YÜKSEL AYTUĞ Mavi değil, sarı bayrak lazım
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Efendim, merkezi Danimarka'da bulunan uluslararası çevre kuruluşu FEE (Foundation for Environmental Education), İBB'nin ortak iştiraki olan tekne parkı İSTMARİN'in işlettiği İstinye ve Tarabya marinalarına mavi bayrak vermiş. Yani çevre konusunda 29 ayrı kriteri mükemmel şekilde karşıladığı için bu iki marinayı ödüllendirmiş.
Ben de bir deniz aşığı ve çevre gönüllüsü olarak bu onuru yaşamak ve kendi gözlerimle şahitlik edip, emeği geçenleri kutlamak için cuma günü iki tesisi ziyaret etmek istedim.

Önce "ödüllü" İSTMARİN İstinye'ye uğradım ama bırakın marinayı, denizi bile göremedim. İBB bir buçuk yıldır sahil şeridini düzenleme bahanesiyle kordonu halka kapattı. İnsanlar denizi göremiyor, sahilde yürüyemiyor, esnaf kepenk kapatmak üzere. Teknelerin yanı başında ağır iş makinaları çalışıyor. Ortalık toz, toprak, moloz yığını. Denizin halini ise hiç sormayın.
Daha iyi izlenimler edinebilmek umuduyla rotayı İSTMARİN Tarabya'ya çevirdim. Ama orada da tam bir çevre katliamı ile karşılaştım. Teknelerin bağlandığı pontonların dibi Hekimbaşı çöplüğü gibiydi. Bırakın teknenizi bağlamayı ya da elinizi ayağınızı suya sokmayı, mideniz bulanmadan denize bakmanın bile imkanı yoktu. Suyun üzeri şişeler, çöp döküntüleri, sintine suyu, yakıt ve ölü balıklarla kaplıydı. Aynı zamanda tüm sahili kesif bir yakıt kokusu da kaplamıştı.
Mavi bayrakmış... Pöh!.. Ben olsam İSTMARİN'lere sarı bayrak çekerdim ki, karantinaya alınıp yeni salgınlara neden olmasın...
Adını siz koyun
Alın size yukarıdaki haberin "pozitif" kopyası:
Arjantin'in Ocana şehrinde, eski tahta elektrik direkleri yenileriyle, yani beton direklerle değiştirilirken, elektrikçiler eski direklerde ağaçkakan yuvaları olduğunu fark ettiler.

Bunları yok etmek yerine, yuvaların bulunduğu bölümleri dikkatlice kestiler ve yeni direklere, eskisiyle aynı yüksekliğe gelecek şekilde sabitlediler.
Çevre bilinci mi, doğaya ve yaşam hakkına saygı mı yoksa Yaradan'a ibadetin bir şekli mi karar veremedim.
Baba dediğin...
Baba dediğin, değirmenin paletidir. Her gün tonlarca suyu taşır da, kendi bir yudum içmez.
Baba dediğin, ağaçtır. Yazın gölgesinde uyutur, kışın ısın diye kendini ateşe atar.

Baba dediğin, saat değil, pusuladır. Kurman gerekmez, daima doğruyu gösterir.
Baba dediğin, cevizdir. Kırsan bile seni doyurur.
Baba dediğin, hava yastığıdır. Patlayacağını bile bile açılıp senin canını kurtarır.
Baba dediğin, zirvesi karlı koca dağdır. Sırtını yasladın mı, kimsenin seni yenemeyeceğine inandırır.
Baba dediğin, pelerinsiz ve göbekli kahramandır. Hayali değildir, hayalleri gerçek eder.
Öte dünyaya intikal edenler de dahil, tüm "gerçek" babaların Babalar Günü kutlu olsun...
Zap'tiye
Güzel oyuncu Sydney Sweeney'in atık banyo suyundan yapılan sabunlar karaborsada 1600 dolardan alıcı buluyormuş. Allah akıl fikir ihsan eylesin!

Gaf'let kürsüsü
İran'da MOSSAD ile Mücadele Birimi'nin başkanı da MOSSAD ajanı çıkmasın mı?
Ne demiş?
İsrail bombardımanında yaralanan adamı hastanede gören TV muhabirleri mikrofon uzatıp, "Video çekelim de Müslümanlara seslen" dediler. Adam, "Müslümanların hepsi ölmüş olmalı, yoksa bu durumda olmazdık" dedi.


