YÜKSEL AYTUĞ Göller çöl, çöller göl oluyor
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Ülkemiz büyük bir susuzluk problemiyle karşı karşıya. Neredeyse tüm barajlarda su oranı yüzde 15'lere düştü. Önümüzdeki aylar içinde de faydalı bir yağış görünmüyor. Havada kara bulutlar dolaşıyor ama ne hikmetse (!) bir damla yağmur düşmüyor. Son olarak Beyşehir Gölü de kurudu. Bizim göllerimiz kuruyadursun, Arap çölleri göle dönüyor. Peki bu garipliğin sebebi ne? Alın size son ulaştığım bilimsel veriler:

Merkezi İsrail, Suudi Arabistan ve BAE'nin olduğu tek dünya devleti, Avrupa'nın yerini alacak. Trump'ın Avrupa ülkeleriyle kedinin fare ile oynadığı gibi oynaması da bu yüzden. Bu yeni ittifak, hem kuzeyden hem de güneyden Hindistan'ın yağışlarını çalmaya devam ediyor. Nihai hedef, çölleri tek dünya devletinin merkezi yapmak. Bunun için 7/24 çalışan NATO uçakları, dronlar, helikopterler olduğunu uygulamadan teyit etmek istiyorsanız, Chemtrails'e Hayır adıyla milleti uyandırmaya çalışan Whatsapp grubunda yer alan dehşet verici bilgilere ve belgelere bir göz atın.
İsrail'in yağışları 1000 milimetreyi bulurken, Anadolu'nunki 537 milimetreyi bulmuyor. Dubai'ye bir gecede 70 yıllık yağış düştü mesela. Her gölün üzerinde anormal bir hava trafiği var. Bulutlardaki nemin yağmur olarak o bölgeye değil de başka yere düşmesini sağlıyorlar.
Bütün bunlar Suudi Arabistan'ın "geleceğin şehri" olarak tanıttığı Neom projesinin altyapı yatırımı olabilir mi acaba? Zira robotlar ve yapay zekanın hakim olacağı bu akıllı şehrin fütüristik görüntüleri, söz konusu kentlerin adeta su içinde yüzdüğünü gösteriyor.
Yıllardır "İleride su savaşları olacak" deniliyordu. O savaş çoktan başladı hatta bitmek üzere, milletin haberi yok.
Çok güzel delirdik!
Görüntüleri büyük ihtimalle izlemişsinizdir. CHP'li Konak Belediyesi "Kahkaha Yogası" düzenlemiş. İnsanları bir salona toplamışlar. Eğitmenin talimatıyla zavallılar zorla gülüyor...

İyi de; İzmir'de su yok, yol yok, alt yapı yok, otobüs yok, olan otobüste klima yok, yollardaki çöp dağlarını toplayan yok, kokudan nefes alabilmek yok... Peki ne var? Zorla kahkaha!..
"Güleriz, ağlanacak halimize" diyeceğim ama pek klasik kaçacak. "Eden bulur" desem fazla politik olacak. Vallahi ne diyeceğimi bilemedim. Yazının son paragrafını sizin hayal gücünüze bırakıyorum.
Çürümesin, bağışlansın!
İBB, İstanbul için planlanan bir hizmeti daha basiretsiz yönetim anlayışıyla mahvetti. 2012'de hem kent içi ulaşımı rahatlatmak hem de vatandaşları bisiklet sporu yapmaya teşvik etmek adına hayata geçirilen İSBIKE uygulaması fiyasko ile sonuçlandı. 2023 yılında bakım bahanesiyle toplanan bisikletler Kartal ve Bakırköy'deki depolarda çürümeye terk edildi.

Yürekler acısı manzarayı görünce aklıma bir fikir geldi. Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı birlikte duruma el koysun. O binlerce bisiklet, okullardaki başarılı ama aile bütçeleri bisiklet almaya elvermeyen dar gelirli öğrencilere hediye olarak dağıtılsın.
İyilik ve güzellikleri mahvetmek iş bilmez belediyelerin, marazdan hayır damıtmak ise bizim işimiz.
Gaf kürsüsü
Biri şu salağa söylesin. O inek değil, elindeki de meme değil.

Zap'tiye
Hani "Hükümet gibi kadın" derler ya, Ebru Gündeş kimle evlense devlet el koyuyor.
Ne demiş?
"ATM'ler neden önce kartı sonra parayı verirler, biliyor musunuz? İnsanlar parayı görünce her şeyi unutur da ondan." (Sosyal medyadan)

