Yine türbülanstayız: Bir suikastin perde arkası
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
* Sinan Ateş suikastinin kilit ismi MHP’li avukat Serdar Öktem suikaste kurban gitti.
* Kobani olaylarının yıldönümünde Selahattin Demirtaş’a tahliye ihtimali ortaya çıktı. “Eğer tahliye talebi yarın akşama kadar reddedilmezse cezaevinden çıkabilir” denirken Şamil Tayyar “böyle bir ihtimal yok” dedi.
* ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack’ın, Ankara’nın terör listesindeki PYD’nin komutanı Mazlum Abdi ile fotoğrafı yayınlandı.
* Ahmed El Şara döneminin ilk seçimi, nüfus kayıtlarının eksikliği nedeniyle tüm seçmenler değil “halk delegeleri” ile gerçekleşti. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Suriye’nin yeni anayasasını hazırlayacak ve siyasi kaderini belirleyecek 210 kişilik meclisin 127 vekili seçildi. Meclisin geri kalan 3’te biri ise Şara tarafından atanacak. Ayrıca Süveyda ve Fırat’ın doğusunun Suriye hükümeti kontrolünde olmaması sebebiyle, o bölgelerde seçimler yapılamadı.
* ABD Yüksek Mahkemesi, Halkbank’ın yargılanmasının sonlandırılması talebini reddetti. Erdoğan’ın Beyaz Saray’da masaya koyduğu en kritik dosyanın akıbeti Türkiye’yi zora sokacak.
* İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde cuma günü dersleri tümüyle kaldırıldı. Nedenini söylemeye gerek yok herhalde!
* Manifest grubu üyelerine, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
“Hayasızca Hareketler” ve “Teşhircilik” suçlarından resen soruşturma başlatılan Manifest grubu üyeleri yurt dışına çıkış yasağı ile serbest bırakıldı.
* İki çocuk annesi Zübeyde bir X paylaşımı nedeniyle tutuklandı.
* Ve tek yüz güldüren.. Daha doğrusu KAHKAHALARLA GÜLDÜREN haber. Meğer CHP’liler Gürsel Tekin’i Mansur Yavaş, hatta Kılıçdaroğlu’ndan çok seviyormuş. Söyleyen: İktidarın anketçisi ORC! Ama hak yemeyelim: Sorsanız, “muhalefet seçmenine sorduk” diyecekler. Yani Yeniden Refah’tan Anahtar Parti’ye kadar, hatta belki -seçmen bazında- MHP’den destek almış olabilir. Yine de kusura bakmasınlar ben güldüm!

* Bu notlara, bugün HAMAS’ın “AKSA TUFANI” saldırısının yıldönümü olduğunu ekleyin.. Başınız yeterince dönmediyse sadece polisiye değil siyasi ajandanın en karışık, en kanlı maddesine geçelim!
*. *. *
Sinan Ateş suikasti ile gündeme gelen MHP’li avukat Serdar Öktem’in öldürülmesi kadar “neden şimdi öldürüldüğü” kritik önemde.
Dosyanın ayrıntılarına geçmeden, “neden şimdi” sorusuna yanıtla başlayalım. Serdar Öktem 7 Ağustos günü şöyle bir paylaşım yaptı:
“Göz yumduk kör sandınız
Alttan aldık saf sandınız
Artık sessiz kalmak yok
Bundan sonra kusura bakın
Çünkü..
Her şey bilerek olacak”

Sinan Ateş dosyasını ve MHP cephesinde konuşulanları bilenler şifreyi hemen çözdü.
Aslında Serdar Öktem’in sahipsiz bırakıldığı iddiasıyla uzun zamandır “ konuşurum” mesajı gönderip durduğu biliniyordu.
Öktem, tetikçilerle Ankara’daki lojistiği sağlayan kişi olduğu iddiasıyla 21 ay tutuklu kaldığında bu ihtimal daha yüksek sesle dile getirilir olmuştu. Hatta tutuklanmasından 6 ay sonra cezaevinde kalp spazmı geçirdiği gerekçesiyle kaldırıldığı Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile görüştüğünün ortaya çıkması da uzun süre gündemi meşgul etmişti. Yaklaşık yarım saat süren görüşmede “konuşmaması” için bazı vaatlerde bulunulduğu da iddia edilmişti.
Bu konuda Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in “Serdar Öktem’in can güvenliğinin sağlanması için” mahkemeye talepte bulunduğu da ortaya çıkmıştı.
Taleple ilgili olarak ne yapıldı, bilmiyoruz. Ancak Serdar Öktem açısından bardak taşmıştı belli ki!
Çünkü Öktem’in yargılandığı dosya, diğer ülkücü sanıkların yargılandığı “suçluyu kayırma” dosyası ile birleştirilmişti.
Dahası, gözaltına aşındığında “şifresini unuttum” dediği telefonun ABD’deki incelemesinin bittiği.. Yakında şifrenin kırılmasıyla suikaste dair her ipucuna ulaşılacağı konuşuluyordu.
Sosyal medya paylaşımındaki “ARTIK SESSİZ KALMAK YOK” mesajına uzun namlulu silahlarla karşılık verilmiş.. Serdar Öktem’in sesi ebediyen susturulmuştu.
Ayrıca X’teki sayfası kapatılmış, İnstagram hesabında ise bol bol Bahçeli’nin yanında çekilen fotoğrafları ve benzeri hatıra pozları dışında “temizlenmişti”..
En sessiz yerse MHP cephesiydi. Partinin yarı resmi sözcüsü diyebileceğimiz TÜRKGÜN’ün sitesinde sıradan bir adli vaka gibi bile yer verilmemişti.
Ya saldıranlar mı?
Polis elleriyle koymuş gibi hızla tespit edip gözaltına aldı.
Zanlıların, ikisi 18 yaşın altında, şu sıralarda pek meşhur olan DALTONLAR ÇETESİ mensubu 6 kişi olduğu açıklandı.
Yani… Muhtemelen Serdar Öktem’in kim olduğunu da neden öldürülmesi gerektiğini de bilmeyen.. Bu yüzden konuşup anlatacak bir şeyleri olmayan tetikçiler!
Meselenin siyasi yanına gelince: Epeydir farklı kulvarlara savrulan AKP ile MHP arasında yeni bir sıkıntının alameti mi diye sormadan edemiyorum. Dosyaların birleştirilmesi kararının MHP’yi ne kadar rahatsız edeceği öngörülemiyor muydu!
Bir başka merakım da şu:
Yeraltı dünyasını iyi bilen, başına gelecekleri tahmin eden Serdar Öktem, acaba arkasında “BİLDİKLERİNİ ANLATTIĞI BELGE VE KAYIT” bırakmış mıdır?


