırakmıyor, YPG olarak bir orduya dönüşüyor, PYD bünyesinde devletleşiyor. PKK’nın feshi tamamen kâğıt üzerinde. Dolaysıyla PKK hiçbir taviz vermiyor ama Türk hükümetine siyasi dayatmaları var ve bu silah bırakma ve fesih sürecini o dayatmaların hayata geçirilmesine bağlıyor.
Barış tavizle gelmez!
Şu çok nettir ki, PKK’nın açıkladığı metin bir barış bildirisi değil, savaş ilanıdır. Bunun karşısında iktidarın suskun, utangaç haline bakıp, insanlar PKK’ya taviz vererek barışın sağlanacağını sanıyorlar. Burada barışın adı yok! PKK çok açık şunu söylüyor: Türk-Kürt ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’nın öncesine dönmek. Yani Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını tanımıyor ve bunu müzakere etmek istiyor. Yani ülkenin anayasal, üniter yapısını tartışmaya açıyor.”
★★★
Seçim kazanmak uğruna yapılıyor bütün bunlar... PKK ve PKK’nın Suriye’deki uzantılarını meşrulaştırılmak, Fırat’ın doğusundaki Kürt devletçiğini, Türkiye Cumhuriyeti’ne kabul ettirmek istiyorlar.
Gelişen olaylarda Amerika’nın da parmağı var. Ülkemiz açısından son derece sakıncalı bir durum olduğunu söylemeye gerek yok!
Meclis’in itibarına zarar!Yeniden TBMM Başkanı seçilen Numan Kurtulmuş, Meclis’in itibarını düşünüyor mu?
Meclis’in eski başkanlarından AKP’li Bülent Arınç, AKP’li Numan Kurtulmuş’a; “Halkın oyuyla milletvekili seçilmiş ve yüksek yargı kararıyla mazbatası onaylanmış bir milletvekilinin cezaevinde tutulması Meclis’in itibarına zarar veriyor!” diyerek hapisteki Hatay Milletvekili Can Atalay’ın serbest bırakılmasının istedi. Arınç şöyle devam etti:
“Bu durum, milletin demokrasiye inancını zedelemektedir. Terörist başı Öcalan’a dahi dolaylı ‘hukuki değerlendirme’ gündeme gelmesi, seçilmiş milletvekilinin Meclis’e gelmesinin ne kadar tabii ve gerekli olduğunu açıkça gösteriyor.”
Arınç sözlerinde haklıdır. Ancak, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un bu konuda güçlü bir irade göstermesi mümkün değil. Çünkü nihaî kararlar Saray’da veriliyor ve Saray “Evet” demeden hiçbir şey olmuyor!
GÜNÜN SÖZÜ
Beklenen güzel günler gelecekse, çekilen çile kutsaldır.



