YÜKSEL AYTUĞ Acun ile Ali Koç Güven Bana’da yarışsaydı
Sabah sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Atv'nin yazlık yarışması Güven Bana sezona fırtına gibi başladı. İlk bölümde Müge Anlı ile Tatlı Sert'in ekibinden Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şevki Sözen ve Avukat Rahmi Özkan şahane bir performans ortaya koyarak 1.5 milyon liralık bir hayra vesile oldular.

İtiraf etmeliyim ki, bu yarışmayı izlerken içimdeki huzursuzluğa engel olamıyorum. Yalan, entrika ve aldatmanın kol gezdiği dünyamızda insanların iradelerinin, kişiliklerinin ve sadakatinin para karşısında test edilmesine ve nihayetinde bir tarafın diğerini yarı yolda bırakmasına gönlüm bir türlü razı gelmiyor. Evet, ben de biliyorum olan bitenin bir televizyon şovu olduğunu ama ne bileyim işte yalandan dolandan öyle yılmışım ki, yorgun kalbim fazlasına dayanmıyor. Beni yarışmaya bağlayan en önemli unsur ise "Güven" ve "Müge Anlı" kelimelerinin son derece isabetli bir şekilde yan yana gelmesi.
Bu arada Acun Ilıcalı ile Eser Yenenler'in konuk olduğu ikinci bölüme ise bir türlü konsantre olamadım. Çünkü nereden saplandıysam, koltukta Acun'un yanında Ali Koç'un oturduğunu hayal edip durdum. Hatta izlerken yapay zekaya ikisinin yarışmadaki hayali resimlerini bile çizdirdim.
Ne dersiniz? Kırmızı butona önce hangisi basardı?..
İstihbaratın önemi
İsrail - İran savaşı önümüze önemli bir gerçeği koydu: Silah gücünüz ve teknolojiniz ne kadar yüksek olursa olsun, bunu istihbarat erişiminizle tamamlayamazsanız başarıya ulaşamazsınız.
İran her gün 150 füze gönderiyor ama bugüne kadar Hayfa'daki enerji tesisi ve MOSSAD merkezi dışında stratejik bir hedefe ulaşamadı. İsrail ise "nokta" atışlarla hem İran'ın önemli isimlerini hem de askeri ve ekonomik üslerini vurmayı başardı.

Fotoğrafa dikkatli bakın: Salı sabahı bir İran füzesiyle Tel Aviv'den dumanlar yükseldi. Ancak olay yeri görüntülerinden füzenin bir otobüs parkına isabet ettiği ve yalnızca park halindeki otobüslerden birinin yandığı ortaya çıktı.
Benim dikkatimi çeken ise füzenin yerde açtığı kraterin sağ tarafındaki döşenmemiş su boruları oldu. Muhtemelen sağlıksız hava görüntüleri nedeniyle İranlılar bunu füze deposu ya da rampası sanarak hedef aldılar.
Demek ki neymiş? Füze hiçbir şey, istihbarat her şeymiş...
Sanayi yamyamlığına çözüm
Sanayi sitelerinde yamyam esnafın yıllardır lime lime ettiği bir mağdur olarak, D Max'in yeni mekanik belgeseli Arabana Kendin Bak'ı iç çekerek izledim.
Benim gibi eli birazcık anahtar tutanların kendi araçlarını tamir etmeleri için bazı tamirhaneleri saatlik ücretle kiralayıp otomobilinizi onarabiliyorsunuz. Bu ücrete torna tezgahı, lift gibi donanımlar ile her türlü araç gereç dahil. Dilerseniz oradaki ustalardan teknik ve taktik destek de alabiliyorsunuz. Usta zulmünden ve yağmasından kurtulmak için en kısa sürede bizim ülkemizde de bu "self servis tamirhanelerden" açılmalı.
Bu arada yapay zeka da benim gibi sanayi mağdurlarının hizmetine girdi. İndireceğiniz şahane aplikasyonlar sayesinde bilgisayarınıza aracınızın markasını, modelini, yılını girip arızalı kısmı yazıyorsunuz. Size hem adım adım nasıl tamir edileceğini anlatıyor hem de yedek parçaları nereden temin edebileceğinizi listeliyor.
Artık çekeceğiniz var sanayinin yamyamları!..
Gaf'let kürsüsü
Kahramanmaraş'ta piknik için fırından aldığı közleri kutuyla aracına koyan vatandaşın otomobili yandı.

Zap'tiye
National Geographic'de Temmuz ayı boyunca en korkunç köpekbalığı belgeselleri yayınlanacak. Turizm acentelerinin yerinde olsam dava açarım vallahi!..
Ne demiş?
-Yaz evladım, yemeğin salçalısı, kadının kalçalısı.
- Aman efendim, bunu nasıl yazalım fizik kitabına?
- Tamam o zaman, kütle büyüdükçe çekim gücü artar diye yaz...
(Isaac Newton böyle söylemiş olabilir mi acaba?)

