YÜKSEL AYTUĞ Bu dizi izlenir
Sabah sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Mutlaka fark etmişsinizdir. Bu köşede eskisi kadar dizi eleştirisi yer almıyor. Çünkü birbirinin kopyası, entrikalı, aldatmalı, aşk üçgenli beylik dizilerden fena halde sıkıldım, yoruldum. Hatta geçenlerde buradan sektöre çağrıda bulunup şöyle rafine mizah içeren, eski aile dizilerinin havasında, Yeşilçam filmleri gibi bir gülüp, bir ağlatan ama çokça da düşündüren bir dizi dilemiştim.
İki hafta sonra imdadıma Sinehane yapım şirketi yetişti. Aile Saadeti diye tam da benim dile getirdiğim kriterleri içeren, Atv'de yayınlanacak bir dizi projesi hazırladıklarını haber aldım. Senaryo ve yönetmen koltuklarında da bu köşenin övgü şampiyonları Burak Aksak ve Selçuk Aydemir'in oturduğunu öğrenince "Keşke Allah'tan kendim için başka bir şey dileseydim" dedim. Umudumu ve beklentimi de haftalar önce bu sütunlarda dile getirdim.

Nitekim ilk bölüm yüzümü kara çıkartmadı. Nakış gibi işlenmiş, hayatın tam orta yerinden, son derece gerçek ve samimi bir hikaye, doğru oyuncu seçimi ve anlatımı pekiştiren, insanı kalbinden yakalayan bir rejiyle birleşince ortaya tam bir aile seyirliği çıkmış.
Hayat görüşü, kültürü, ekonomik ve sosyal durumu, hepsinden önemlisi hayattan beklentileri birbirinden çok farklı insanların mecburen bir çatı altına girmeleriyle başlayan olaylar, eminim izleyiciyi ekran başına kilitleyecek.
Farklı sesler kendi haline bırakılırsa kakofoni, iyi yönetilirse senfoni olur. Dünyanın cephelere bölünüp, insanların birbirinden uzaklaştığı şu günlerde Aile Saadeti'nin mesajlarına kulak vermek gerek...
Bu ölüm araştırılmalı
"Önce kanseri yaydılar, sonra her yeri hastane ve ilaçla doldurdular." Bu söylediğim, yıllardır devam eden bir şehir efsanesidir. Komplo teorisine göre, uluslararası ilaç firmalarının perde arkasındaki gerçek sahipleri olan "sağlık baronları" adeta tarlaya tohum eker gibi ileride tedavi için paralarına konacakları hastaları üretiyorlar. Sonra da hasta ettikleri insanları, tedavi edeceğim diye soyuyorlar.

Bu iddiaların son günlerde daha da artmasına sebep olan olay ise Eskişehir'de yaşandı. "Kanserin çözümünü buldum, ömrüm yeterse tüm kanser türlerini yok edeceğim" diyen emekli doktor Savan Günay, evinde ölü bulundu. Kanser tedavisi konusunda 26 farklı çalışma yürüten Dr. Günay, Mayıs ayında yaptığı açıklamada "25 yıldır kanser neden oluyor diye uğraşıyorum. Sorunun çözümünü yüzde 75 itibariyle zaten çözdüm o nedenle yeni etken madde Magna Lunaca'yı çıkardım... Bana yapmadıklarını bırakmadılar" demişti.
Bu olay iyi araştırılıp sonuna kadar gidilebilirse, ortaya dünyayı sarsacak bir skandal çıkabilir.
İçimizdeki Gardiyan
National Geographic'deki Stanford Hapishane Deneyi: İçimizdeki Gardiyan isimli belgeselin yayınlanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekliyordum. Nihayet pazar gecesi ilk bölümü ekrana geldi.
Belgesel, tarihin en tartışmalı psikoloji deneylerinden birine, ilk kez konuşan mahkûm ve gardiyanların gözünden bakıyor. Bu çarpıcı anlatım, insan doğasına ve bakış açısının gücüne dair derin soruları gündeme getirirken, deneyin mimarı Dr. Zimbardo'nun yöntemini de sorguluyor.
Dr. Zimbardo 1971 yılında Stanford Üniversitesi'nin bodrum katında son derece gerçekçi görünen bir hapishane kurdu. Sıradan kişileri de günlüğü 15 dolara bu deneye katılmaya ikna etti. Sonra bu insanların bir bölümünü mahkum, diğer bölümünü de gardiyan olarak atadı.
Daha beşinci günde işler zıvanadan çıkınca deney erkenden bitirilmek zorunda kalındı. Çünkü gardiyan rolünü üstlenenlerin içinden adeta birer zebani çıktı. Zulmettikleri mahkumlar ise bir anda azılı suçlulara dönüşüverdi.
İzlemesi zordu ama sıradan kişiliklerin, içinde bulundukları ortam yüzünden nasıl uç karakterlere dönüştüğünü görmek son derece ilginçti.
Şimdi 3 bölümlük belgeselin yeni bölümünü izlemek için gün sayıyorum. (Pazar geceleri 22.00'de yayınlanıyor.)
Şeref kürsüsü
İşte "sıfır ego"nun resmi. Fotoğrafta köpeğinin sokaktaki kakasını temizleyen kadın, İsveç prensesi.

Zap'tiye
Yer altındaki fayların hareketi yüzünden her yıl 4 santim batıya yaklaşıyormuşuz. Nasipte AB'ye "kayarak" girmek de varmış!
Ne demiş?
"Endişe yarının sorununu çözmez, bugünün huzurunu alır." (Atv'nin Aile Saadeti dizisinden)

